Netanyahu’nun Lübnan savaşından elde ettiği başarı!, yorgun ordu ve siyonist yerleşimcilerin kaçması
Siyonist İsrail rejimi, siyonist yerleşimcileri evlerine döndürmek amacıyla Lübnan'a karşı savaş başlattı, fakat yerleşim yerlerinde yaşayan ve yerinden edilmiş insan sayısındaki artışın yanı sıra, savaştan yorulmuş askerler ve ağır kayıplarla da karşı karşıya.
Hizbullah, Siyonist ordunun Lübnan'daki sivil hedeflere yönelik saldırılarını önlemek amacıyla füze saldırılarının kapsamını ve menzilini artırdı. Şimdi bir milyon siyonist yerleşimci daha bu saldırıların hedefinde.
Hizbullah, Siyonistleri, kasabalarının düşman askerlerinin Lübnan'a saldırabileceği bir yer haline geldiği konusunda uyaran çok sayıda açıklama yayınladı. Bu nedenle bu yerleşim yerleri Lübnan İslami Direniş Hava ve Füze Birimi için meşru askeri hedefler haline geldi.
Gulani tugayı ve Netanyahu'nun evinin hedef alınması gibi uygulamalı saldırılarla beraber yapılan açıklamaların yayınlanmasının ardından, işgal altındaki toprakların kuzey yerleşimlerinden kaçan yerleşimci dalgası arttı ve işgalci rejimin medya ve TV kanalları da bunu doğruluyor. Bu, Netanyahu'nun Lübnan'a karşı başlattığı savaşın, özellikle işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki yerleşim yerlerinde yerinden edilmiş insanların geri döndürülmesi ve Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda amacına ulaşmadığı anlamına geliyor, üstelik el-Celil'de kalan yerleşimciler de şimdi kaçıyorlar.
Siyonist Hava Kuvvetleri'nin eski komutanı Ilan Beyton şöyle bir itirafta bulunuyor: Hizbullah hâlâ ana gücünü koruyor ve sadece İsrail'in kuzeyini değil tüm bölgeyi tehdit edebilecek füze gücüne sahip.
Lübnan Hizbullah hareketi, insansız hava araçlarına veya füzelerine taktığı kamera sayesinde, özellikle Siyonist rejimin güçlerini hedef aldığında, askeri medyada kendinden söz ettirmeyi başarmıştır; siber alanda ve medya aktivistlerinin "Hizbullah'ın kameralı füzesi" olarak yorumladığı bir eylem.
Hizbullah saldırılarının devam etmesi, işgal altındaki Filistin'in kuzeyine ve merkezine doğru sürekli füze ve insansız hava araçlarının ateşlenmesi ve Siyonist rejim ordusunun güney Lübnan'daki kara manevrasına karşılık verilmesi, daha fazla Siyonist politikacı, uzman ve yorumcuyu, onları mevcut durumun ciddiyeti ve bu rejim ile Hizbullah arasındaki savaşın kasvetli geleceği konusunda uyarmaya yöneltti.
Öte yandan Siyonist ordu fiilen Lübnan'ın güney cephesinde sıkışıp kalmış durumda ve kayıpsız bir gün yok.
Gazze'deki savaş sonucunda yorgun ve yıpranmış olan Siyonist ordusu, uzun süredir savunma faaliyetlerini öğrenmiş Hizbullah askerleri tarafından kuşatılmıştır. Siyonist Ordu Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi yaptığı açıklamada “ Ağır ve acı kayıplar verdik.” Dedi.
İbrani medyası, İsrail ordusunun güney Lübnan'daki kara operasyonunun başlangıcından bu yana 594 askerin yaralandığını duyurduğunu bildirdi.
Siyonist rejimin muhalefet lideri Yair Lapid, önceki akşam yaptığı açıklamada, savaşın başından bu yana 11 bin askerin yaralandığını, 890 askerin ise öldürüldüğünü söyledi. Siyonist ordu da Gazze Şeridi'ndeki saldırının başlangıcından bu yana 5 bin 150 askerinin yaralandığını, aralarında 764 askerinin ise ağır yaralandığını duyurdu. Ayrıca Siyonist Radyo Televizyon Kurumu da bu rejimin Sağlık Bakanlığı'nın istatistiklerine atıfta bulunarak, savaşın etkileri nedeniyle 300 bin İsraillinin psikolojik tedavi gördüğünü duyurdu.
İsrail kaynaklarının haberlerinde dikkat çeken nokta, askerlerin ölü sayısını açıklamaktan kaçınmalarıdır, ki bu da başlı başına kayıpların yüksek olduğunu gösteriyor.
Bu, Siyonist rejimin bundan önce kara operasyonlarının yüksek hedeflerini açıklamış olmasına rağmen, bunlar arasında yerlerinden edilmiş yerleşimcilerin işgal altındaki bölgelerin kuzeyine geri gönderilmesi, 5 km derinliğindeki sınır şeridinin kontrolünün ele geçirilmesi, direnişin silahsızlandırılması ve Litani nehri bölgesine ulaşılması da vardı.
Dolayısıyla olayları izleyenler, Siyonist ordusunun belirtilen hedeflerini gerçekleştirmekteki başarısızlığını dikkate alarak, Hizbullah'ın artık Siyonist rejimin çıkışı olmayan bir yıpratma savaşı bataklığına yakalandığı kanaatindedir.