Prens Selman Suudi Arabistanlı alimlerden ve vaizlerden ne istiyor?

İslam davetçilerini kontrol altına alarak, rejimin propaganda aracına dönüştüren Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MbS) yönetimi, bu çerçevenin dışına çıkanların görevine son verdi ya da onları hapse mahkum etti.

Prens Selman Suudi Arabistanlı alimlerden ve vaizlerden ne istiyor?

Bu nedenle Suudi Arabistan'da İslam alimleri mevcut rejimin ve özellikle de Perns Selman'ın (MbS) isteklerinin aksine hiçbir şekilde açıklamada bulunamaz ve fetva veremez hale geldi.

İşin daha da vahim yönü ise ülkedeki alimler MbS'nin yaptıklarını ve söylediklerini kayıtsız şartsız desteklemeye ve onun propagandasını yapmaya başladı.

Sözlerinin akıbetini iyice düşünemeden açıklama yapanlar ise ya hapse atıldı ya da bulundukları görevden alındı. İslamın ilk mescidi olan Kuba Mescidi İmam Hatibi Salih el-Megamisi bu akıbeti yaşayanlardan biri oldu.

Megamisi, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda, "Belaların üzerimizden kalkması ve salgından (koronavirüs) kurtulma sebeplerinden biri de -mümkün olduğu kadar- hatalı mahpusların affedilmesidir." ifadesini kullanmıştı.

"Mümkün olduğu kadar" ifadesini kullanarak bu çağrıyı yapma konusunda ne kadar çekimser olduğunu ortaya koyan Megamisi'nin Suud ailesini, ülkedeki rejimi ve uygulamalarını parlatmaya çalışmakta sınır tanımaması, onun görevde kalmasını sağlamaya yetmedi.

Daha sonra paylaşımından dolayı özür dileyen Megamisi, Prens Selman'ın övmek ve onun aldığı kararların ve politikasının propagandasını yapmakla yetinmeyen Megamisi, kendisini MbS'nin düşman olarak gördüğü kişilere saldırı platformu haline getirdi ve her münasebette Türkiye, Katar ve İslami cemaatlere saldırmaya başladı. Ancak tüm bunlar MbS'nin gazabından kurtulmasına yetmedi.

Prens Selman, Suudi Arabistanlı alimlerden ve vaizlerden ne istiyor?

Suud ailesi, rejimin politikalarına ve uygulamalarına en ufak bir muhalefet gösteren her alimi tutuklama yoluna gitti. İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'e hakaret eden karikatürü protesto etmek için Danimarka'nın Riyad Büyükelçiliği'nin kapatılmasını talep eden Şeyh Halid er-Raşid de tutuklandı ve 2005'te yargılanarak 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

MbS, Veliaht Prenslik görevine, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) içinden çıkan Uyanış Akımı'nı (Sahve şeyhlerini) yok etme tehdidinde bulunarak başladı ve aşırıcılıktan Sahve şeyhlerini sorumlu tuttu.

Sahve şeyhleri

MbS'nin bu tehdidi üzerine Sahve şeyhleri hapse atıldı ve bunların önde gelenlerinden biri de Suudi Arabistan'ın tanınmış alimlerinden Dr. Selman el-Avde'ydi. Avde, Haziran 2017'de Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır'ın Katar'a karşı abluka uygulamaya başlaması üzerine Twitter hesabından yaptığı paylaşımında "küskünlüğün sonlandırılması ve kelime birliğinin sağlanması" temennisinde bulunmuştu.

Sahve şeyhlerinin önde gelenlerinden Sefer el-Havali, Avad el-Karni, Ali el-Ömeri, Muhammed Musa eş-Şerif ve Ahmed es-Suyan gibi onlarcası mahkeme kararı olmadan kaçırırcasına tutuklanarak hapse atıldı.

MbS'nin bu yönelimi,  Trump'ın Suudi Arabistan ile 400 milyar dolarlık anlaşmaya imza attığı ve İtidal Uluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi'nin açılışının gerçekleştirildiği Riyad zirvesinde ortaya çıktı.

Emri Bil Maruf ve Nehyi Anil Münker (İyiliği Emretme ve Kötülükten Alıkoyma) heyetinin yetkileri de MbS döneminde sınırlandırılarak, neredeyse "yok" durumuna getirdi.

Tüm bu anlatılanlardan yola çıkarak MbS'nin, aşağıda zikredeceğimiz kesimin dışında alimlerin ve vaizlerin bulunmasını istemediği ortaya çıkıyor.

Bunların başında, resmi dini kurumlarda görevli olan, yönetimin tüm politikalarını en ufak bir muhalefet göstermeden kabul eden ve onu haklı çıkarmak için elinden gayreti gösteren, resmi statüsü bulunan alimler yer alıyor.

İkinci sırada ise Körfez Savaşı sırasında ortaya çıkan, yöneticiye kutsallık atfeden ve ona açıktan nasihat edilmesini suç sayan El-Camiyye ve El-Medehile isimli akım geliyor.

Sonuncu kesim ise Sahve akımından ayrılan Şeyh Aid el-Karni gibi eski düşüncelerinden vazgeçerek, kendilerini rejimin politikasını yaymaya ve karşıtlarına saldırmaya adayanlar.

MbS ise tüm politikalarını muhalefet etmeksizin benimsedikleri sürece bu alimlerin varlığını kabul eder ancak kendileri için belirlenen çizgiden sapanların sonu ise en az Megamisi gibi olur.

AA