Emperyalist ABD'den itiraf: Afganistan'da sonu olmayan bir savaşa saplanmıştık!

Taliban öncülüğündeki direniş cephesine mağlup olarak Afganistan'ı terk etmek zorunda kalan emperyalist ABD'den itiraf niteliğinde bir açıklama daha geldi. ABD'de Joe Biden yönetimi, çekilme sürecinde kurumların pek çok açıdan yetersiz olduğunun ortaya çıktığını kabul ederken, yine de çekilme kararının doğru olduğunu savundu.

Emperyalist ABD'den itiraf:  Afganistan'da sonu olmayan bir savaşa saplanmıştık!

Beyaz Saray, ABD'nin Afganistan'dan mecburi çekilmesi sürecinde alınan önemli kararları ve karşılaşılan zorlukları inceleyen ve ilgili kurumlar tarafından Kongre'ye iletilen raporun özeti mahiyetinde bir belge yayımladı.

Belgede, ABD'nin NATO müttefikleriyle Afgan Ulusal Savuma ve Güvenlik Güçlerini eğitmek, donatmak ve Afgan hükümetlerini desteklemek için yüz milyarlarca dolar harcadığı kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Başlangıçta Amerika'nın amacı asla bir ulus inşa etmek değildi. Ancak zamanla Amerika bunu yapmaya başladı. Savaşın başlamasından 20 yıl sonra Amerika, Afganistan'da hedefleri belirsiz ve görünürde sonu olmayan bir savaşa saplanmıştı."

İşgal dönemindeki batı kullası Afgan hükümetinin çöküşünün istihbarat raporlarından tahmin ettiğinden daha hızlı olduğu kaydedilen belgede, bu kapsamda çıkarılan derslere yer verildi. Bu kapsamda güvenlik riskinin yoğun olduğu durumlarda artık daha erken tahliyelere öncelik verileceği ifade edilen belgede, buradan elde edilen ders neticesinde Ukrayna ve Etiyopya'da Amerikan personelinin erken tahliye edildiği kaydedildi.

Belgede, şunlar kaydedildi:

"Başkan, Afganistan'dan ayrılma kararı aldığında, bazıları bunun ittifaklarımızı zayıflatabileceğinden veya ABD'yi küresel sahnede dezavantajlı duruma düşürebileceğinden endişelendi. Bunun tersi oldu. Çok sayıda kamuoyu araştırmasının da kanıtladığı gibi, dünyadaki konumumuz önemli ölçüde daha yüksek. İttifaklarımız her zamankinden daha güçlü. Finlandiya NATO'ya kabul edildi ve İsveç de yakında kabul edilecek. Mevcut ortaklıklarımızı güçlendiriyor ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle yeni ortaklıklar kuruyoruz. Küresel sahnede Amerika başı çekiyor."