BM Özel Raportörü Fakhri: Herkes bunun bir soykırım olduğunu biliyor

BM Gıda Hakkı Özel Raportör Fakhri, işgalci İsrail ablukası altındaki Gazze'de aç bırakma kampanyasının en korkunç aşamasının yaşandığını belirterek "Herkes bunun bir soykırım olduğunu, açlık olduğunu, savaş suçu olduğunu biliyor." dedi.

BM Özel Raportörü Fakhri: Herkes bunun bir soykırım olduğunu biliyor

Birleşmiş Milletlerin (BM) Gıda Hakkı Özel Raportörü Michael Fakhri, işgalci İsrail'in yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze'de yaşanan kıtlığa ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Son 19 ayda tanık olduklarının İsrail'in planının açık olduğuna işaret ettiğini söyleyen Fakhri, "İsrail'in planı her zaman maksimum hasar, zarar ve ölüm oranına neden olmak oldu. Onların asıl amacı, Gazze'yi tamamen işgal ve ilhak etmek. İsrail, niyetini en başından bu yana az çok ilan etti. Durumun sürekli kötüleştiğini ve İsrail tarafından somut ve sürekli bir şiddet artışı gördük." diye konuştu.

İsrail'in açlığı bir silah olarak kullanma niyetini duyurduğunu hatırlamanın önemine işaret eden Fakhri, bu niyetin 9 Ekim 2023'te duyurulduğunu hatırlattı.

Fakhri, "İsrail ya insani yardımı reddetti ya yardımı kısıtladı ya da insani yardım konvoylarına bilerek saldırdı. Şimdi en son yapılanlar, aç bırakma kampanyası en korkunç aşaması oldu." ifadelerini kullandı.

Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 1 Mart'ta, İsrail'in Gazze'ye tüm gıda, su ve ürünlerin girmesini engelleme niyetini duyurduğunu aktaran Fakhri, bu durumun yaklaşık 80 gün boyunca yaşandığını söyledi.

Fakhri, şöyle devam etti:

"İsrail yaklaşık 80 gün boyunca tam bir abluka uyguladı ve bu doğrudan bir kıtlığı tetikledi. Bugün tanık olduğumuz en korkunç aşama bu ve şimdi bir yardım sızıntısı görüyoruz. Az sayıda yardım tırının Gazze'ye giriş izin veriliyor ancak bu insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar değil. (Açlıkla ilgili) Hatırlanması gereken en önemli şey, şu anda sahip olduğumuz rakamların her zaman eksik tahminler olacağıdır. Bunun nedeni, hiçbir uluslararası gazetecinin içeri girmesine izin verilmemesi ve çok sınırlı sayıda insani yardım çalışanının içeri girmesine izin verilmesidir. Bu nedenle, gerçekliğin şu anda hayal edebileceğimizden çok daha kötü olduğunu biliyoruz."

İsrail'in tam abluka uygulamasıyla çocukların yetersiz beslenmede ani bir artış olduğunu ve sadece martta bunun yüzde 80 oranında arttığını bildiren Fakhri, şubat ayı itibarıyla ekmek yapmak için kullanılan buğday ununun fiyatının yüzde 3 bin arttığının altını çizdi.

Fakhri, "Bunlar, sadece sayılar. Bunun, insanların çocuklarının kollarında açlıktan ölmesini izledikleri bir dehşet olduğunu hatırlamalıyız. Bu, nesiller boyu sürecek olan toplumsal travmadır yani bombalar ve kurşunlar bugün dursa dahi Gazze'de hastalık ve açlıktan ölecek insan sayısı, bombalar ve kurşunlardan ölecek insan sayısından daha fazla olacak. Yaşanan kıtlığın ve İsrail'in açlık kampanyasının etkisi hem fiziksel etkiler açısından hem de toplumsal travma açısından nesiller boyu sürecek." dedi.

Gazze'deki yaşananları tarif etmek için kelimelerin tükendiğine işaret den Fakhri, bağımsız insan hakları uzmanları olarak bu soykırım riskini savaşın en başında gördüklerini ve bunu önleme çağrısında bulunduklarını hatırlattı.

"Herkes bunun bir soykırım olduğunu biliyor"

Fakhri, şunları kaydetti:

"Biz ayrıca İsrail'in açlık kampanyasını tanıyan, adlandıran ve kıtlığı gören ilk kişilerdik. Uluslararası Adalet Divanı (UAD) soykırım riskini kabul etti. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant için tutuklama emri çıkardı ve suçlamalardan biri açlık savaş suçunu içeriyor. Bu, ilk kez savaş suçunun herhangi birine yönetilmesi oldu. Bu noktada herkes neler olup bittiğini biliyor. Herkes bunun bir soykırım olduğunu, açlık olduğunu, insanlığa karşı suç olduğunu, savaş suçu olduğunu ve insan haklarının ağır ihlalleri olduğunu biliyor. Başka nasıl anlatılabilir ki? Harekete geçme zamanı. Politikacıların sadece güzel sözler kullanmayı bırakıp Filistin halkının yanında olduklarını söylemeyi bırakma zamanı geldi."

İlk olarak insani yardım konvoylarının acilen Gazze'ye girmesi gerektiğini vurgulayan Fakhri, "Bunun gerçekleşmesi için ya BM Genel Kurulu bu konvoylara eşlik edecek barış güçlerine yetki vermeli ya da Filistin sivil toplumu tarafından parlamenterler, diplomatlar ve politikacıların insani yardım konvoylarına katılmaları ve Gazze'ye girmeleri çağrısı yapılmalı. Olması gereken budur ve bunun şimdi olması gerekiyor." diye konuştu.