Çinlilerin döve döve öldürülüp yakıldığı Zambiya’da neler oluyor?

Yaklaşık 22 bin Çinlinin yaşadığı Zambiya'da 3 Çin vatandaşının dövülerek öldürülmesi, dikkatleri Afrika ülkesine çekti.

Çinlilerin döve döve öldürülüp yakıldığı Zambiya’da neler oluyor?

24 Mayıs Pazar günü Afrika ülkesi Zambiya’nın başkenti Lusaka’daki bir tekstil atölyesine müşterilermişçesine giren üç saldırgan, 17 dakika boyunca içerideki üç kişiyi döverek öldürdü.

Çinli iki erkek ve bir kadını güpegündüz vahşice katleden Zambiyalı saldırganlar, cesetleri bitişikteki bir depoya götürdü. Cesetler önce parçalandı, sonra da yakıldı.

Güvenlik kamerası görüntüleri, saldırganların sonrasında çaldıkları mallarla kaçtığını ortaya koydu.

52 yaşındaki Cao Guifang ve yanında çalışan 58 yaşındaki Bao Junbin’le 33 yaşındaki Fan Minije’nin ölümleri, bu Afrika ülkesindeki Çinlilere yönelik yoğun tepkinin yansıması olarak da yorumlandı.

Peki yaklaşık 280 şirkette 22 bin Çinlinin yaşadığı Zambiya'da bu kadar Asyalı ne yapıyor ve varlıkları neden gerginlik sebebi oldu?

Yaklaşık 18 milyon nüfusa sahip Zambiya’nın borçlarının yüzde 44’ü Çin’e. Ancak diğer yandan Çin Halk Cumhuriyeti'nin tarihi İpek Yolu'nu canlandırma iddiasıyla 2013'te duyurduğu “Bir Kuşak Bir Yol” projesinde bu denize sınırı olmayan Afrika ülkesine önemli yer ayrılmış durumda.

Öyle ki, Pekin yönetiminin Kenya’dan sonra en çok ikili ticaret yaptığı ülke burası. 2018’de iki ülke arasındaki ticaret hacmi 5 milyar doları geçti.

Zambiya Çin’e bakır satarken; ülkedeki havalimanı, otoyol, baraj gibi dev projeler de Çin şirketleri tarafından yapılıyor. Zambiya’nın resmi yayın kuruluşunun hisselerinin yüzde 60’ı dahi Çinli bir şirkette.

Bütün bunlar, ülkede yaşayanların “Gambiya’nın kontrolünü Çinlilere mi kaybediyoruz?” diye sormasına neden oluyor.

Başkentteki ırkçılık kampanyası

Katliamdan günler önce Lusaka Belediye Başkanı Miles Sampa’nın ırkçı ifadeler kullanarak Çinlileri eleştirmesi de, önemli bir etken olabilir.

18 Mayıs’ta bir Çin restoranını kapayan Sampa’nın gerekçesi etiketlerde İngilizce değil, Çince yazılar bulunmasıydı. Birkaç gün sonra da “siyahlara karşı ayrımcılık” yapıldığını söyleyerek Çinlilerin sahip olduğu bir berberin lisansını iptal etti.

“Koronavirüs, siyah Zambiyalılardan değil, Çin’den çıktı” diyen Sampa, Çinlilerin Gambiyalıları köle gibi çalıştırdığını öne sürdü.

Kısmi tecritle önlem almaya çalışan ülkede tespit edilen ilk koronavirüs vakasının kaynağı Çin değil, Fransa’dan dönen bir çift. Fakat Çinlilerin tecriti hiçe saydığı iddiaları, onlara yönelik ırkçılığı besledi.

Çinli şirketlerin iş yerinde köle gibi çalıştırdıkları Zambiyalılara karantina uygulaması tepki doğurdu

Asıl tepki doğuran şeyse, Çinlilerin sahip olduğu bazı şirketlerin, Zambiyalı işçileri iş yerlerinde karantinaya alması oldu. Belediye Başkanı Miles Sampa da Çinlilere yönelik ayrımcılığı açıkça destekledi.

“Kölelik” olarak nitelendirdiği uygulamanın yapıldığı fabrikalara giden Sampa, buralarda ayrımcı ifadeler kullandığı videolar da çekti. Sosyal medyadaysa “Zambiyalı işçilerin küçük bir konteynırda 6 kişi uyuduklarını ortaya çıkardık” ve “Bu yasadışı, onları rehin tutuyorsunuz, bu köleliktir” gibi paylaşımlarda bulundu.

Ajanslar