Dünya Bankası: Yemen kıtlığın eşiğinde

Dünya Bankası, Yemen’in petrol gelirlerinin durması, enflasyon ve yıllardır süren savaş nedeniyle derin bir ekonomik çöküş içinde olduğunu, nüfusun %60’ından fazlasının kritik gıda güvensizliği yaşadığını ve ülkenin bu yıl kıtlık aşamasına geçebileceğini açıkladı.

Dünya Bankası: Yemen kıtlığın eşiğinde

Yemen, on yıldır süren savaşın yol açtığı derin insani ve ekonomik krizle mücadele ediyor. Uluslararası kurumlar, ülkenin bu yıl içinde kıtlık aşamasına geçebileceği uyarısında bulunuyor.

Dünya Bankası’nın son günlerde yayımladığı rapor, Yemen ekonomisinin yılın ilk yarısında benzeri görülmemiş baskılarla karşı karşıya kaldığını açıkladı. Rapora göre petrol ihracatının durması, yüksek enflasyon, insani yardımların azalması ve yıllardır süren çatışmanın etkileri ekonomik çöküşü hızlandırdı.

Banka, Yemen’in reel GSYİH’sının bu yıl %1,5 küçüleceğini öngörüyor. Bu durum, milyonlarca ailenin temel gıda ihtiyaçlarını karşılama gücünü daha da zayıflatacak.

Raporda, hem hükümet kontrolündeki bölgelerde hem de Husilerin yönetimindeki alanlarda hanelerin %60’ından fazlasının kritik seviyede gıda güvencesizliğiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Çok sayıda aile öğünleri azaltma, çocukları çalışmaya veya dilenmeye gönderme gibi olumsuz başa çıkma yöntemlerine yöneliyor.

“Yemen Ekonomik İzleme Raporu”, hükümet gelirlerinin bu yıl %30 oranında düştüğünü; petrol ihracatının durması ve yerel gelirlerin azalmasıyla birlikte maaş ödemelerinde gecikmeler yaşandığını vurguladı. Bu durum halkın satın alma gücünü daha da düşürdü.

Husilerin kontrolündeki bölgelerde ise nakit sıkıntısı, temel maddelere erişimde zorluk ve işgalci israil'in son hava saldırılarının hedef aldığı limanlarda yaşanan aksaklıklar nedeniyle ticaret akışı bozulmuş durumda. Nakliye ve tedarik maliyetleri hızla yükseldi.

Dünya Bankası Yemen Direktörü Dina Abu Ghaida, “Yemen’de ekonomik istikrar, hizmetlerin devamlılığını ve geçim kaynaklarının korunmasını sağlayacak sistemlerin güçlendirilmesine bağlıdır” dedi.

Raporda, çatışma ve güvenlik sorunlarının Yemen’de açlığın ana tetikleyicileri olduğunun altı çizildi. Savaşın kesintilere uğrattığı tedarik zinciri ve zayıflayan tarımsal üretim, ülkenin gıda krizini derinleştiriyor.

Mücahit seviyesinde kıtlık göstergeleri

Yemenli araştırmacı Dr. İhab el-Kuraşi, Yemen’de bilimsel kıtlık göstergelerinin neredeyse tamamının mevcut olduğunu belirtti. Buna göre, nüfusun %61’i minimum gıda ihtiyacını dahi karşılayamıyor, %33’ü ciddi gıda yoksunluğu yaşıyor, %42’si öğünleri azaltma gibi sert önlemlere başvuruyor.

Kuraşi, yetişkinlerin %50’sinin ekonomik çöküş nedeniyle çocuklara yiyecek bırakmak için kendi tüketimini kıstığını aktardı. 2014’te 65 bin riyal olan asgari yaşam sepeti maliyeti 2025’te 350 bin riyali aştı; bunun %50’sini gıda oluşturuyor.

Araştırmacıya göre, savaşın sürmesi ve siyasi ya da askeri çözümün yokluğu, ekonomik çöküşün ana nedeni. Bu durum, gıda güvencesizliğini daha da ağırlaştırıyor.

Kuraşi, 11 yıldır süren savaş boyunca Yemen’in insani yardım planlarının toplam 34 milyar dolar gerektirdiğini, ancak 24 milyar dolar sağlanabildiğini hatırlatarak 10 milyar dolarlık dev bir açık oluştuğunu söyledi.

Ayrıca hükümetin ekonomik tedbirlerinin vatandaşların birikimlerini tükettiğini, mali yükleri artırdığını ve halka yönelik yerel ve merkezi hakları azalttığını belirtti.

Çocuklar ve kadınlar en ağır bedeli ödüyor

Yemen’de her 22 dakikada bir çocuk, her 4 saatte bir hamile kadın yetersiz beslenme veya sağlık hizmetlerine erişim eksikliği nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkede 18 milyondan fazla kişi gıda güvensizliğinin “kriz veya felaket” seviyesinde.

333 ilçenin 166’sı acil durum seviyesinde bulunuyor. Tarım ülkesi olmasına rağmen 14,8 milyon kişi geçim kaynağını kaybetme riski altında; bunların 5 milyonu çiftçi, 9 milyonu hayvancılıkla uğraşıyor.

Kuraşi, uluslararası fonların şeffaf şekilde yönetilebilmesi için “üst düzey bir yardım ve insani çalışmalar kurumu” kurulması çağrısı yaptı.

Yemen, artan yaşam maliyetleri, kaynak kıtlığı, yabancı para girişinin azalması, ham madde sıkıntısı ve savaşın tetiklediği ekonomik çöküşle tarihinin en ağır krizlerinden birini yaşıyor.