Ebu Ubeyde: Dünya destansı mücadeleye şahit oldu
Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, "Halkımız 471 gün boyunca özgürlüğü ve kutsalları için benzeri görülmemiş fedakarlıklar gösterdi. Tüm dünya direnişçilerin destansı mücadelesine şahit oldu." dedi.
HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasına dair yaptığı açıklamada, Filistin halkının 471 gün boyunca özgürlük ve kutsal değerleri uğruna emsalsiz fedakarlıklar yaptığını belirtti.
"Dökülen kanlar boşa gitmeyecek"
Ebu Ubeyde, açıklamasının tamamında şu ifadelere yer verdi:
"Destansı Aksa Tufanı savaşının başlamasından bu yana 471 gün geçti. Bu savaş, Filistin'in kurtuluşunun kıvılcımını ateşledi ve Allah'ın kudretiyle er ya da geç yok olacak olan işgalin tabutuna son çiviyi çaktı.
Gazze'deki direnişimiz ve onurlu, büyük halkı, tüm dünyaya karşı hücceti tamamladı ve etkileyici eylemler yapma, muazzam bir şekilde direnme, tarih yazma, işgalcileri yenilgiye uğratma ve onların hayallerini çökertme konusundaki eşsiz, şaşırtıcı bir örneğini sundu. Halkımız özgürlüğü, kutsalları ve toprağı uğruna fedakarlıkta bulundu.
Ey pak şehitlerimiz, ey sabreden, direnen halkımız! Bu fedakarlıklar ve büyük kanlar boşa gitmeyecek, asla heder olmayacak ve mutlaka sonuçlarını verecektir.
"Bu savaş siyonist yapının caydırıcılık teorisini çökertti"
Ey mücahitler ve sabredenler, çabanız kutlu olsun! Ailelerinizi, sevdiklerinizi, mallarınızı, evlerinizi ve emeğinizi, zahmetinizi imkânsız görünen şartlarda feda ettiniz. Yüce Allah'ın şu ayetinde bahsettiği kimselerden oldunuz: 'Onlar, Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı ne gevşeklik gösterdiler ne zayıf düştüler ne de boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever.'
Siz, Allah'ın peygamberi Musa'nın sünnetini örnek aldınız. İnsanlar, 'Kesinlikle yakalanacağız!' dediklerinde, siz 'Hayır, Rabbim benimle, O bana yol gösterecektir.' dediniz.
Bu savaşta siyonist yapının maruz kaldığı sarsıntı, güvenliklerinin temellerini zayıflattı, ona büyük bir darbe vurdu ve caydırıcılık teorisini çökertti. Binlerce askerinin öldürülmesine ve yaralanmasına neden oldu, yaklaşık iki bin askeri aracının imha edilip hizmet dışı bırakılmasını sağladı.
"Mücahitlerimiz, savaşın son gününe kadar düşmana darbe vurdu"
Düşmanın sözde ulusal güvenlik temellerine ağır darbeler indirdik. Geniş bölgelerde zorunlu göç ve yer değiştirme dayatıldı, çoklu cepheler açıldı. Tüm bunlar, onun kaçınılmaz bir şekilde yok olacağına işaret ediyor. Denizden uygulanan abluka, düşmanın saklanmak ve uluslararası güçlerden yardım istemek zorunda kalması, zayıflığının ve kırılganlığının delilidir. Bu savaş, onur ve izzetin bir sembolü olmaya devam edecek ve tüm özgür insanlara bir ışık kaynağı olacaktır.
Tüm bunların yanında, işgalin bir vahşi ve suçlu yapı olarak ortaya çıkarılması, dünya despotlarının ve göstermelik organizasyonlarının arkasında durduğu bu yapının yüzünün teşhir edilmesi, liderlerinin ve askerlerinin savaş suçlusu olarak adalet önünde hesap vermesi için takibe alınması, işgalin suçlarının boyutunu tüm dünya halklarına göstermiştir.
Allah'ın lütfuyla, tüm direniş gruplarındaki kardeşlerimizle bir safta, sarsılmaz bir inanç ve kararlılıkla, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine kadar her yerde, 15 ayı aşkın bir süredir savaştık. Mücahitlerimiz, savaşın son gününe kadar Gazze'nin her noktasında düşmana öldürücü darbeler vurmaya devam etti.
"Düşmanımız, en zalim ve zorba güçlerden destek aldı"
Dünya, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya Kampı, Cibaliya Kasabası ve Beyt Lahya'daki çatışmalarda ve güneydeki Refah'ta adeta efsanelere tanıklık etti. Mücahitlerimiz, son ana kadar büyük bir cesaret ve direnişle savaştı, düşmana ağır kayıplar verdirdi. Savaşın uzunluğuna, abluka şartlarına, yıkıma ve toplu cezalandırma suçlarına aldırmadan mücadelelerini sürdürdüler.
Savaşçılarımız, benzersiz kahramanlıklar ve örnekler sergiledi. Bu savaşı, askeri hesaplara göre imkânsız görünen şartlar altında, devasa bir güç dengesizliğiyle yürüttük. Karşımızda, savaşın ahlakına, hukuka ve insan haklarına zerre saygı duymayan suçlu bir çete ordusu vardı.
Biz, askeri kapasite ve savaş etiği açısından eşit olmayan bir mücadeledeydik. Ancak biz, hakkımız olan kutsal topraklarımızı koruma inancıyla ve sınırlı ama mübarek silahlarımızla savaştık. Buna karşılık, düşmanımız, dünya üzerindeki en zalim ve zorba güçlerden destek aldı. Hava köprüleriyle bombalar taşındı ve cephanelikleri sonuna kadar açıldı.
"Düşman esirlerini korumak için her türlü çabayı gösterdik"
7 Ekim'den bu yana işgal ordusuna darbeler vururken düşmanımız ise ailelerimizi, çocuklarımızı katletti. Evlerimizi, mahallelerimizi ve sivil yapılarımızı rastgele bombaladı. İnsanlığa karşı işlediği vahşi ve intikamcı suçlar, her gün ve her saat tüm dünyanın gözleri önünde serildi.
Biz, düşmanın esirlerini korumak için her türlü çabayı gösterip tüm yöntemleri geliştirdik. Bu, değerlerimize bağlılığımızın ve asil hedeflerimizi muhafaza etme çabamızın bir sonucuydu. Ancak düşman, saat başı onları öldürmeye çalışarak büyük bir kararlılıkla hareket etti ve bildiğiniz üzere birçok esirin ölümüne sebep oldu.
Bu dengesiz şartlar karşısında, bu savaşın büyüklüğü ve ilham kaynağı olarak nasıl bir tarihi destana dönüştüğü açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu savaş, gelecek nesiller ve özgür insanlar için bir ilham kaynağı olacak, askeri stratejilerde yeni bir okul ve özgürlük, kutsal mücadele ve işgalcileri kovma yolunda kahramanca savaş sanatında benzersiz bir model oluşturacaktır.
"Aksa Tufanı'nın liderleri şehitler kervanında"
Bu savaşın büyüklüğü, Aksa Tufanı'nın liderlerinin şehitler kervanında en ön saflarda yer almasında da açıkça görülüyor. Şehit lider İsmail Heniyye, şehit Şeyh Salih Aruri ve Gazze lideri şehit Yahya Sinvar'ın şehadeti, bu savaşta küresel bir sembol ve eşsiz bir model haline geldi.
HAMAS ve Kassam Tugayları liderlerinden ve diğer direniş gruplarının önde gelen isimlerinden oluşan bir grup da şehitler kervanına katıldı. Kanları, mücahitlerin ve halkımızın kanlarıyla birleşerek, direnişi bağrına basan bir halkın ve bu halka kanları ve canlarıyla adanmış bir direnişin eşsiz kahramanlık ve fedakârlık tablosunu çizdi.
"Cenin'e özel selam gönderiyoruz"
Batı Şeria'daki halkımıza ve direnişimize olan sorumluluk bugün daha da büyümektedir. Batı Şeria kahramanlarının, hedef alınma ve imha çabalarına rağmen onurlu ve şerefli bir duruş sergilemelerini takdirle karşılıyoruz. Ayrıca, Gazze ile ruhsal kardeşliği olan Cenin'e özel bir selam gönderiyoruz, zira o da kahramanlık ve direnişin sembolüdür.
Batı Şeria direnişçilerine ve cesur, direnen, kararlı halkımıza selam olsun. Direnişçilerimize ve mücahitlerimize, Batı Şeria'nın tüm şehirlerine, köylerine ve mülteci kamplarına selamlarımızı gönderiyoruz. Onları, düşmanın tehlikeli planlarına karşı mücadeleye hazırlanmaya, işgalci suçluyla mücadeleyi artırmaya ve bu yolda birleşmeye çağırıyoruz.
Batı Şeria'da fitne yaratma çabalarına karşı durmaya ve işgalciyle iş birliğini süslemeye çalışan her türlü girişimi reddediyoruz. Bu, Batı Şeria'nın direnişçi gençliğine ve tüm Filistinli direnişçilere verdiğimiz sözdür.
"Ateşkes maddelerine göre hareket edeceğiz"
Siyonist işgalin halkımıza yönelik soykırım savaşının durdurulmasına dair bir anlaşmaya varmak bu saldırı başladığından beri en büyük hedefimizdi. Anlaşma, eğer Netanyahu ve faşist hükümeti halkımızı sürgün etmeyi ve mümkün olduğunca fazla yıkım gerçekleştirmeyi hedeflememiş olsaydı, bir yıldan fazla bir süre önce mümkün olabilirdi.
Ateşkese dair anlaşmaya sadık kalacağımızı ve bu anlaşmanın maddelerine göre hareket edeceğimizi ilan ediyoruz. Savaşın durdurulması, esir değişimi takvimine uyulması ve düşman esirlerinin, halkımızın kahraman özgür esirleriyle takas edilerek teslim edilmesi konusunda tamamen kararlıyız. Ancak bu anlaşmanın her aşamasının uygulanması, düşmanın bu şartlara sadık kalmasına bağlıdır.
Biz, halkımızın kanını korumak ve onun hedeflerine, umutlarına ulaşmasını sağlamak amacıyla anlaşmanın tüm maddeleri ve aşamalarını başarıyla sonuçlandırmaya büyük bir özen gösteriyoruz. Bu doğrultuda, tüm aracılara, düşmanı bu şartlara uymaya zorlamalarını çağrıda bulunuyoruz.
"Aksa Tufanı'na katılan herkese en içten selamlarımızı sunuyoruz"
Direnişimiz, bu zulme karşı durup, Aksa Tufanı'na katılarak mücadeleye katılan herkese en içten selamlarını ve büyük teşekkürlerini sunmaktadır.
Burada, doğruluğun ve sadakatin temsilcileri olan Ensarullah'a, hikmet ve iman yurdu olan kardeş halkımız Yemen'e özel selamlarımızı gönderiyoruz. Onlar, Gazze'yi ne kadar andırıyor, Gazze de onları. Büyük ve onurlu bir duruş, meydan okuma ve onurlu bir direniş içinde, gurur ve şeref taşıyorlar. Cesaretleri tüm dünyayı şaşkına çevirdi ve düşmanı, arkasındaki güçlerle birlikte, hesaba katmadığı denklemlerle karşı karşıya bıraktılar. Tarihi bir örnek teşkil ettiler.
Direniş ve silah arkadaşlarımızı, Lübnan'daki İslami Direniş mücahitlerini ve onların arkasındaki özgür Lübnan halkını selamlıyoruz. Lübnan halkı, uzun yıllar boyunca Filistin direnişi ve devrimi için güçlü bir destek ve yoldaş oldu. Bu mücadelede, Lübnan direnişinin liderleri, askerleri ve kardeş halkı büyük bedeller ödedi. Onlar, Gazze ve Filistin'deki kardeşleriyle kan, kader ve amaç birliği içinde hareket ettiler.
İran İslam Cumhuriyeti'ndeki kardeşlerimize, sürekli ve daimî desteklerinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu tarihi mücadeleye verdikleri söz ve sürekli desteği, tüm yollarla sürdürdükleri için minnettarız.
Ayrıca, cesur Iraklı direnişçilere ve mücadeleci, fedakâr Ürdünlü özgür kardeşlerimize de selamlarımızı gönderiyoruz. Onlar, sınırları aşarak silahlarını doğru ve hakiki hedefe çevirdiler.
"Ey Gazze halkımız, dayanışma, yardımlaşma ve merhamet zamanıdır"
Arap ve İslam ümmetinin tüm halklarına, mücadelemizi ve davamızı desteklemek için gösterdikleri dayanışma için en içten selamlarımızı iletiyoruz. Onlar, maddi ve manevi her türlü desteği bize gönderdiler ve hâlâ gönderiyorlar.
Dünyanın dört bir yanındaki tüm özgür insanlara, 15 aydan fazla bir süredir sokaklara dökülüp, kahramanlık, direniş ve sabır modelimize olan bağlılıklarını ilan eden, siyonist soykırım savaşını reddeden ve Filistin davasına destek veren milyonlarca insana selamlarımızı iletiyoruz.
Ey Gazze halkımız, dayanışma, yardımlaşma ve merhamet zamanıdır. Sahada kahramanlık ve büyüklük örneğini sunduğumuz gibi, şimdi de direnişin ve hakkın elde edilmesinin, işgalin tüm planlarının ve arzularının boşa çıkartılmasının, birlik ve irademizle zaferin örneğini sunacağız."