Vefatının 64'üncü yılında Bediüzzaman Said Nursi

Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin vefatının 64'üncü sene-i devriyesi münasebetiyle açıklamada bulunan Hayrat Vakfı İl Temsilcisi Faysal Vuran, Bediüzzaman'ınİslam hizmetleri noktasında asra damgasını vuran bir şahsiyet olduğunu vurguladı.

Vefatının 64'üncü yılında Bediüzzaman Said Nursi

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 23 Mart 1960 tarihinde Şanlıurfa İpek Palas Oteli'nde vefat etmişti. Üstad'ın vefatından sonra sevenleri ve talebeleri tarafından her yıl Ramazan ayında Şanlıurfa'da mevlid programı düzenleniyor.

Bu yıl, Üstad'ın vefatının 64'üncü yıl dönümünde, Hazreti İbrahim'in (aleyhi selam) doğduğu makam ve Bediüzzaman Hazretlerinin ilk defnedildiği yer olan Mevlid-i Halil (Dergâh) Camii'nde mevlid etkinliği düzenlenecek.

Şanlıurfa halkı tarafından organize edilen ve her Ramazan ayında Kadir gecesinden bir gece önce tertip edilen etkinliğe, Bediüzzaman Hazretlerinin sevenleri, talebeleri ile Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanından misafirlerin katılması bekleniyor.

Hayrat Vakfı İl Temsilcisi Faysal Vuran, Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin vefatının sene-i devriyesi nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu.

"ÜSTADIMIZI RAHMETLE, MİNNETLE YÂD EDİYORUM"

Vuran, "Şu anda huzurunda bulunduğumuz sevgili üstadımızın miladi olarak 1960 yılında 23 Mart'ta; Ramazan ayı olarak 25’i 26’ya bağlayan gece Rahmet-i Rahmana' kavuşuyor. ÜstadBediüzzaman hazretleri buraya defnedililiyor. 111 gün burada medfun kalıyor daha sonra dönemin idarecileri tarafından mübarek naaşı buradan alınıp Isparta'ya bilinmeyen bir yeri defnediliyor. Öncelikle sevgili Üstadımızı rahmetle, minnetle yâd ediyorum. ÜstadBediüzzaman Hazretleri Bitlis’in Hizan ilçesinin Nurs köyünde dünyaya gelip bütün hayatını ilimle, mücadeleyle, azimle geçiren ve bu asırda gerçekten iman ve İslamiyet hizmetleri noktasında asra damgasını vuran bir şahsiyeti karşımızda görüyoruz. Üstad Bediüzzamanhazretlerinin bütün hayatı mücadele ile geçti. Gerektiği zaman Doğu'da 5000 tane gönüllü askerin komutanı olup Ruslarla ve Ermenilerle savaşan bir komutanı olarak görüyoruz. Medreselerde tahsil ederken görüyoruz." dedi.

"BEDİÜZZAMAN BİR İMAN HALKASI TEŞKİL ETMİŞ"

Üstad Bediüzzaman'ın bütün hayatını milletin imanı ve selameti için sarf ettiğini belirten Vuran, "Çok kısa bir kısa süren tedrisat hayatından sonra bütün hayatını kendisinin ifadesiyle ifade etmek istiyorum; '80 küsur yıllık dünya hayatında dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün hayatım halk meydanlarında esaret zindanlarında yahut memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefa görmediğim eza kalmadı. Bir cani gibi muameleler gördüm, bir serseri gibi memleket memleket sürgününe yollandım, defalarca zehirlendim, türlü türlü hakaretlere maruz kaldım ama ben bu milletin iman selameti için çalıştım. Bu milletin imanını selametini görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur' diyen Üstad Bediüzzaman hazretlerini görüyoruz. Bütün hayatını bu milletin iman selameti için sarf eden, gayret eden, en zor zamanlarda ve şartlarda, bu memlekette çok karışıklığın olduğu dönemlerde din namına her türlü saldırının olduğu bir zamanda Üstad Bediüzzaman hazretleri bir iman halkası teşkil etmiş." şeklinde konuştu. (İLKHA)