Uzmanlara göre, ateşkesin ardından Gazze'yi büyük sınav bekliyor
Uzmanlara göre, işgalci İsrail'in süregelen askeri saldırıları sonucu harabeye dönen Gazze Şeridi, yeniden inşa süreciyle modern tarihin "en zorlu ve karmaşık" projelerinden biri olarak tarihe geçecek.
Siyonist İsrail'in Gazze'ye Ekim 2023'te başlayan saldırıları sonucu 45 binden fazla Filistinli hayatını kaybederken, 110 binden fazla kişi de yaralandı. Öte yandan, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının ardından tüm dünyanın odağı, Gazze'nin yeniden inşası gibi zorlu bir sürece yöneldi.
Anlaşmanın üçüncü aşaması, Gazze'nin çeşitli ülke ve kuruluşların gözetiminde yeniden inşa edilmesini ön planda tutuyor. Ancak uzmanlar, sürecin, mali yükünden enkaz kaldırma çalışmalarındaki lojistik zorluklara kadar pek çok karmaşık engel barındırdığı konusunda uyarıda bulunuyor.
Uzmanlar, Gazze'nin yeniden inşasının, temel inşaat malzemelerinin girişini sınırlayan İsrail ablukası nedeniyle büyük ölçüde sekteye uğrayacağı konusunda hemfikir.
"Engeller kalkmalı"
İnsan hakları örgütü Norveç Mülteci Konseyinin (NRC) Filistin'deki iletişim danışmanı Shaina Low, Gazze'nin yeniden inşasının Filistinliler tarafından yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu süreçte insan haklarına ve insancıl hukuka uyulması gerektiğinin altını çizdi.
"Kontrol sürecindeki engelleri kaldırmamız ve malzemelerin koşulsuz şekilde girişine izin verilmesini sağlamamız gerekiyor." diyen Low, kereste, çimento gibi malzemeler üzerindeki kısıtlamaların acilen kaldırılması çağrısı yaptı.
Low, moloz ve enkazın kaldırılmasının yıllar alacak bir süreç olduğunu dile getirerek, "Enkazın kaldırılmasını hızlandırmak için ekipman ve yakıt girişine izin verilmelidir." dedi.
Patlamamış mühimmat ve sağlam olmayan yapı konusundaki risklere de dikkati çeken Low, "en büyük önceliklerden biri" olarak nitelendirdiği moloz ve enkaz kaldırma çalışmalarının, patlamamış mühimmatın temizlenmesiyle koordineli yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
Filistin'deki arazilerin paylaşımına dair soru işaretleri
Low, Filistinli ailelerin topraklarına dönmesi halinde yeterli konutun nasıl sağlanacağı ve arazilerin nasıl paylaşılacağı konusunda çeşitli soru işaretlerinin doğacağını söyledi.
"Bölgedeki binaların güvenli olduğundan emin olmak için değerlendirmeler yapılmalı." diyen Low, evlerine dönen halkın, yapıların çökme riski veya yapısal hasar gibi tehlikeler konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini belirtti.
Low, Filistinlilerin Gazze'de serbestçe dolaşmasına izin verildiğinde, nüfus dağılımında büyük değişimler yaşanacağını anlatarak, "Bu kadar büyük bir insan hareketliliği, kimin neye ihtiyacı olduğunu belirlemek ve insanların konumlarını tespit etmekle ilgili sorunlara yol açacaktır." dedi.
Gazze ve Lübnan karşılaştırması
İngiltere'deki Salford Üniversitesinde Mimarlık ve Şehircilik Bölümü Öğretim Üyesi Fadi Shayya, Gazze'deki durumu Lübnan'daki iç savaş sonrasıyla kıyasladı.
Lübnan'ın savaş sonrası yeniden inşasında görev alan Shayya, bu ülkedeki şirketlerin, nesillerdir miras olarak aktarılan küçük araziler üzerinde inşaat yapamadıkları için bunları birleştirerek toprak sahiplerine hisse verdiğini aktardı.
Shayya, bu hisselerin tahrip edilmiş arazinin değerine göre belirlendiğini, yeniden yapılandırıldığında değeri 10 ila 100 kat arasında artsa da elde edilen tüm karın şirketlere gittiğini kaydetti.
Bu durumun Lübnan'daki en büyük sosyoekonomik tartışmalardan birine yol açtığına işaret eden Shayya, Gazze'ye "sadece bir inşaat alanı" olarak bakılırsa, toprak mülkiyeti ve tarihi aidiyet gibi daha derin meselelerin göz ardı edileceğini vurguladı.
Shayya, kontrolsüz kalkınma konusunda duyduğu endişeleri dile getirerek, yeniden yapılanma sürecinin serbest piyasa odaklı çabaya dönüşmesi durumunda Gazze'nin kültürel kimliğini kaybedebileceği ve yerine tarihi ile kültürel değerleri yok eden modern şehirlerin inşa edilebileceği uyarısında bulundu.