Tunus'un diktatör Cumhurbaşkanı Said, İslam karşıtı yeni anayasayı onayladı

Tunus'un batı destekli diktatör Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'da düzenlenen ve halkın büyük kesiminin boykot ettiği referandumla kabul edilen İslam karşıtı yeni anayasanın yürürlüğe girdiğini bildirdi.

Tunus'un diktatör Cumhurbaşkanı Said, İslam karşıtı yeni anayasayı onayladı

Batı destekle diktatör Cumhurbaşkanı Said, devlet televizyonunda yayımlanan konuşmasında, Tunus'ta tarihi günlerden birini yaşadıklarını söyleyerek "Tarihi günlerimiz çoktur ve bu yıl ile geçen yılın 25 Temmuz günleri de bunlardandır." dedi.

25 Temmuz'da yapılan referandumla kabul edilen yeni anayasanın yürürlüğe girdiğini ifade eden Said, 25 Temmuz'un anayasa meşruiyeti ile halk meşruiyeti arasındaki uyum günü olduğunun ileri sürdü

Tunus halkının ülkesini temizlemek istediğine ve halkın gücünü ele geçirmeye çalışanların yargıya hesap vermesi gerektiğine işaret eden Said, "Yeni bir seçim yasası oluşturulacak. Seçim yasalarının kurumlar üzerindeki etkisi, anayasanın hükümlerinden az değildir." diye konuştu.

Tunus diktatörü Said, devleti 'dinsiz'leştiriyor!

Hak ve özgürlüklerin korunması için Anayasa Mahkemesinin kurulacağını belirten Said, hak ve özgürlüklerin korunacağı iddia ederek toplumsal adaletin daha öncelikli bir mesele olduğunu söyledi.

Tunus muhalefeti Said’e 'istifa' çağrısında bulunmuştu

Nahda Hareketi, Tunus’un Kalbi Partisi, Onur Koalisyonu, Emel Partisi, Tunus İrade Hareketi, Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi ve bir dizi muhalif siyasetçinin içinde yer aldığı Ulusal Kurtuluş Cephesi, dün düzenlenen anayasa referandumunu değerlendiren bir açıklama yayımlayarak “Cumhurbaşkanı Said’in projesi olan yeni anayasa referandumu başarısız oldu. Bu yüzden bir an önce istifa etmeli ve erken seçim düzenlenmesine izin vermeli.” ifadeleri kullanılmıştı.

Cumhurbaşkanı Said’in halkın onayını almakta başarısız olduğunun altı çizilen açıklamada, “Said, darbe anayasasını halka kabul ettiremedi, ağır bir şekilde başarısız oldu. Seçim Kurulunun çalışmalarındaki başarısızlığını, seçmenin sandıkta oy kullanmada isteksizliğini, açıklanan rakamların tarafsız ve bağımsız olmadığını yerli ve yabancı gözlemciler de fark etti.” ifadelerine yer verilmişti.

DİKTATÖR SAİD'İN ALDIĞI TARTIŞMALI KARARLAR

Tunus Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararlarla ülkede darbe sürecini başlatmış oldu.

Meclisin çalışmalarını donduran ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran Said, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.

Said, 7 Şubat'ta da Yüksek Yargı Konseyinin feshedildiğini duyurdu. Tunus Cumhurbaşkanlığından 12 Şubat'ta yapılan açıklamada, Yüksek Yargı Konseyini fesheden ve yerine geçici bir konsey oluşturulmasını öngören kararnamenin Said tarafından imzalandığı bildirildi.

6 Ocak'ta aralarında Nahda Hareketi lideri ve Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, Merzuki, Tunus'un Kalbi Partisi Lideri Nebil el-Karvi, eski Savunma Bakanı Abdulkerim Zubeydi, eski Başbakanlardan İlyas el-Fahfah, Yusuf Şahid, Mehdi Cuma ve Hamadi el-Cibali'nin de bulunduğu 19 kişinin "seçim ihlalleri işledikleri" suçlamasıyla mahkemeye sevk edilmelerine karar verildi.

28 Mayıs'ta, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi’nin de aralarında yer aldığı 34 kişi için yurt dışına seyahat yasağı getirildi.

Tunus'ta siyasi krizi körükleyerek kaos ortamı oluşturan BAE ve batı destekli diktatör Cumhurbaşkanı Kays Said son olarak İslama karşı hazımsızlığını gözler önüne sererek devleti 'dinsiz'leştirme operasyonu başlattı. 22 Haziran 2022'de Tunus'un mevcut anayasasında bulunan "Devletin dini İslam'dır" ibaresinin diktatör Kays Said tarafından hazırlatılan yeni anayasa taslağından çıkartılacağı belirtildi.

Tunus'ta anayasa taslağının hazırlanmasından sorumlu Yeni Cumhuriyet İçin İstişare Komitesi Başkanı Sadık Beliyd, Cumhurbaşkanı Kays Said'in resmi gazetede yayımladığı anayasa taslağını kabul etmedi. Beliyd, 3 Temmuz'da yaptığı açıklamada "Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan anayasa metni ciddi tehlikeler ve tuzaklar barındırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

BAE ve Batı destekli Said'in aldığı bu kararlar başta Nahda Hareketi olmak üzere halkın büyük bir kesimi tarafından"darbe" olarak nitelendirilyor.