İngiltere'nin İşgalci İsrail'e silah ihracat izni yargı incelemesinde

İngiltere'nin stratejik ruhsatlandırma kriterleri, silahların uluslararası insani hukuk ihlallerinde kullanılma riskinin açık olduğu durumlarda ihraç edilmemesi gerektiğini belirtiyor.

İngiltere'nin İşgalci İsrail'e silah ihracat izni yargı incelemesinde

İngiltere'nin İşgalciİsrail'e silah ihracatı lisansları, "İşgalci İsrail'in Gazze'deki savaşta uluslararası hukuku çiğnendiği" suçlamaları nedeniyle yargı kıskacında. 

Londra'nın Siyonist İsrail yanlısı tavrı gün geçtikçe daha fazla mercek altına alınırken İngiltere Yüksek Mahkemesi, kamuoyunda bölünmeye neden olması öngörülen konuda karar vermeye hazırlanıyor.

Tartışmalı konu çarşamba günü muhalefetteki İşçi Partili bir milletvekilinin, Başbakan Rishi Sunak'ı "ellerinde binlerce masum insanın kanı" olmakla suçlamasıyla daha da gün yüzüne çıktı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı David Cameron da İşgalci İsrail'e silah satışlarına yardım konusundaki rolüne ilişkin şeffaf olmamakla suçlanıyor. 

Hak savunucusu örgütlerden oluşan bir hukuk koalisyonu, İngiltere Yüksek Mahkemesi nezdinde aralık ayında açılan ve Londra yönetiminin İşgalci İsrail'e askeri parça ve silah satışını sürdürme kararının incelenmesini talep eden davanın hızlandırmasını talep ediyor. 

İngiltere'nin stratejik ruhsatlandırma kriterleri, silahların uluslararası insani hukuk ihlallerinde kullanılma riskinin açık olduğu durumlarda ihraç edilmemesi gerektiğini belirtiyor.

İnsan hakları örgütü el Haq'ın başını çektiği ve Küresel Yasal Eylem Ağı'nın (GLAN) da dahil olduğu davacılar, hükümetin Gazze'deki savaşta kendi kurallarını görmezden geldiğini savunuyor.

GLAN avukatlarından Dearbhla Minogue, yaptığı açıklamada, "Bu dava ulusal silah kontrol sisteminin güvenilirliği için bir test niteliğinde. Keza mahkemelerin izlemedeki rolü de buna dahil." değerlendirmesinde bulundu.

Sunak hükümetinin yaklaşımının ülkenin insani hukuk hedefini altüst ettiğini belirten avukat Minogue, "Uluslararası hukuk, insanlığı askeri gereklilikle dengelemek üzere tasarlanmıştır ama hükümetin yaklaşımı bu temel hedefin üzerinden bir at arabasıyla geçiyor." eleştirisinde bulundu.

"7 Ekim'den bu yana yapılan satış rakamları henüz açıklanmadı"

Hukukçulardan oluşan Koalisyon, Birleşik Krallık'ın 2015'ten bu yana tekli lisans adı altında 621 milyon doların üzerinde silah satışını onayladığını, şirketlerin ise açık lisanslar altında çok daha fazla ihracat yaptığını dile getiriyor. Bu, ABD'de üretilip İşgalci İsrail'e satılan F-35 savaş uçaklarına on milyonlarca sterlin değerindeki temel ekipman katkısını da içeriyor.

İşgalci İsrail ordusunun 7 Ekim'den itibaren Gazze'ye yönelik başlattığı bombardımandan bu yana geçen süreye ilişkin rakamlar henüz kamuoyuna açıklanmış değil. 

İngiltere'de açılan dava, Hollanda'da bir mahkemenin aralık ayında bu ülkenin İşgalci İsrail'e F-35 parçaları teslim etmeye devam edebileceği yönünde karar vermesi ve aynı zamanda insan hakları örgütleri tarafından açılan davayı reddetmesinin ardından geldi.

Lahey merkezli mahkeme, parça tedarikinin yargıçların müdahale etmemesi gereken siyasi bir karar olduğu yönünde görüş beyan etmişti. 

12 Ocak tarihli bir özet, lisanslar konusunda danışmanlık yapan İngiltere Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin İsrail saldırılarının bazı yönleri hakkında "ciddi endişeleri" olduğunu gösteriyor.

Özette yetkililerin, "İsrail'in bugüne kadar uluslararası insani hukuka uyup uymadığı konusunda kesin bir tespit yapamadıkları" ifadesine yer veriliyor.