'Fas, siyonist rejimin pazarı haline gelecek'

Fas'ın İşgalci İsrail ile ilişkileri normalleştirme anlaşması imzalamakla kârlı mı çıkacağı yoksa bundan zarar mı göreceği tartışılıyor.

'Fas, siyonist rejimin pazarı haline gelecek'

Uzmanlar normalleşme anlaşması sonrası kâr-zarar hesabı yapmak için henüz yeterli veri olmamakla birlikte ortada birbirinden çok farklı ekonomiler olduğuna dikkati çekiyor.

Fas Kralı 6. Muhammed 10 Aralık 2020'de İşgalci İsrail ile ilişkilerin "en yakın zamanda" kurulacağını açıklamış, ardından Fas ile İşgalci İsrail, 22 Aralık 2020'de diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında 4 anlaşma imzalamıştı.

Faslı ekonomist Necib Aksabi yaptığı açıklamada, Fas ile İşgalci İsrail arasında bugüne kadar resmi bir ekonomik ilişki olmadığını söyledi.

Kâr ve zararı tahmin edebilmek için henüz yeni verilerin netleşmediğini ifade eden Aksabi, şu an sadece istişareler ve temasların olduğunu, uluslararası kabul gören bir anlaşma bulunmadığını ve Rabat'ta imzalananın sadece genel yönelimler ve iyi niyet beyanından ibaret olduğunu dile getirdi.

Aksabi, "Fas ile İsrail arasında ticari ilişkiler olduğunu herkes biliyor, ancak bunlar açıklanmıyor. Örneğin tarımda 1980'lerin başından beri iş birliği var. Fas, İsrail ürünlerini ithal ediyor." diye konuştu.

Birbirinden çok farklı ekonomiler

Kâr ve zararla ilgili ise Aksabi, "Fiili olarak karşılaştırdığımızda kendimizi tamamen farklı iki ekonomi ile karşı karşıya buluyoruz. İsrail ekonomisi büyüklük olarak Fas ekonomisinin dört katını temsil ediyor." dedi.

Siyonist rejimin yaklaşık 400 milyar dolar, Fas'ın ise 115 milyar dolar gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYİH) sahip olduğunu aktaran Aksabi, kişi başına düşen GSYİH'nin de İşgalci İsrail'de 40-45 bin dolar, Fas'ta ise yaklaşık 3 bin dolar olduğunu söyledi.

Aksabi, bu göstergelerin, iki taraf arasında ekonomik ilişki gerçekleşmesi halinde gelişmiş bir ülkenin gelişmemiş bir ülkeyle ilişkisi örneğiyle karşılaşılacağını ortaya koyduğunu ifade etti.

"Fas, İşgalci İsrail'in pazarı haline gelecek"

Faslı ekonomist, "İsrail'in Fas'a ihraç edecek malı var. İsrail, bilgi ve bilim açısından katma değeri yüksek ihracata ve önemli ticari değere sahip. Ama Fas'ın İsrail'e ihraç edecek malı yok. Dolayısıyla Fas, İsrail'in pazarı haline gelecek, başka bir şey değil. Fas'ın İsrail ile kârlı bir ekonomik ilişkisinin hayalini kurmamalıyız, çünkü gerçek durum İsrail ile ticaretin bir tedarikçi ve bir müşteri ilişkisi olacağını gösteriyor." ifadelerini kullandı.

"Beklenen kâra güvenmiyorum"

 

Rabat'taki 5. Muhammed Üniversitesinde öğretim görevlisi Ömer el-Kettani ise Fas için zararın kârdan daha önemli olduğunu belirtti.

İlk olarak Fas'ın İsrail'i tanımama ilkesini kaybedeceğini, kazancının ise ABD'nin Batı Sahra'yı tanıması olduğunu ve bunun ülkeye ekonomik, siyasi ve belki de askeri faydası olabileceğini kaydeden Kettani, şunları söyledi:

"Ekonomik kazanç çok basit olacak, ancak büyük yatırımların Fas'ın Batı Sahrasına ulaşacağına dair bir tür gururlanma ve inanç var. Ama beklenen kâra güvenmiyorum. Çünkü onlarca yıl önce tarım alanında Fas-İsrail iş birliği gerçekleştiğinde Fas domatesine zarar veren kötü bir hastalığı ithal ettik. Fas domatesi hâlâ İsrail'in bize ithal ettiği hastalığın sorunlarını yaşıyor, bu nedenle ülke dışında birçok pazarı kaybettik."

AA