Ben Gvir burnunun ötesini görmüyor!

Ben Gvir azgınlaşan, fanatikleşen, vahşileşen ve zulmedenlerin akıbetini duymamış (gibi). Realiteyi doğru bir yöntemle okumuyor. Filistin halkına yapılan saldırganlığın karşılıksız kalmayacağını, bu halkın hâlâ sert karşılık vermeye kadir olduğunu, küllerin altında büyük bir ateşin olduğunu görmüyor.

Ben Gvir burnunun ötesini görmüyor!

İlk önce şunu söylemek gerekir. (Aşırı sağcı ve durmadan Mescidi Aksa’ya provokatif baskınlar yapan Siyonist Bakan) Ben Gvir belli ki ne yakın ne de eski tarihi okumuş. Aynı şekilde Kudüs ve Mescidi Aksa’nın Müslümanlar için ne anlama geldiğini de öğrenmemiş. Hz. Peygamber (s.a.s)’in Mescidi Aksa’da Peygamberlere neden imamlık yaptığını da okumamış. Hz. Ömer zamanında Müslümanların Kudüs’ü neden fethettiklerini de okumamış. Hz. Ömer’in Kudüs halkına verdiği ve "Ömer’in Güvencesi" olarak bilinen güvenceyi asla okumamış. Kudüs’ün Haçlıların eline geçmesiyle, bu şehrin Müslümanların elinden çıkmasının ne anlama geldiğini, bu durumun Müslümanlar için büyük bir meydan okuma olduğunu, bu durumun ümmetin gizli güçlerini harekete geçirdiğini ve dolayısıyla Müslümanların burayı Haçlıların elinden kurtarmaları üzerinde büyük bir etki yarattığını da okumamış.

Ben Gvir Burak Devrimini, 1969 yılında Mescidi Aksa’yı yakmalarıyla başlayan olayları ve bunun etkisini okumadığı gibi, 1990 yılında Mescidi Aksa’da yaptıkları katliamın etkilerini de duymamıştır.

Aynı şekilde Şaron’un Mescidi Aksa’ya baskın yapmasıyla 2000 yılında meydana gelen olayları da her halde takip etmiyor. Ben Gvir bilmiyor ve okumuyor. Kulaklarını tıkamış, realiteyi görmüyor. Sonuçları hiç iyi olmayacak gelişmelere kendilerini çekecek kibirli ve mağrur tutumunu sürdürmeye devam ediyor.

Ben Gvir, temeli olmayan eski masalları okuyor sadece. O, parlak zihninden (!) fışkıran düşünceleri uygulama gücüne sahip olduğunu okuyor. Bu akıl, hoşuna giden ve arzuladığı her şeyi yapabilme yetisine sahip olduğuna inanıyor. Aynı şekilde bağlı olduğu rejimin de istediğini yapabilme gücüne ve kudretine sahip olduğuna inanıyor. İşte bu adam karar mercii olmuş. Peki istediğine ulaşmasını kim ve ne engelleyecek?

Ben Gvir, toprağı üzerinde yaşayan ve adı Filistinli olan bir halkın olduğunu, bu halkı toprağına bağlayan derin ve tarihi köklerin olduğunu, bu halka ait bir tarih, bir realite ve gelecek olduğunu görmüyor. O Filistinlilerin (doğup büyüdüğü ve hâlâ) yaşadığı bu topraklarda bir fazlalık olduğunu, onun bu topraklarda kalma hakkının olmadığını görüyor. Bu topraklarda bazıları kalsa da hizmetçi ve köle olarak kalmalarını ya da kendilerine yaşama şansı verseler elleri altında çalışıp minnet ettikleri insanlar olarak kalmalarını istiyor.

Ben Gvir gözünü Batı Şeria’ya dikmiş. Burada Siyonist Yahudi yerleşke alanlarını genişletmek istiyor. Bu, sadece onun arzu ve hedefi değildir. Kendinden önceki hükümet koalisyonlarının da hedefi ve propagandası olmuştur. Bunların sadece yöntemleri, aşağılıkları ve çirkin yüzlerini göstermedeki tutumları farklıdır. Filistinlilere zorla dayattıktan sonra sırada bunu dünya düzleminde pazarlama geliyor.

Ben Gvir tutum ve hedeflerinde gayet açık ve nettir. Savaşın habercisidir ve ateşini körüklemektedir. Bu, başkasının vatanını kendine vatan addetmeyi tercih eden Siyonistlerin tabiatıdır. Filistin’in yüzlerce şehir, köy ve kasabasında etnik temizlik cinayetini işleyenlerin açık bir tablosudur. Bunun neticesinde bu toprağın insanlarını öldürdüler, tehcir ettirdiler, halkını sürdüler. Buraları yıkılmış halde bırakıp, enkazı üzerinde de kendi köy ve şehirlerini inşa ettiler.

Ben Gvir, katliamlar yapan, Filistin halkına kinlerini kusan, düşmanlık gösteren, en kötü zulmü reva görenlerin yolunu izliyor.

Ben Gvir azgınlaşan, fanatikleşen, vahşileşen ve zulmedenlerin akıbetini duymamış (gibi). Realiteyi doğru bir yöntemle okumuyor.

Filistin halkına yapılan saldırganlığın karşılıksız kalmayacağını, bu halkın hâlâ sert karşılık vermeye kadir olduğunu, küllerin altında büyük bir ateşin olduğunu görmüyor.

Filistin Enformasyon Merkezi / VELİD EL-HEVDELİ