Sudan'da 'yoksulların buzdolabı' ve yolcuların sebili: El-Zir

Sahra Altı Afrika ülkelerinden Sudan'da, çömlekten küplerin kullanıldığı kadim hayrat geleneği sokak sebilleri hala varlığını sürdürüyor.

Sudan'da 'yoksulların buzdolabı' ve yolcuların sebili: El-Zir

Sadaka kültürünün örneklerinden pişirilmiş topraktan yapılan su küpü zir, yılın büyük kısmında bunaltıcı sıcakların hakim olduğu Sudan'da, bazı evlerde hala buzdolabı ve gıdaları saklama amacıyla kullanılıyor.

Zirler, sokaktakilerin su ihtiyaçlarını karşılaması için hayırseverlerce yaptırılıp genellikle okul, cami gibi kalabalık mekanların yakınlarına bırakılırken, bazı aileler de ölen yakınları adına evlerinin önüne sebiller koyuyor.

Hemen hemen her caddede rastlanan zirler, sabahları temizlenip dolduruluyor, hayvanların erişememesi için yüksekçe bir yere konulup üzeri kapakla örtülüyor.

Çöl ikliminin etkili olduğu ve yazları termometrelerin 50 santigrat dereceyi gösterdiği Sudan'da zirler, suyu soğuk tutması ve doğal bir tat verdiği için tercih ediliyor.

Zirler, başkentin kuzeyindeki Umdurman kentinin Abrof (El Kamair) Mahallesi'ndeki derme çatma çömlek atölyelerinde ustaların Nil Nehri’nin toprağından hazırladıkları çamura şekil verip taş fırınlarda pişirmesiyle üretiliyor.

Eskiden evlerin olmazsa olmazı bu eski adet, şimdilerde evlerde dekorasyon ve sokaklarda ise hayrat amacıyla yaşatılıyor.

Güney Sudanlı çömlek ustası 66 yaşındaki Garen Bol Mo yaklaşık 40 yıldır, Umdurman'ın Abrof Mahallesi'nde çömlekçilik yapıyor.

Mo yaptığı açıklamada, "Bu işin okulunu okumadım. Hobi olarak başladım. İşimi çok seviyorum." dedi.

Nil'den getirdiğimiz toprağı ayağımızın altında çiğneyip elimizle kıvam verdikten sonra şekillendirip süsleriz. Birkaç gün bekledikten sonra taş fırınlarda pişiririz. Çanak, çömlek, vazo, küp ve çeşitli süs eşyaları yapıyoruz. Günde yaklaşık 30 kadar büyük boy küp yapabiliyorum. Bunlar pazarlar ve sokaklarda satılıyor. Büyük boy bir su küpünü toptan yaklaşık 2 bin cüneyhe (60 lira) satıyoruz." diye konuştu.

Alaylı ustalardan Nakkaş ve ressam Nasreddin Dafallah Abdulkadir de "Çömleklere şekil veriyorum. Zir kültürü, 'Rahmetat' dediğimiz bir hayır geleneği. Zirin kültürümüzde ve geleneğimizde önemli bir yeri var. Her evde zir olmalı ama zirler bakımlı, temiz ve ağzı kapalı olmalı. İnsanlar sokaklarda ölmüşlerinin ruhu için zirden sebil hayratı yaptırırlar. Ölü için sadaka olarak. Hayır sahibi temizliği ve bakımını üstlenir." ifadelerini kullandı.

Umdurman sakinlerinden Dr. Sadık Meczub'un vefat eden babası için 1960'ta evinin önünde birkaç zirle başladığı hayır yolculuğu bugün 66 zirle devam ediyor.

Meczub, zir kültürü hakkında şunları söyledi:

"Tüm mahalle sakinleri ve yolcular bu sudan istifade ediyor. Bu tüm insanlık için bir hayır projesi. Herhangi bir sebeple su bulunamadığında insanlar ihtiyaçlarını buradan karşılıyorlar. Büyük bir hayır projemiz daha var. Çok daha büyük ebatta zirler yaptırarak suyun olmadığı kırsal bölgelerdeki halkın ve çobanların istifadesine sunacağız. Bu merhum babam İsmail Meczub'un hayratı. Zirlerin bakımını düzenli yaparız. Herkes, suyunu gönül rahatlığıyla içebilir. Her sene Mevlid-i Nebevi etkinlikleri döneminde su küplerini yenileriz."