Canlı kalkan olarak kullanılan Arakanlı Müslümanlar Seçim Komisyonu'nun da hedefinde

Myanmar'ın Arakan eyaletinde, ordunun silahlı çatışmalarda sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı, bunun da can kayıplarına yol açtığı bildirildi.

Canlı kalkan olarak kullanılan Arakanlı Müslümanlar Seçim Komisyonu'nun da hedefinde

Arakan Rohingya Birliğinin (ARU) İslam İşbirliği Teşkilatına (İİT) sunduğu raporda, Arakan eyaletinde yaşanan gelişmelere ilişkin bilgi verildi.

Raporda, Arakan'daki durumun hala istikrarsız olduğu, barış ve istikrara dair herhangi bir işaret görülmediği kaydedildi.

Silahlı çatışmaların sürdüğü Arakan'da kalan Arakanlı Müslümanların (Rohingya), ordunun ve Myanmar Seçim Komisyonu'nun gün geçtikçe daha fazla hedefi olduğu aktarılan raporda, Myanmar Ordusu ile "Budist Arakan Ordusu" örgütü arasındaki çatışmalar nedeniyle can kayıplarının arttığı kaydedildi.

Arakan'da siviller canlı kalkan olarak kullanılıyor

Raporda, ordunun, Arakan'da işlediği savaş suçlarında her gün bir adım daha ileri gittiği vurgulandı.

Ordunun, Budist Arakan Ordusu ile çatışmasında Arakanlı Müslüman sivilleri canlı kalkan olarak kullanmasının uluslararası topluma şok dalgaları gönderdiği belirtilen raporda, Buthidaung ilçesinin Kamichaung köyünde 5 Ekim 2020'de ordunun, aralarında 2 çocuğun da olduğu 15 çiftlik işçisini alıkoyduğu kaydedildi.

Rapora göre, söz konusu kişilerden 12 yaşındaki çocuk, ordunun Budist Arakan Ordusu örgütüne yönelik operasyonları yaptığı bölgeden kaçarak, bir grup Arakanlı Müslümanın canlı kalkan olarak olarak kullanıldığını söyledi.

ARU'nun raporunda, kaçan çocuğun şu ifadelerine yer verildi:

"Biz inekleri güderken, aniden bir grup Myanmar askeri geldi ve bizi götürdü. Bir grup Rohingyalının tutulduğu ormanlık alana yönlendirildik. Daha sonra askerler bizi bayıra doğru ilerleterek cephe hattına koydu ve kendileri de arkamıza geçti. Bize dalların ve bitki yığınlarının altına gizlenen mayınları temizlettiler. Daha sonra aniden silahlar ateşlendi, askerler bizi cephede canlı kalkan olarak durmaya zorladığı için burada 2'si çocuk 5 Rohingya öldü."

Canlı kalkan olan Arakanlı Müslüman çocuklar öldü

Raporda ayrıca Budist Arakan Ordusu örgütünün yayımladığı açıklamaya yer verildi.

Ordunun, 5 Ekim 2020'de kendi bölgelerine izinsiz girdiğini savunulan Budist Arakan Ordusu örgütünün açıklamasında, 15 dakika süren çatışmada 10 ve 11 yaşındaki iki Arakanlı Müslüman çocuğun hayatını kaybettiği, bir çocuğun da yaralandığı belirtildi.

Açıklamada, 15 masum Arakanlı Müslümanın mayın temizleyici ve canlı kalkan olarak kullanıldığı ifade edildi.

Myanmar Ordusu'nun sivilleri hedef almayı, masum sivillerle çocukları öldürme suçunu ve bu savaş suçlarını işlemeyi sürdürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, ordunun Arakanlı Müslümanların ölümünden sorumlu olduğunun altı çizildi.

Raporda, Myanmar Ordu Sözcüsü Tuğgeneral Zaw Min Tun'un söz konusu Arakanlı Müslümanların ölümünden Budist Arakan Ordusu örgütünün sorumlu olduğuna dair ifadesine yer verildi.

Arakanlı Müslümanların, seçmen listesinden çıkarılarak oy vermeleri engelleniyor

Myanmar Seçim Komisyonu'nun Arakanlı Müslümanların seçmen listesinden çıkararak kasım ayında düzenlenecek genel seçimlerde oy kullanmalarına engel olduğu kaydedilden raporda, 5 Rohingyalı adayın seçimlere girme başvurusunun reddedildiği aktarıldı.

Raporda, bu adayların başvurusunun reddedilmesine herhangi bir gerekçe gösterilmediği vurgulandı.

U Aye Win adlı Arakanlı Müslümanın, genel seçimlere girmek için Maungdaw ilçesinden yaptığı başvurunun önce kabul edildiği ancak daha sonra kendisine ret yazısı gönderildiği belirtilen raporda, karara gerekçe olarak adayın ebeveynlerinin vatandaşlığının gösterildiği kaydedildi.

Seçim Komisyonu kanunlarına göre, seçimde yarışan adayların ulusal denetim kartı sahibi olmaları gerektiği ifade edilen raporda, "Seçim Komisyonu, U Aye Win’in ulusal denetim kartını hiçe sayarak, ailesini hedef aldı. Aslında, bir Myanmar vatandaşı olarak U Aye Win'in babası, Maungdaw Polis Şefi ve daha sonra Maungdaw İlçe Mahkemesi Başkanı olarak hizmet etmişti." denildi.

U Aye Win’in adaylığının reddedilmesiyle ilgili olarak Maungdaw İlçe Seçim Komisyonu Bürosu Sekreteri U Kyaw Than'ın, "Büronun bu kararı tersine çevirme konusunda yapabileceği bir şeyi olmadığını, kararın Merkezi Seçim Komisyonu'ndan geldiğini" ifade ettiği belirtilen raporda, U Aye Win'in, merkezi Washington'da bulunan Radio Free Asia'ya verdiği röportajda, Arakan halkının sahip olduğu her şeyi elinden almak için tam bir aldatmacanın hüküm sürdüğünü ve babasının tüm hayatını devlet hizmetlerine adamasına rağmen ailesinin küçük düşürüldüğünü söylediği kaydedildi.

Myanmar, Arakan'daki seçimi iptal etti

Raporda, 16 Ekim'de Myanmar Seçim Komisyonu Bürosu'nun, 8 Kasım 2020'de yapılması planlanan genel seçimin bazı etnik bölgelerde iptal edildiğini duyurduğuna işaret edilerek, açıklamada 8 Kasım'da yapılması planlanan ulusal genel seçimde, Arakan eyaletindeki Pawktaw, Punnagyin, Rathedaung, Buthidaung, Maungdaw, Kyauktaw, Minbya, Myebon, Maruk-U ve Kyaukphyu'nun da aralarında bulunduğu bölgelerde seçimlerin iptal edildiğini belirttiği bilgisine yer verildi.

Arakan Ordusu örgütü, NLD partisi adaylarını alıkoydu

Budist Arakan Ordusu örgütü üyeleri, 14 Ekim'de seçim kampanyası için Taungup kasabasının Paungkha köyüne gelen, iktidardaki NLD partisinden 4 adayı sabah saatlerinde alıkoydu. Adaylardan biri öğleden sonra serbest bırakılırken, diğer üçü açıklanmayan bir yere götürüldü.

Serbest bırakılan Than Sein Pyone, Radio Free Asia'ya yaptığı açıklamada, "Futbol üniforması giymiş 4 silahlı kişi geldi ve bizi alıkoydu, yüzümüze tokat attı ve bize vurdu. Bize, 'Siz aşağılık hainler' diye bağırdılar. " dedi.

Arakan Ordusu örgütü ise açıklama yaparak şahısların sorguya çekilmek üzere tutulduğunu belirtti.

Açıklamada, "Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında Arakan'da miting yapılmaması ve (etnik Arakanlı siyasi partilerine atıfta bulunarak) diğer partilere karşı kaba dil kullanılmaması için tekrarlanan uyarılarımıza rağmen, NLD partisi adayları bu uyarıları görmezden geldi. Bu yüzden, örgütümüz onları sorguya aldı ve uyardı, sorgulamanın ardından hepsi serbest bırakıldı." ifadeleri kullanıldı.

AA