Yüzlerce Müslüman grup, İngiltere’nin Filistin Devleti’ni tanımasını talep ediyor
Britanya Müslüman Konseyi (MCB), 300'den fazla Müslüman grubun imzaladığı bir mektubu başbakanlık ofisine teslim ederek Başbakan Keir Starmer'ı "ahlaki liderlik" göstermeye ve Filistin Devleti'ni hızla tanımaya çağırdı.

İngiltere'nin her bölgesinden camiler, öğrenci toplulukları, yardım kuruluşları ve savunuculuk gruplarının da dahil olduğu imzacılar, İngiliz hükümetine acil olarak şu çağrılarda bulundu:
- İspanya gibi bazı Avrupa ülkelerinin izinden giderek Filistin devletini tanı
- Sivillerin kitlesel şekilde öldürülmesine derhal son verilmesini talep et
- Hem İsrailli hem Filistinli tüm rehinelerin güvenli şekilde geri dönmesini sağla
- Gazze’ye insani yardımların derhal ve engelsiz şekilde girişine olanak tanı
- İsrail hükümetine silah ihracatı ve askeri desteği tamamen durdur
Basına açıklama yapan Britanya Müslüman Konseyi (MCB) Genel Sekreteri Dr. Wajid Akhter, Britanya’daki Müslümanların Starmer hükümetine neden yeni bir baskı uyguladığını şu sözlerle açıkladı:
“Rusya’nın Ukrayna’yı yasadışı işgaline karşı haklı olarak bir istekli koalisyon kurduk; ancak Filistin’in yasadışı işgali ve Filistinli sivillerin toplu katliamı karşısında sessizlik hâkim.
Başbakan Starmer’a ahlaki liderlik göstermesi ve hızla harekete geçmesi çağrısında bulunuyoruz. Britanya, bu çatışmayı sonlandırmak ve Filistin devletini tanımak için uluslararası çabalara öncülük etme fırsatına sahip. Fransa, Haziran ayında Filistin’i tanıyacağını belirtti. Norveç, İspanya ve birçok Avrupa ülkesi bunu zaten yaptı.
Britanya’nın, tarihin doğru tarafında yer alma ve tüm hükümetlerin sözde taahhüt edip hiçbir zaman uygulamaya geçirmediği bu konuda öncülük etme fırsatını kaçırması trajik olur.”
2023 Ekim’inden bu yana Gazze’de en az 51.000 kişi öldü. Sadece son beş haftada, İsrail’in yeniden başlattığı saldırılar sonucunda en az 322 çocuk öldü, 609’u ise yaralandı.
UNICEF’e göre, bugüne dek 15.000 çocuk öldü, 34.000’den fazlası yaralandı ve yaklaşık 1 milyon çocuk defalarca yerinden edildi.
İngiltere neden hâlâ Filistin’i tanımıyor?
Geçtiğimiz yıl itibarıyla Norveç, İspanya ve İrlanda dahil olmak üzere yaklaşık 150 ülke Filistin devletini tanımış durumda. Fransa da 2025 Haziran’ında bu adımı atabileceğini duyurdu.
İngiltere’nin Kutsal Topraklar’daki savaşla derin tarihi bağları var. I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler, Osmanlı Hilafeti’ni yıkmak ve Müslüman dünyayı Avrupalı sömürgeci sınırlar doğrultusunda bölmek amacıyla Arap isyanını destekledi. Bu süreç, tarihte Sykes-Picot Anlaşması olarak bilinir.
Filistin, İngiltere’nin himayesi altına alındıktan sonra, Avrupalı Siyonistlerin bölgeyi kolonileştirmesi başladı ve 1948’deki Nekbe sırasında Filistinliler topraklarından zorla çıkarıldı.
1917’de yayımlanan Balfour Deklarasyonu, İngiltere’nin Avrupalı Siyonistlere verdiği şu vaatti: Filistin, “Yahudi halkı için bir ulusal yurt” haline getirilecekti.
Bu deklarasyon, yüzeysel olarak Arapların haklarının korunacağını söylese de, Filistinliler için büyük bir darbe oldu ve bölgedeki Siyonist yerleşimi artırdı.
Bu tarihsel süreçten bu yana İngiltere, İsrail yanlısı dış politikayı benimsemiş durumda ve bu da 10 Numara'nın Filistin devletini tanıma konusunda isteksiz davranmasına neden oluyor.
29 Nisan 2025’te İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Filistin Yönetimi ile “Karşılıklı Anlayış Muhtırası” imzalayarak, İngiltere’nin iki devletli çözümden yana olduğunu ve bir gün Filistin’i tanımayı taahhüt ettiğini belirtti.
Ancak pek çok uzman ve Filistinli akademisyen, iki devletli çözümün artık geçersiz olduğunu ve asla gerçek bir devletleşmeye yol açmayacağına inanıyor.
İngiltere bu tanımadan kaçarken, İsrailli yerleşimciler Batı Şeria’da Filistin topraklarını işgal etmeye devam ediyor ve Gazze’deki soykırım da hâlâ sürüyor.
İngiltere, ülkede BDS boykot hareketini yasaklamak için adım attı ve Gazze’deki olayları soykırım olarak tanımayı da reddediyor.
Kaynak: 5pillarsuk.com