İngiltere'deki Müslümanların yüzde 75'i güvenliklerinden endişe ediyor

Temmuz sonu ve ağustos başında İngiltere ve İrlanda'nın kuzeyindeki bazı şehirlerde aşırı sağcıların başlattığı isyanlar ülke çapında şok dalgalarına yol açtı.

Şiddet yanlısı aşırı sağcı örgüt olan İngiliz Savunma Birliği (EDL), yasadışı Müslüman bir sığınmacının çocukları bıçakladığı yönündeki asılsız söylentilerin ardından, haydutlarını İngiltere'nin çeşitli şehirlerine konuşlandırarak İslam karşıtı toplantılar ve İslamofobik saldırılar başlattı.

Müslüman Kadınlar Ağı'nın yaptığı araştırmaya göre, İngiltere'deki Müslümanların dörtte üçü, Müslüman karşıtı gösterilerin ardından güvenlikleri konusunda endişeli.

Ankete katılanların sadece yüzde 16'sı şiddet patlak vermeden önce de aynı şeyi hissettiğini söyledi.

Ankete katılanların yaklaşık yüzde 20'si, 30 Temmuz'da Southport'ta yaşanan ve daha sonra diğer şehirlere de yayılan ilk isyandan önce İngiltere'de düşmanlıkla karşılaştıklarını söyledi.

Müslüman kadınlar, İngiltere'deki yetkililer ve otoriteler arasında yaygın bir Müslüman ve göçmen karşıtı atmosferin bulunduğunu yerel medyaya anlattı.

Mevcut iklimin İngiltere'deki Müslümanların çoğunu korkuttuğunu söylediler.

26 yaşındaki öğrenci Lila Tamea, "İngiltere'deki Müslümanlar arasında polisin kendilerini koruyamayacağı yönünde bir his var" dedi.

Sosyal medyada yayılan yanlış bilgide, üç küçük kızın bıçaklanarak öldürülmesi olayının göçmen bir Müslüman erkeğe ait olduğu iddia edilmişti.

Ancak daha sonra Southport saldırganının, çoğunluğu Roma Katolik ve nüfusun yalnızca yüzde 1'i Müslüman olan Ruanda'dan gelen Hristiyan anne ve babasının İngiltere doğumlu Axel Rudakubana olduğu belirlendi.