Durumu Allah'a arz etmek / İbrahim Kızar

İnsanlık tarihi ibret verici olaylar ile doludur. İbret, akibetlerinden korkanlar için, mazlumlar için aynı zamanda zalimler için.

Durumu Allah'a arz etmek / İbrahim Kızar

İnsanlık tarihi ibret verici olaylar ile doludur. İbret, akibetlerinden korkanlar için, mazlumlar için aynı zamanda zalimler için. Biz ibret dolu olaylar dedik aslında ibret ve teselli desek belki daha doğru olacak. İşte bu yazımızda İslam tarihinde yaşanmış ibret ve teselli olacak bir olayı sizler ile paylaşmak istedim.

İslam Tarihi El Kamil Fi Tarih'in Yazarı İbnul Esir hicri 312. yılı olaylarını anlatırken bu olayı şöyle aktarır uzun yıllar vezirlik yapan İbnu’l-Furât;

"Evinden halkla görüşmek üzere çıktığında onlara karşı iyi davranırdı. Adamlarının arzu ettiklerini yapmalarına, etraflarına zulmetmelerine engel olmadığından dolayı ayıplanmakta idi, yoksa bu tutumundan başka kötü bir davranışı yoktu. Ancak bu durum hayli ileri noktaya vardırılmış ve adamları bir kadının mallarına el koyup ona zulmedecek noktaya gelmişlerdi. Nihayet bu kadın bir kaç kez ona mektup yazıp durumundan şikayetçi olduğu hâlde ona cevap vermemişti. Bir gün kadın yolda İbnu’l Furât’ın gittiğini görmüş ve hemen karşısına dikilip ona: «Allah rızası için bir tek sözümü dinlemeni rica edeceğim!» demişti. İbnu’l Furât da onu dinlemeye koyulunca kadın şunları söylemiş: «Ben uğradığım zulmü sana bir kaç kez yazıp bildirdiğim hâlde bana hiç cevap vermedin. Ben de sana yazmaktan vaz geçip durumumu Cenab-ı Allah’a yazıp arz ettim.»

"Aradan bir kaç gün geçip vezaretten azledilerek başına felâketlerin geldiğini görünce adamlarına şöyle demişti: «Her hâlde o mazlûm kadının ahını çekiyoruz. İşte başımıza gelenler bundan dolayıdır.» Gerçekten de durum aynen onun söylediği gibiydi."(Tarih İbn Esir cilt 8  sayfa 131)

Merak edenler vezirin ve oğlunun kötü akibetini araştırabilirler, bizi ilgilendiren kısmı ise mazlum kadının şikayetini arz ettiği yüce makam ve bu yüce makamın hızla icabetidir.

Şimdi bunu niye aktardım.

Medyaya her göz atışımda zinanın serbest olduğu bir ülkede kendi rızaları ile severek, (devlete göre ise 18 yaşından evvel), evlendikleri için devletin zulmüne maruz kalan binerce aile ve bunları yıllardır istismar eden umut verip sorunlarını çözmeyen, çözmek istemeyen  bir iktidar, bir başkan, bir adalet bakanı ve sözde bir aile bakanı ....  

Medyaya her göz atışımda kimilerinin tazminatlara boğulduğu bu ülkede hasta ve yaşlı halleri ile, yapılan tüm girişimlere rağmen hala inatla hapiste tutulan Sivas diğer islami davalardan tutuklular....başkan ve adalet bakanının inatla görmezlikten geldiği hasta ve yaşlı tutuklular.....

Sadece  bu iki kesim artık mevcut iktidardan umudu kesip, aynen vezirin önünü kesen kadın gibi "biz artık sizden vazgeçip durumumuzu  Cenab-ı Allah'a yazarak arz ettik deseler"....Mevcut iktidarın, başkanın, adalet bakanının ve aileyi yıkmaktan sorumlu bakanın akibeti ne olur.....

İbnul Esir veziri tahtından götüren bir kadından bahs eder, mevcut durumda ise binlerce aile.....Yüce bir makama birer arzuhal yazsalar.........

Bence bunun zamanı çoktan gelip geçti bile.....

Allaha emanet olun.

İbrahim Kızar / Habernas