ABD büyükelçiliği Yemen'de istihbarat rolü oynadı

Sana'daki güvenlik birimleri, ABD-İsrail casusluk ağının üyelerinden, Washington'un Yemen hükümetini istikrarsızlaştırmadaki rolüne ilişkin yeni itiraflar yayınladı.

ABD büyükelçiliği Yemen'de istihbarat rolü oynadı

Yemenli bir kaynak Al Mayadeen'e yaptığı açıklamada, ABD-İsrail casusluk şebekesinin yaptığı itirafların, Washington'un Yemen'i coğrafi olarak parçalama, ülkede ayrılık yaratma ve istikrarsızlık yaratma stratejik hedefini ortaya koyduğunu söyledi .

Haziran ortasında, Sana'daki Yemen Güvenlik Güçleri, Amerikan ve İsrail istihbarat teşkilatları tarafından işletilen büyük bir casusluk ağını ortaya çıkardı. Yetkililer, ağın 2015'ten beri Yemen'deki çeşitli kurumlarda aktif olduğunu açıkladı.

Kaynak, itirafların eski devlet yönetimine ve parlamentoya, karar ve operasyonlarını etkilemek amacıyla önemli bir sızma yapıldığını ortaya koyduğunu söyledi.

İtiraflar, "Yemen'de krizleri yeniden üretip tırmandırarak Amerikan siyasi komplolarını" ortaya çıkardı.

Casusluk ağı, Washington'un önceki Yemen hükümetini "kendi kontrolündeki bir kuklaya" dönüştürdüğünü itiraf etti. Ayrıca, ABD'nin 2011 devrimine karşı komplocu rolünün gerçekliğini de ortaya koydu.

Kaynak, ağın Yemen ulusal diyaloğunun yalnızca yüzeysel kalmasını amaçladığını, böylece Washington'un devlet yapısı ve anayasaya ilişkin tehlikeli projelerini hayata geçirmesine olanak sağladığını kabul ettiğini belirtti.

Casus ağının itirafları ayrıca Saada'ya karşı yürütülen tüm savaşların ve gerçekleştirilen suikastların ABD tarafından düzenlendiğini ve yerel işbirlikçilerin yalnızca araç olarak hizmet ettiğini ortaya koydu. Bu çabalar, Ensarullah’ı bölgeselleşmeyi ve bölünmeyi kabul etmeye zorlamayı amaçlıyordu.

İtiraflarda, Yemen'e yönelik saldırıların arkasında Washington'un olduğu, siyasi barış girişimleri kisvesi altında ortaya koyduğu tüm çabaların aynı bağlamda komplo ve entrikadan başka bir şey olmadığı vurgulandı.

Benzer şekilde, casusluk ağının üyelerinden biri, ABD büyükelçiliği içindeki sözde "demokrasi sektörü"nün, Yemen'i kimin yöneteceğini belirlemek için Yüksek Seçim Komitesi'ni kontrol etmek amacıyla çalıştığını ortaya koydu.

ABD büyükelçiliği ve diğer ABD istihbarat teşkilatlarının Yemenli vatandaşların seçmen kayıtlarını elde etmeye çalıştığı açıklandı.

Casus şebekesinin bir diğer üyesi de, Yemen'e yardım sağlama kisvesi altında sunulan USAID projeleri, BM girişimleri ve diğerlerinin istihbarat faaliyetleriyle ilgili gizli ve tehlikeli unsurlar içerdiğini itiraf etti.

ABD-İsrail casusluk şebekesinin itiraflarının bir parçası olarak, bir güvenlik kaynağı Haziran ayı sonlarında El Mayadin'e, Yemen'deki ABD Büyükelçiliği'ndeki Kültür Ataşeliği'nin Yemen toplumunun tüm kesimlerini hedef aldığını, bu yolla bilgi toplamak için hücreler kurduğunu ve kandırdığını söylemişti.

Kaynak, casus şebekesinin itiraflarının, ABD büyükelçiliğinin bir casusluk yuvası ve sabotaj aracından başka bir şey olmadığını ortaya koyduğunu, Yemen'deki ABD büyükelçiliğindeki Kültür Ataşesinin, ABD istihbarat teşkilatı CIA ile bağlantılı olduğunu belirtti.