İdlib'deki bombardımandan evlerinin toprağını öpüp kaçtılar

Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve Rusya'nın İdlib'deki yerleşimlere yoğun saldırıları yüzünden bir milyondan fazla sivil, göç ederek evsiz kaldı.

İdlib'deki bombardımandan evlerinin toprağını öpüp kaçtılar

Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve Rusya'nın bombardımanından kaçan sivillerden Muhammed Hasan Nejjar, "Evimiz her şeyimizdi ama artık olmayacak. Kahrolduk, perişanız. Keyfimizden kaçmadık, saldırılardan yani ölümden kaçtık." dedi.

Saldırılardan kaçanlar, Türkiye sınır hattı yakınındaki bölgelere göç etmeye devam ediyor.

Sınır hattına ulaşan siviller, buradaki sığınmacı kamplarında yer bulmakta güçlük çekerken, geçici barınma merkezleri de dolmuş durumda.

Kış aylarının çetin geçtiği bölgede bulunan çadır kentlerinde altyapı olmaması nedeniyle çadırlar yağışlarda sık sık sular altında kalıyor. Çaresiz durumdakilerin yardım bekleyişi de sürüyor.

"Rejim ordusu, aniden ilerledi"

İdlib'in güneyindeki Babile köyünden Muhammed Hasan Nejjar, rejimin köylerine saldırı başlatması üzerine evlerini bırakarak Türkiye sınırına doğru kaçtıklarını söyledi.

Nejjar, "Rejim ordusu, aniden ilerledi. O an savaş uçakları ve helikopterler, varil bombasıyla vurmaya başladı. Evimiz hayatımızdı. Evimiz her şeyimizdi ama artık olmayacak. Kahrolduk, perişanız. Keyfimizden kaçmadık, saldırılardan yani ölümden kaçtık." ifadelerini kullandı.

Köyden büyük bir korkuyla kaçtıklarını anlatan Nejjar, "Kaçarken önümüzdeki iki araç ve bir traktör vuruldu. İçindekiler öldü. Bizim hayatta kalmamız mucizeydi." dedi.

Nejjar, yağmurda barınacak yer bulamadıkları ve yanlarına alabildikleri eşyaları sular altında kaldığı için durumlarının çok kötü olduğunu vurgulayarak, "Çocuklarım ve torunlarım hastalandı, hastanede tedavi gördü. Getirdiğimiz eşyaları, çatısı olmayan bir eve yerleştirdik, banyoda uyuyoruz. Kadınlar ve çocuklar vurulan eve çok ağladı." diye konuştu.

"Dağlanmış yüreğimle evimin toprağını öpüp ayrıldım"

Nejjar, İdlib'de evlerinden kaçmak zorunda kaldıktan sonra göç yolunda "ölümün nefesini" enselerinde hissettiklerini söyledi.

Kaçarken uçaklardan saklanmak için ağaçların altlarına saklandıklarını dile getiren İdlibli baba, şöyle devam etti:

"Onlar vurmaya ara verince yeniden yola koyuluyorduk. Yatak odası, buzdolabı, battaniyeler gibi çok eşya bıraktık. Kadınlarımız üzüntüden ve korkudan ağlıyordu. Dağlanmış yüreğimle evimin toprağını öpüp ayrıldım.

Evimiz hayatımızdır ama orada kalıp ölelim mi? Mecbur bırakıp geldik. Hep köyümü, evimi düşünüyorum. Orası bizim vatanımız. Vatan güzel şey. Saldırılar sırasında çocuklar korkudan kucağımıza sığınırdı. Onları sakinleştirmeye çalışırdık. Bir sihirli değneğim olsa evinden olanları geri döndürmek isterdim."

AA