İran: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı siyonistlerin esiri durumunda

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı UAEA’nın aldığı karara dair yaptığı açıklamada, "Uluslararası bir kurumun gayrı meşru bir rejim tarafından sömürülmesi üzücü bir vaziyet. UAEA ve diğer uluslararası kurumlar günümüzde Siyonistlerin esiri olmuş durumda” ifadelerini kullandı.

İran: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı siyonistlerin esiri durumunda

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu'nun, İran’ın aleyhine aldığı kararına ilişkin açıklamada bulundu.

İslami, “UAEA’nın gayrı gayri meşru bir rejim tarafından sömürülmesi ve haysiyetinin şüphe konusu olmuş olması üzücü.” dedi.

Suçlamaları boşa çıkarmak ve iyi niyet göstergesi için, kendilerini kısıtlamasına rağmen tüm taahütleri yerine getirdiklerini belirten İslami, “İlk defa kendi CPF ve programımızı UAEA’ya sunduk ve ajansın yönetim sözleşmelerine göre, UAEA bize teknik, eğitimsel vs. destek sunmakla yükümlü. Ancak ajans ve diğer uluslararası kurumlar günümüzde siyonistlerin esiri olmuş durumda” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı İran'a karşı karar aldı

İranlı yetkili açıklamasının devamında UAEA’nın İran aleyhine kararlarının ardından İran’da kısıtlamaları gözeten yaklaşık 18 kameranın devre dışı bırakıldığına değinerek “Diğer kameralar da bu gece devre dışı bırakılacak. Cabir ibn-i Hayyan merkezini her üç ayda bir denetlerlerdi. Söz konusu merkezin dosyasını kapatmışlardı ancak bugün yine söz konusu merkeze dair birtakım iddialar öne sürüyorlar” şeklinde konuştu.

“Biz faaliyetlerimiz için ajansın temsilcilerini ancak yasaların çerçevesinde kabul ederiz” diyen İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı “Geçtiğimiz 20 yıl boyunca bize karşı tüm psikolojik operasyonlar ve kararları uygulayarak İran İslam Cumhuriyeti’ni durdurmaya çalıştılar. İran neden KOEP’i kabul etti? Güven sağlamak için. İran sırf güven sağlamak için nükleer programını yavaşlatmayı dahi kabul etti” ifadelerine yer verdi.

İslami, İran’ın ABD ve Avrupa ülkelerine KOEP konusundaki güveninin sonsuza kadar devam etmeyeceğini belirterek İran için önemli olanın tehdidi gidermek olduğu ve karşıdaki tarafların kendi taahhütlerini yerine getirmeleri durumunda İran’ın da taahhütlerine bağlı kalacağını söyledi.