Ürdün, İşgalci İsrail askerlerine ateş açanların yakınlarını tutukladı

Ürdün makamları, bu ayın başlarında Ölü Deniz yakınlarında gerçekleşen ve iki işgalci israil askerinin yaralanmasına yol açan sınır ötesi silahlı saldırının sorumlusu iki adamın yakınlarını saldırı ile ilgili alakaları olmadığı halde tutukladı.

Saldırıda şehid düşen Amer Qawas ve Hussam Abu Ghazaleh'in aileleri, gözaltına alınan arkadaşlarının ve aile üyelerinin serbest bırakılmasını talep ediyor.  

Abu Ghazaleh ailesinden bir üye, Middle East Eye'a ölenlerin yaklaşık 10 arkadaşının Amman'ın kuzey Haşimi bölgesinde tutuklandığını söyledi. Müslüman Kardeşler'e bağlı en büyük muhalefet partisi olan İslami Eylem Cephesi'nden (IAF) temsilcilerin tutukluları ziyaret etmelerine izin verilmediğini de sözlerine ekledi.  

Avukatları Abdülkadir el-Hatib, 18 Ekim'den bu yana Genel İstihbarat Dairesi tarafından sekiz kişinin herhangi bir suçlama olmaksızın tutulduğunu ve sorgulandığını söyledi.  

El-Hatib, "Birkaç gün önce tutukluları ziyaret etme talebinde bulundum ancak reddedildi," dedi. "Onları suçlama olmadan tutuklamak haksızdır. Anayasayı ve yasaları ihlal ederek yasal gerekçeler olmadan bir haftadan fazla tutulmamalı, dinlenmeli ve serbest bırakılmalılardı."  

Qawas ve Abu Ghazaleh 18 Ekim'de Ürdün sınırını geçtiler ve İşgalci İsrail güçleriyle çatıştılar, ardından vurularak şehid düştüler. İşgalci İsrail ordusu, Ölü Deniz'in yaklaşık üç kilometre güneyinde bulunan Neot HaKikar'daki saldırıda iki askerin yaralandığını bildirdi ve saldırganları "etkisiz hale getirdiklerini" belirtti.  

Genel İstihbarat Dairesi'nde eski bir tuğgeneral, “Ölü Deniz'deki saldırı farklı; saldırıdan önce vasiyetnameler kaydettiler ve Müslüman Kardeşler'le bağlantılıydılar, onlar da saldırıyı onayladılar,” iddialarında bulundu. El-Cazi'nin, Gazze'deki Filistinlilere karşı İsrail'in devam eden eylemlerinden motive olduğunu açıklayan bir mektup bırakmasına rağmen tek başına hareket ettiğini belirtti.  

Şehitlerin naaşlarının geri alınması çağrıları

Bu arada Ürdünlü aktivistler, yetkililere, şu anda İşgalci İsrail'in elinde bulunan Ebu Gazali ve Kavas'ın naaşlarını almaları çağrısında bulunuyor. 

#ReturnOurSonsBodies etiketiyle başlatılan çevrimiçi kampanya ivme kazandı. Katılımcılar, hükümete, ailelerin oğullarının yasını tutabilmeleri ve onları gömebilmeleri için gerekli önlemleri almasını talep ediyor ve cenazelerin tutulmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunuyor.  

Hussam'ın babası Hüseyin Ebu Gazali, MEE'ye yaptığı açıklamada, "Oğullarımızın cenazelerinin iadesini talep etmek için adımlar attık ve Dışişleri Bakanlığı ile konuyu takip edeceklerine söz veren birkaç milletvekiliyle iletişime geçtik." dedi.  

Kaynak: middleeasteye