'Yüzyılın Anlaşması' Filistin davasını ortadan kaldırmayı hedefliyor

ABD yönetiminin Filistin-İsrail meselesine çözüm bulmak iddiasıyla hazırladığı "Yüzyılın Anlaşması" planının ekonomi paketi açıklandı.

'Yüzyılın Anlaşması' Filistin davasını ortadan kaldırmayı hedefliyor

ABD'nin İsrail-Filistin meselesine çözüm bulmak iddiasıyla hazırladığı ve "Yüzyılın Anlaşması" olarak nitelenen planın ekonomi paketi Filistinlilerin lehine gibi gözükse de planın siyasi ayağının Filistin davasını ortadan kaldırmayı hedeflediği belirtiliyor.

Donald Trump, ABD Başkanlık koltuğuna oturduğu 2017'den bu yana İsrail yanlısı kararlarıyla dünya kamuoyunu oldukça meşgul etti.

Doğu Kudüs'ün işgal altında olmasını yok sayan Trump, Aralık 2017'de Kudüs'ün tamamını "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan kararı imzalayarak Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı.

ABD'nin Filistin'e yaptığı maddi yardımların tamamını keserek Filistin yönetimini baskı altında almaya çalışan Trump'ın yeni hedefi, zorla da olsa "Yüzyılın Anlaşması" planını Filistinlilere kabul ettirmek.

Filistin yönetiminin karşı çıktığı ve müzakereye yanaşmadığı plan, siyasi ve ekonomi olmak üzere iki ayaktan oluşuyor.

Planın ekonomi ayağı, geçen hafta Beyaz Saray'dan yapılan yazılı bir açıklamayla kamuoyuna duyuruldu.

Bu pakette, Filistin ve komşu ülkeleri kapsayan 50 milyar dolardan fazla yatırım fonu bulunuyor.

Planın siyasi ayağının ne zaman açıklanacağı belli değil

 

Her ne kadar "Yüzyılın Anlaşması" planının ekonomik ayağı Filistin'in lehine olan birçok yatırımı içerse de ne zaman açıklanacağı belli olmayan siyası ayağının Filistin halkının birçok hakkını elinden almayı öngördüğü dile getiriliyor. Çıkan haberlere göre, planın siyasi kısmında Filistin aleyhine birçok maddenin yer aldığı ifade ediliyor.

Binyamin Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen Israel HaYom gazetesinde, geçen ay bu planının maddeleri olduğu öne sürülen bir belge yayımlandı.

Israel HaYom'un haberine göre, plan kapsamında İsrail, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Hamas arasında üçlü bir anlaşma imzalanacak. Bu anlaşmayla, Batı Şeria'da yer alan Yahudi yerleşim birimleri dışındaki topraklar ile Gazze Şeridi'nde "Yeni Filistin" adlı bir Filistin devleti kurulacak.

ABD yönetimi tarafından yalanlanmayan belgeye göre, plan, Filistin yönetiminden Filistin davasının temel direklerini oluşturan Doğu Kudüs’ün başkent olması, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin boşaltılması ve İsrail tarafından yerlerinden edilen milyonlarca Filistinlinin geri dönüş hakkı gibi birçok konuda taviz vermesini isteyen maddeleri içeriyor.

Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri boşaltılmayacak

Filistin yönetiminin "Yüzyılın Anlaşması" planına karşı çıkmasının ana nedenlerinden birinin Batı Şeria'daki 250'ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin ne olacağı konusu olduğu belirtiliyor.

Filistin, 400 binden fazla yasa dışı Yahudi yerleşimcinin kaldığı bu yerleşim birimlerinin boşaltılmasını isterken, işgalci israil tarafı ise buna karşı çıkıyor.

Israel HaYom'un haberine göre, Batı Şeria'daki büyük Yahudi yerleşim birimleri bugün olduğu gibi işgalci israil'in elinde kalacak. Bu yerleşim birimlerine yine Batı Şeria'daki izole yerleşim birimleri de katılacak ve böylece izole yerleşim birimlerine ulaşmak için büyük yerleşim birimlerinin alanları genişletilecek.

Kudüs'ün geleceği en hassas konu

Filistin yönetimi, barışın yolunun 1967 yılı sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin'den geçtiğini sık sık dile getiriyor. İşgalci İsrail ise 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs dahil olmak üzere Kudüs'ün tamamının "İsrail'in başkenti" olduğunu iddia ediyor ve bundan geri adım atılmayacağını ifade ediyor.

Israel HaYoum'un yayınladığı belgeye göre, Kudüs, İsrail ile "Yeni Filistin" arasında bölünmeyecek ve paylaşılmayacak ancak her iki devletin de başkenti sayılacak. Ayrıca Kudüs'te yaşayan Araplar Yeni Filistin Devleti'nin vatandaşları olacak.

İşgalci İsrail'e bağlı Kudüs Belediyesi, Yeni Filistin Hükümeti'nin ilgileneceği eğitim alanı hariç Kudüs'ün tüm alanlarından sorumlu olacak ve bu yeni devlet, Kudüs Belediyesi'ne su gideri ve vergi ödeyecek.

Yahudilerin Araplardan ev almalarına izin verilmeyecek ve aynı şekilde Araplar da Yahudilerden ev alamayacak. Kudüs'e yeni bölgeler eklemlenmeyecek ve kutsal alanların bugünkü statüsü devam edecek.

Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı planda yer almıyor

"Yüzyılın Anlaşması" planında en çok merak edilen konulardan biri de İşgalci İsrail'in 1948'den bu yana yerlerinden ettiği Filistinlilerin evlerine dönüşüne izin verilip verilmeyeceği idi.

Söz konusu planın detaylarına ilişkin uluslararası basında çıkan haberlere göre, "Yüzyılın Anlaşması" planında, birçoğu Ürdün, Lübnan ve Suriye gibi komşu ülkelerde yaşayan 5 milyondan fazla Filistinli mülteci konusuna değinilmiyor.

Bu nedenle ABD yönetiminin bu planla Filistinli mültecilerin evlerine geri dönüş hakkını görmezden geldiği yorumu yapılıyor.

Filistin'in ordusu olmayacak

Israel HaYom'un haberine göre, Batı Şeria'da verimli tarım arazileriyle bilinen ve 1967'den bu yana işgal altında olan Ürdün Vadisi İşgalci İsrail'de kalacak.

Bir başka tartışmalı konu ise Filistinli güvenlik güçlerinin durumu. Bu plana göre, Yeni Filistin Devleti'nin ordusu olmayacak. Sadece polisin elinde hafif silahlar bulunacak.

İşgalci İsrail ile Yeni Filistin Devleti arasında, işgalci israil'in tüm yabancı saldırılara karşı Yeni Filistin'in korumasını garanti altına alacağı ve bu tür bir koruma karşılığında Yeni Filistin'in işgalci israil'e ödeme yapacağı yeni bir savunma anlaşması imzalanacak.

Filistinli grupları zor günler bekliyor

ABD, tüm gücüyle Filistinlilerin karşı çıktığı "Yüzyılın Anlaşması" planını hayat geçirmeye çalışırken, Filistinli gruplar ise bu dayatmaya direnmeye çalışıyor.

Planı kabul etmesi için Washington'un baskısıyla zor günler geçiren Filistin yönetimine bölge ülkelerinden neredeyse hiç destek gelmemesi dikkati çekiyor.

Filistin'in katılmamasına ve yaptığı tüm "boykot" çağrılarına rağmen, bölge ülkelerinin Bahreyn'deki çalıştaya iştirak edeceklerini açıklaması, Filistin halkının davasında ne kadar yalnız kaldığını gözler önüne seriyor.

Tarihte hiç olmadığı kadar yalnız kalan Filistin, ABD'nin dayattığı "Yüzyılın Anlaşması" planını kabul etmezse ağır bedeller ödemek zorunda kalacak.

Israel HaYom'un haberine göre, Hamas ve FKÖ'nün bu anlaşmaya itiraz etmesi durumunda ABD, Filistin'e sağladığı tüm mali desteği kesecek ve diğer ülkelerin de mali destek sağlamasını engelleyecek.

FKÖ kabul eder de Hamas ya da Filistin İslami Cihad Hareketi planı reddederse bu iki hareketin liderleri sorumlu sayılacak ve Gazze Şeridi ile İşgalci İsrail arasındaki yeni bir savaşta ABD, İsrail'in bu hareketlerin liderlerini hedef almasına destek verecek.

Planın siyasi ayağının kasım ayında açıklanması bekleniyor

ABD yönetiminin söz konusu planın siyasi ayağını İsrail'de 17 Eylül'de yapılacak erken seçimlerin ardından olası koalisyon hükümetinin kurulması sonrasında açıklaması bekleniyor.

İşgalci İsrail'de nisan ayında yapılan erken seçimlerin ardından yaşanan koalisyon krizinin eylüldeki seçimler sonrasında da yaşanması durumunda planın çöpe gidebileceği yorumları yapılıyor.

AA