Uluslararası Af Örgütü: İsrail'in Madleen gemisine saldırısı uluslararası hukukun ihlali
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) Genel Sekreteri Agnes Callamard, İşgalci İsrail'in Madleen gemisine saldırısını "uluslararası hukukun ihlali" olarak niteleyerek, geminin mürettebatının "derhal ve koşulsuz serbest bırakılması" çağrısı yaptı.

Londra merkezli örgütten yapılan yazılı açıklamada, İşgalci İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Madleen gemisini durdurarak aktivistleri alıkoymasına tepki gösterildi.
Callamard'ın değerlendirmelerine yer verilen açıklamada, "İsrail, insani yardım malzemesi ve dayanışma aktivistlerinden oluşan mürettebatı taşıyan Madleen'i zorla durdurup engelleyerek, işgal altındaki Gazze Şeridi'nde sivillere yönelik yasal yükümlülüklerini bir kez daha hiçe saymış ve Uluslararası Adalet Divanı'nın yasal olarak bağlayıcı kararlarını tüyler ürpertici şekilde hiçe saydığını göstermiştir." denildi.
Gece yarısı ve uluslararası sulardaki operasyonun, uluslararası hukuku ihlal ettiği ve gemidekilerin güvenliğini riske attığını vurgulayan Callamard, "Mürettebat silahsız aktivistler ve insani yardım görevindeki insan hakları savunucularıdır, derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır." ifadesini kullandı.
Callamard, ayrıca, aktivistlerin serbest bırakılana kadar işkence ve diğer kötü muamelelerden de korunması gerektiğinin altını çizdi.
Af Örgütü yetkilisi, şunları kaydetti:
"İşgalci güç olarak İsrail, Gazze'deki sivillerin gıda, ilaç ve hayatta kalmaları için vazgeçilmez olan diğer malzemelere yeterli ve güvenli şekilde erişebilmelerini sağlamak gibi uluslararası yükümlülüğe sahip. Bunun yerine, Gazze'deki Filistinlilere fiziksel yıkımlarına yol açacak yaşam koşullarını dayatmaya yönelik hesaplı çabalarının parçası olarak, umutsuzca ihtiyaç duyan sivillere tarafsız insani yardım sağlanmasını sürekli ve kasıtlı olarak engelledi. Askeri saldırıları, tarım arazileri gibi gıda üretim kaynakları dahil hayati altyapıya zarar verdi ya da tahrip ederek aç bırakma politikasının etkisini arttırdı."
"Madleen'in misyonu, açlık çeken Filistinlilerle dayanışmanın güçlü sembolü olarak ortaya çıktı"
Madleen'in misyonunun, son birkaç gündeki yolculuğu sırasında, ısrarlı uluslararası eylemsizliğin ortasında kuşatılmış, açlık çeken ve acı çeken Filistinlilerle dayanışmanın güçlü sembolü olarak ortaya çıktığını belirten Callamard, ancak bu görevin, aynı zamanda uluslararası toplumun İsrail'in insanlık dışı ablukasına son verme konusundaki başarısızlığının da göstergesi olduğunu kaydetti.
Callamard, şu ifadeleri kullandı:
"İsrail'in müttefikleri söylemlerini Gazze'ye yardım girişine izin verecek güçlü eylemlere dönüştürmüş olsalardı, aktivistlerin hayatlarını riske atmalarına gerek kalmayacaktı. İsrail'in Madleen'in güvenli geçişine izin verilmesi yönündeki küresel çağrılara rağmen gemiyi durdurması, İsrail'in Gazze'de soykırım yapmaya devam etmesine ve 18 yıldır Gazze'ye yönelik boğucu, yasa dışı ablukayı sürdürmesine cesaret veren cezasızlığın altını çiziyor."
"Şimdi sadece sözlerle değil, eylemlerle de net tavır alma zamanı"
Af Örgütü yetkilisi, dünya çapındaki devletlerin İşgalci İsrail'e verdikleri örtülü desteğe son vereceklerine dair somut adımlar atılmadığı sürece, İşgalci İsrail'in Filistinlilere acımasızca ölüm ve acı çektirmeye devam etme konusunda açık çek sahibi olmaya devam edeceğine dikkati çekti.
Devletlerin derhal harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Callamard, aksi takdirde İşgalci İsrail'in Filistinlilerin haklarına yönelik ağır ihlallerine ortak olma riskini göze almaları uyarısında bulundu.
Callamard, "Devletler, İsrail'in Madleen'in mürettebatını durdurmasını ve gözaltına almasını alenen kınamalı ve gemideki herkesin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep etmeli. Şimdi sadece sözlerle değil, eylemlerle de net tavır alma zamanı." ifadelerine yer verdi.
Devletlerin, İşgalci İsrail'in açlık ve soykırımla karşı karşıya olan Gazze halkına insani yardımı engellemesine daha fazla müsamaha göstermeyeceklerini açıkça ortaya koymaları gerektiğini vurgulayan Callamard, İsrail'e boğucu ablukasını kaldırması ve Gazze'ye tüm geçişlerden yardım ulaştırılmasına izin vermesi için baskı yapılmasının da önemine işaret etti.