Trump'ın damadı Kushner, Riyad-Tel Aviv normalleşmesini Prens Selman ile görüştü

Donald Trump'ın damadı Jared Kushner, Suudi Arabistan'ın Siyonist İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeyi amaçlayan Velihat Prens Muhammed bin Selman ile görüşmelerde bulundu.

Trump'ın damadı Kushner, Riyad-Tel Aviv normalleşmesini Prens Selman ile görüştü

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner, Trump'ın Beyaz Saray'dan ayrılmasından bu yana Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile İşgalci İsrail'i de içeren ABD-Suudi Arabistan diplomatik müzakerelerini birkaç kez görüştüğünü söyledi.

Kaynak, görüşmelerin ne zaman gerçekleştiğini ve en az 41.826 Filistinlinin şehid edilmesine yol açan ve neredeyse bir yıldır devam eden Gazze'deki acımasız savaşın başlamasından önce mi sonra mı gerçekleştiğini açıklamadı. Ancak kaynak, görüşmelerin hem Biden hem de Trump yönetimlerinin temel diplomatik hedefi olan İşgalci İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi süreciyle ilgili tartışmaları içerdiğini söyledi.

43 yaşındaki Kushner'in, Kongre araştırmacılarının söylediğine göre Suudi Arabistan ile yakın ilişkileri var ve Kushner'in Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra kurduğu özel sermaye fonu Affinity Partners'a Suudi Arabistan'ın 2 milyar dolar yatırım yaptığı belirtiliyor.

Kushner ile Suudi Arabistan'ın fiili liderinin, ABD Başkanı Joe Biden'ın da arabuluculuk yapmaya çalıştığı bir barış anlaşmasını görüştüğü haberi, başkanlık seçimlerinin kızıştığı bir dönemde hem Cumhuriyetçilerin hem de Demokratların Ortadoğu'ya verdikleri önemi ortaya koyuyor.

Görüşmeler ayrıca Trump'ın seçmenler tarafından yeniden iktidara getirilmesi durumunda bölgedeki krizi nasıl yönetebileceğine dair ipuçları veriyor ve Kushner'in Riyad ile olan mali bağlarının kayınpederi yönetimindeki ABD politikasını etkileyip etkilemeyeceği sorusunu da gündeme getiriyor.

Suudi Arabistan'ın Kushner'in fonuna yaptığı yatırımlar, etik uzmanları, Kongre'deki Demokratlar ve hatta bazı Cumhuriyetçiler tarafından eleştiriliyor. Bu kişiler, Kushner'in Trump'ın Beyaz Sarayı'ndan ayrılmadan önce Suudi sorunları üzerinde çalışması nedeniyle Suudi Arabistan'ın fondaki payının bir kar gibi görünebileceği endişesini dile getiriyor.

Senato Finans Komitesi Başkanı Demokrat Senatör Ron Wyden, 24 Eylül tarihli Affinity'ye yazdığı mektupta, Suudi Arabistan'ın Kushner'in fonuna yaptığı yatırımların "açık çıkar çatışması endişeleri" yarattığını yazdı.

Affinity ve Kushner, Suudi Arabistan'ın yatırımlarının bir getiri veya çıkar çatışması olduğunu reddetti. Affinity, Wyden ve Senato personelinin özel sermayenin gerçeklerini anlamadığını söyledi. Kushner'ın bir sözcüsü, "Bu kadar çok insanın içgörüleri ve görüşleri için Jared'e gitmesinin nedeni, çok sayıda başarıya sahip olmasıdır," dedi.

Kushner'e yakın bir kaynak, MbS kısaltmasıyla bilinen veliaht prensle Selman ile yapılan görüşmeler hakkında daha fazla ayrıntı vermeyi reddederek, iki ülke arasındaki dostluğu bozmak istemediğini söyledi.

Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçiliği sözcüsü, Kushner'in Muhammed bin Selman ile görüşmelerine ilişkin soruları yanıtlamadı.

Muhammed bin Selman, 18 Eylül'deki konuşmasında, krallığın Filistin devleti kurulmadan İşgalci İsrail'i tanımayacağını belirterek, yakın gelecekte bir anlaşmanın neredeyse imkansız olabileceğini ima etti.

Şubat ayında Reuters'a konuşan üç kaynak, Suudi Arabistan'ın ABD başkanlık seçimlerinden önce Washington ile yapılacak savunma anlaşmasının onaylanması amacıyla İşgalci İsrail'den daha bağlayıcı bir şey yerine Filistin devleti kurulması yönünde siyasi bir taahhüt almaya istekli olduğunu söylemişti.

Suudi Arabistan'ı İşgalci İsrail'i tanımaya teşvik etmek için Biden yönetimi Riyad'a güvenlik garantileri, sivil nükleer program için yardım ve Filistin devleti için yeni bir çaba teklif etti.

Anlaşma, Riyad ve Tel Aviv'i bir araya getirerek ve Çin'in bölgede ilerleme kaydettiği bir dönemde dünyanın en büyük petrol ihracatçısını Washington'a bağlayarak Ortadoğu'yu yeniden şekillendirebilir.

Ancak Gazze savaşı görüşmeleri belirsizliğe sürükledi. Savaş ve insani kriz, ayrım gözetmeyen ve soykırımcı İsrail bombardımanından muzdarip Filistinliler için Arap ve Müslüman halk desteğini güçlendirdi ve Riyad'ın Filistinlilerin isteklerine değinmeden İşgalci İsrail'i tanımayı tartışmasını zorlaştırdı.

Kaynak: newarab.com