Prens Selman'ın gizli planı: Suudi bayraklı gemiden İsrail'e askeri çelik sevkiyatı

Suudi Arabistan’ın en büyük mali kurumu olan Kamu Yatırım Fonu, Soykırımcı İsrail’e askeri malzeme taşıyan bir gemiyle ifşa oldu. Suudi Arabistan'a ait bir gemiyle İsrail'e askerî çelik sevkiyatı yapıldığı ortaya çıktı. Bu durum, Riyad yönetiminin Filistin'e destek söylemiyle çelişen gizli işgal işbirliğini gözler önüne serdi.

Prens Selman'ın gizli planı: Suudi bayraklı gemiden İsrail'e askeri çelik sevkiyatı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın (MBS) İsrail ile perde arkasında yürüttüğü ilişkilerin yeni bir boyutu ortaya çıktı. İrlanda merkezli araştırmacı gazetecilik platformu The Ditch, Hindistan’dan yüklenen askerî çelik sevkiyatının, Suudi Arabistan bayrağı taşıyan bir gemiyle İsrail'in Hayfa Limanı'na gönderildiğini ifşa etti. Geminin sahibi, doğrudan MBS'nin kontrolündeki Suudi Kamu Yatırım Fonu (PIF).

Bu gelişme, Riyad yönetiminin bir yandan Filistin davasına destek söylemi sürdürürken, diğer yandan Gazze'deki sivil katliamları gerçekleştiren İsrail savaş makinesine dolaylı destek verdiğini gözler önüne serdi.

Kamu yatırım fonu: Kalkınma aracı mı, işgal destekçisi mi?

MBS, yüz milyarlarca dolarlık Kamu Yatırım Fonu’nu yalnızca ekonomik kalkınma aracı olarak değil, aynı zamanda bölgesel siyasi hedeflerini gizlice gerçekleştirecek bir araç hâline getirdi. Fonun sahibi olduğu Fulk Marine şirketi, 2025 Mayıs ortasında "Fulk Dammam" adlı gemiyi satın aldı. Satın alma işlemi, askerî çeliğin yeniden yüklenmesinden hemen önce gerçekleşti. Sevkiyat, artık Suudi bayrağı taşıyan gemiyle yapılınca, Suudi Arabistan doğrudan bu sürece dâhil olmuş oldu.

Gazze’ye demirle gelen katliam

Askerî çelik; tank, zırhlı araç ve roket rampaları yapımında kullanılan temel malzeme olarak biliniyor. İsrail ordusunun bu araçlarla Gazze’deki evleri yıktığı, altyapıyı yok ettiği ve on binlerce sivili öldürdüğü biliniyor. Sevkiyatın, bu yıkımın tam ortasında ve resmî bir Suudi gemisiyle yapılması, Riyad yönetiminin ahlaki ve siyasi ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Boş sloganlar, gerçek işbirlikler

Gazze konusunda her fırsatta “Filistin davasına bağlılık” açıklamaları yapan Suudi yönetimi, fiiliyatta İsrail'in askeri projelerine doğrudan destek sunuyor. Üstelik bu politikalar ne denetleniyor ne de kamuya açıklanıyor. Tüm kararlar, MBS ve dar çevresi tarafından kapalı kapılar ardında alınıyor.

BDS’den çağrı: Sevkiyat durdurulsun

Uluslararası boykot hareketi BDS, bu skandalın ardından derhal harekete geçti. Başta Suudi Arabistan olmak üzere Japonya, Panama ve Tayvan’daki aktivistlere çağrı yaparak sevkiyatın durdurulmasını istedi. Gemiye geçiş izni veren kıyı devletlerine de baskı yapılması hedefleniyor.

Suud ekonomisi İsrail'in hizmetinde

Suudi halkı artan işsizlik, enflasyon ve altyapı sorunlarıyla boğuşurken, milyarlarca dolarlık fonlar İsrail'in Gazze’de kullandığı silahlara dolaylı katkı sağlamak için harcanıyor. “Fulk Dammam” vakası, PIF’in artık Suudi halkına değil, MBS’nin dış politikadaki kişisel çıkarlarına hizmet ettiğini gösteriyor.