'Ümmet mukaddesatlarını korumalı'

Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa Araştırmacısı Dr. Emel Halife, Kürdü, Türkü ve Arabıyla Filistin için tek ses olunması gerektiğini vurguladı.

İşgalci ABD’nin, tek taraflı olarak uygulamaya koymaya çalıştığı ihanet planına karşı dünya Müslümanlarının verdiği tepkiler çığ gibi büyüyor. Bu kapsamda bir tepkide Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa Araştırmacısı Dr. Emel Halife'den geldi.

Yeni bir işgal planıyla karşı karşıya olduklarını söyleyen Halife, emperyalist, sömürgeci ABD'ye güvenilmemesi gerektiğini belirtti.

"Yüzyılın anlaşması siyonist bir fikirdir"

Halife, "Değerli kardeşlerim, ümmet ne zamanki Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı unuttu Trump gibileri ortaya çıkmış ve Kudüs’ün siyonistlerin başkenti olduğunu iddia etmiştir. İlk yüzyılın anlaşması tabirini siyonist bir bakan olan Liberman kullanmıştır. Bu Amerika'nın fikri değil, bu siyonist bir fikirdir. Bunu Trump dillendirdi ki Filistin meselesini nihayete erdirsin. Bu bir anlaşma değil, çünkü anlaşma 2 taraf arasında yapılır ve yayınlanır. Onlar bu anlaşmayı tek başlarına yaptılar. Bu 'yüzyılın anlaşması' denen şey onların Filistin meselesini tasfiye etmedeki yeni projeleridir. Onlar işi bu kadar basitçe halledebileceklerini sanıyorlar." dedi.

"Amerika'yı iyi tanımalıyız"  

"Yüzyılın Anlaşması'nı konuşup tartışmadan evvel önemli bir noktaya vurgu yapmak istiyorum." diyen Halife, "Bizim Amerikan Birleşik Devletlerinden bir hayır beklemememiz lazım. Öncekilerin halletmekten aciz kaldıkları bu meseleyi bu gün çözeceğini iddia edip ve bize bu taleple gelen Amerika'yı iyi tanımamız lazım. Amerika zaten Kızılderililerin cesetleri üzerine kurulmuş bir devlet. Kızılderililer bu ülkenin bizatihi sahipleriydiler. Şimdiki Amerikanlılar bu Kızılderilileri öldürdüler ve devleti onların kanları üzerine inşa ettiler. Peki, biz nasıl olurda böylesi bir devletin gelip kendi toprakları için savaşan bir halkın meselesini çözebileceğine inanabiliriz? Bilakis o meselemizi çözmeyecek ve siyonistlerle duygusal bir bağ kuracak. Çünkü kültürleri birbirine benziyor." İfadelerini kullandı.

Amerikan ve işgalci siyonistler arsında bir farkın olmadığını belirten Halife, "Siyonistler 1948 yılında Deryasın Katliamı'nı yaptıklarında Amerikan’da aynısını yaptı. Vietnam’ı araştırın göreceksiniz. Amerikanlılar Vietnam’da adı Maylay olan bir köyde hiçbir suçları olmamasına ve içerisinde tek bir askerin bile olmamasına, hepsinin sivil olmasına rağmen katliamdan geçirdi. Peki biz nasıl olurda Amerikan’dan gelip bizim meselemizi çözmesini, bize bir çözüm sunmasını ve bizimle beraber hakkın safında olmasını ya da bizimle duygusal bir bağ kurmasını bekleyebiliriz? Amerikan ve siyonistler tek bir kefededirler." dedi.  

"Yüzyılın anlaşması görevinden uzaklaştırılmakla tehdit edilen Trump’ın kendini kurtarma projesidir"

'Yüzyılın Anlaşması'nın işgalci Trump ve Netenyahu’nun kendi iç siyasi krizlerinden aklanmak için hazırladıkları bir proje olduğunu vurgulayan Halife, "Yüzyılın Anlaşması görevinden uzaklaştırılmakla tehdit edilen Trump’ın kendini kurtarma projesidir. Videolarda Amerikan Meclis Başbakanının nasıl da Trump’a ait konuşma dosyasını yırtıp parçaladığını izledik. Konsey üyeleri onun hakkında hiç olmadığı kadar kötü konuşuyorlar. O bu projeyle kendisiyle alakalı kötü yorumları güzele çevirmek istiyor. Netenyahu’da başında sonu gelmeyen yolsuzluk dosyaları dolaşıyor. Birisi halkı, hükümeti ve meclisi tarafından azledilmekle tehdit ediliyor diğeri ise hapse atılma tehlikesi içerisinde. Her ikisi de kendilerini insanların gözünde aklayacak ve daha öncekilerin yapamadığını yaptılar dedirtecek bir şeyler arıyorlar." şeklinde konuştu.

Halife şöyle devam etti: "Bu proje de daha önce olup sayısını saymadığımız ve geçersiz olan diğer projeler gibi geçersiz kalacaktır. Nice Sykes-Picotlar Boulforlar gördük hiçbir tanesi de onları emellerine ulaştıramadı. Bu Allah’ın vadidir. 'Nihayet ikinci cezalandırma vakti gelince, düşmanlarınız onurunuzu çiğnesinler, daha önce girdikleri gibi yine mescide girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi yıkıp yıksınlar istedik.(İsra 7)'

"Ümmet mukaddesatlarını korumalı"  

Halife, "Ümmet mukaddesatlarını korumalı. Kendi kutsallarımızı koruyamıyoruz bu nasıl bir zillettir. Hangimiz kendi mahallesinde bulunan küçük bir mescide birilerinin elinde içki şişeleriyle girmesine tahammül edebilir? Oysaki siyonistler her defasında Mescid-i Aksa’ya ellerinde içki şişeleriyle giriyorlar. Biz 2 milyara yakınlaşmış bir ümmet olarak Allah’a nasıl hesap vereceğiz. Nasıl olurda mukaddesatlarımızı koruyamıyoruz. Bugün Trump, Kudüs kentini içerisindeki Mescid-i Aksa ile beraber siyonistlere veriyor. Bu söylediğim şeyi yıllardır hayal ediyorlar. Onlar bu mübarek beldenin onların elinde olmasını istiyorlar." dedi.

"Kudüs tüm Müslümanlara emanettir ve tüm Müslümanların ortak mirasıdır"

Siyonistleri Kudüs’ü korumak gibi bir niyetlerinin olmadığını vurgulayan Halife, "Bunu korumak için istemiyorlar. Eğer korumak için istiyorlarsa turist kadınlar deniz kıyafetleriyle Mescid- Aksa’ya giremezlerdi. Eğer gerçekten korumak isteselerdi 1969 yılında Mescid-i Aksa’yı yakmazlardı. Eğer Mescid-i Aksa’yı korumak isteselerdi siyonistlerin oraya içki şişeleriyle girmesine ve onlardan birinin içkiyi mescide dökmesine izin vermezlerdi. Onlar bu mübarek mescidi korumaktan çok yıkmak istiyorlar. Onlar mabed dedikleri şeyi orada inşa etmek istiyorlar. Biz de diyoruz ki Allah’ın ismini verdiği biz beşer olarak değiştirmeye kadir değiliz, böyle bir yetkimiz yok. Ona Allah Mescid-i Aksa demiş. Kudüs tüm Müslümanlara emanettir ve tüm Müslümanların ortak mirasıdır. Mescid-i Aksa’ya bunlar yapılırken ümmet olarak suskun kalmamız, öfkemizi bile belli etmememiz bize utanç olarak yeter. Kardeşlerimiz her araçla bu öfkelerini ve bu işgali kabul etmemelerini belirtmeleri gerek." şeklinde konuştu.

Türkiye’deki Müslümanların Kudüs davasına verdikleri ehemmiyete değinen Halife, "Türkiye'deki kardeşlerimiz her defasında bu konudaki duruşlarını net bir şekilde belirtiyorlar. Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı öncelikleri arasına alıyorlar. Her zaman Mescid-i Aksa’yı hatırlıyor ve hatırlatıyorlar. Bu duruşlarıyla her zaman övgüye mazhar oluyorlar. Başkanları ve halk olarak bu konudaki rollerini sergiliyorlar. Güçleri nispetince Mescid-i Aksa’yı koruma noktasında tüm fırsatları değerlendiriyorlar." dedi.

"Pazar günü yapılacak Kudüs’ destek mitinglerine katılalım"  

Halife son olarak şu ifadeleri kullandı: "Ve onlar sizleri önümüzdeki pazar günü yapacakları Kudüs’e destek mitinglerine çağırıyorlar. Bu mitinglere hep birlikte katılın. Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda, İstanbul Yeni Kapıda ve Sakarya’da bu anlamda mitingler düzenlenecek. Bu yapabileceğimiz en az şeydir. Sesimizi yükselterek tüm dünyaya duruşumuzu duyurmamız lazım. Kürt, Türk ve Arabıyla Türkiye halkının Kudüs ve Mescid-i Aksa için tek ses olduğunu göstermemiz lazım. 'Mescid-i Aksa için ne yapabiliriz?' diye soranlara bu mitinglere katılın diyorum. Allah (azze ve celle) kıyamet günü bize Mescid-i Aksa için ne yaptınız diye sorduğunda en azından meydanlara indik diyebilelim."

İLKHA