ABD üniversiteleri Filistin yanlısı aktivizme yönelik baskıları artırıyor

Profesörler disiplin cezasıyla karşı karşıya ve bir üniversitenin Filistin yanlısı protestocularla başa çıkmak için bir eyalet başsavcısını 'işe aldığı' iddia ediliyor

ABD üniversiteleri Filistin yanlısı aktivizme yönelik baskıları artırıyor

The Guardian'ın yayınladığı bir araştırmaya göre, Michigan

Üniversitesi, Gazze'yi savunan Filistin yanlısı protestocuları yargılamak için eyalet başsavcısı Dana Nessel'i "işe aldı".

Raporda, Michigan Yönetim Kurulu'nun, üniversitenin yönetim kurulu üyeleriyle bağlantıları olan siyasi müttefiki Nessel ile işbirliği yapmayı tercih ederek yerel savcıları "atlattığı" iddia edildi.

The Guardian gazetesinin haberine göre, benzer davalarda müsamaha yolunu seçen yerel savcılara duyulan hayal kırıklığıyla alınan bu karar, Nessel'in ofisinin protestoculara karşı daha sert yaptırımlar uygulayabileceği bir "forum alışverişi" örneği teşkil ediyor.

The Guardian'ın haberine göre, Nessel'in ofisi tutuklanan protestocuların yüzde 85'ine dava açarken, Washtenaw İlçe Savcılığı'nın yüzde 10'luk dava açmasına karşın, Wayne İlçesi beş Gazze protestosu davasını reddetti. 

Eleştirmenler, Nessel'in üniversitenin yöneticileri de dahil olmak üzere  İsrail yanlısı bağışçılar ve siyasi figürlerle olan güçlü bağları bulunuyor.

Yönetim kurulunun sekiz üyesinin altısı, Nessel'in kampanyalarına toplamda 33.000 dolardan fazla bağışta bulunurken, bazı üniversite bağışçıları da İsrail yanlısı duruşları savunuyor.

Nessel'in ofisi, bu bağışların savcılık kararlarını etkilediği iddiasını reddediyor ve kovuşturma kararının yargı yetkisi çakışmalarına dayandığını savunuyor.

Gözlemciler, kararın Filistin'i destekleyen kampüs aktivizmine yönelik daha geniş ve muhtemelen taraflı bir baskıyı yansıttığı konusunda endişe duyuyorlar; zira ABD kampüslerindeki benzer vakalar, hem öğrencilere hem de öğretim görevlilerine karşı artan bir soruşturma ve disiplin eylemi kalıbını ortaya koyuyor.

Soruşturmalar fakülteye kadar uzanıyor

The Guardian'ın haberine göre, ABD genelindeki üniversiteler Filistin'e destek veren akademisyenlere soruşturma başlattı ve disiplin cezası verdi. 

The Guardian, Columbia Üniversitesi Hukuk Profesörü ve Cinsiyet ve Cinsellik Hukuku Merkezi Müdürü Katherine Franke'nin, İsrail ve kampüste Filistinli öğrencilere yönelik muameleyle ilgili yorumları nedeniyle soruşturma altında olduğunu bildirdi.

Columbia Üniversitesi'nin medya ofisi, Middle East Eye'a verdiği demeçte, davayla ilgili soru üzerine, devam eden bir soruşturma hakkında yorum yapmayacaklarını söyledi.

Üniversitelerin Gazze'deki savaş nedeniyle artan gerginliği yönetmeye çalışmasıyla birlikte akademik yılın başından itibaren denetimler yoğunlaştı.

Raporda, Muhlenberg Koleji'nden Maura Finkelstein ve Princeton Üniversitesi'nden Ruha Benjamin'in de aralarında bulunduğu diğer öğretim görevlilerinin de Filistin yanlısı açıklamaları ve aktivizmleri nedeniyle disiplin işlemleriyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. 

Çoğu zaman öğrenci şikâyetleri veya idari itirazlar sonucu başlatılan bu soruşturmalar, işten çıkarmalara, uzaklaştırmalara ve artan hukuki mücadelelere yol açmıştır. 

Finkelstein'ın durumu özellikle anti-Siyonist görüşlerin antisemitizmle karıştırıldığını ve Filistinli şair Remi Kanazi'nin Instagram'da paylaştığı bir mesajı yeniden paylaşmasının ardından işten atıldığını gözler önüne seriyor.

Knight First Amendment Institute'un da aralarında bulunduğu hukuk savunucusu gruplar, akademisyenlerin siyasi konuşmalarından dolayı cezalandırılmasının tehlikesini vurgulayarak, bu tür eylemlerin akademik özgürlüğü engellediğini ve tartışmalı konularda açık tartışmayı engellediğini savunuyor. 

Çoğunlukla kadrolu olan öğretim üyeleri, üniversitelerin bu tür davaları ele alış biçiminin bir "korku kültürü" oluşturduğunu ve İsrail-Filistin çatışması gibi karmaşık uluslararası meselelerin eleştirel bir şekilde incelenmesini engellediğini savunuyor.

Bu disiplin cezaları, Michigan'ın öğrenci protestoculara yönelik yasal baskılarıyla bir araya geldiğinde, savunucular arasında ABD üniversitelerinin Filistin dayanışmasına yönelik benzeri görülmemiş bir baskıya doğru gittiği ve bununla birlikte ifade özgürlüğüne yönelik baskıların arttığı yönündeki endişelerin arttığını gösteriyor. 

Finkelstein meslektaşlarını bu baskıya direnmeye çağırdı. 

The Guardian'a, "Kurumlarımızın buna karşı sert önlemler alacak olması beni şaşırtmıyor, ancak bu çok korkunç bir emsal teşkil ediyor. Bir kolej veya üniversite, bu konular hakkında gerçekten konuşabileceğimiz bir yer değilse nedir?" dedi.

Kaynak: middleeasteye