Timbuktu’nun altın el yazmaları: Fransız işgalinden saklanan insanlık hazinesi

Timbuktu, 400.000’e yakın el yazmasıyla İslam ve Arap biliminin önemli bir merkezi. Fransız işgali sırasında halkın çabasıyla saklanan bu eserler, günümüzde UNESCO ve Batılı üniversiteler tarafından korunuyor ve araştırılıyor.

Timbuktu’nun altın el yazmaları: Fransız işgalinden saklanan insanlık hazinesi

Arabic Post’un haberine göre, Songay Sultanı Askiya Muhammed, nam-ı diğer ‘Askiya Büyük’, 15. yüzyılın sonlarında Afrika’nın batı kıyısındaki İslami Songay İmparatorluğu’nun hükümdarıydı. Bu bölge, tarihin en zengin İslami bölgelerinden biri olarak biliniyor.

Timbuktu mirasında, Kur’an ilimleri, matematik, astronomi ve astroloji alanlarında yazılmış, yüzlerce yazarın imzasını taşıyan yaklaşık 400.000 el yazması bulunuyor. Bu belgeler, insanlık, Arap ve İslami yazılı bilginin mirasında önemli bir yer tutan tarihi dokümanlar arasında yer alıyor.

Eğer Timbuktu halkının Fransız işgali sırasında ve günümüz yağmalarına karşı kişisel çabaları olmasaydı, UNESCO gibi uluslararası saygın kurumlarca arşivlenen ve Avrupa üniversitelerince incelenen bu kıymetli el yazmaları günümüze ulaşamazdı.

Timbuktu, tuzun Kuzey Afrika’dan, altın ve Sahra Altı Afrika’dan kölelerin değiş tokuş edildiği eski bir ticaret yolunun üzerinde yer alıyordu. Popüler bir efsaneye göre, Timbuktu adı, buraya adını veren Tuareg kadını “Boko Kuyusu”ndan geliyor. Şehir, yaz ve kış göçlerinde Tuareg kabilelerinin uğrak noktasıydı.

Timbuktu, Moritanya’daki Wolat ve Shanguit ile birlikte, batı Afrika’daki İslami başkentler ve kervan istasyonlarının en önemlilerindendi. Kervanlar, hurma, tuz, kumaş, kitap, altın, ipek, deve tüyü ve diğer çöl ürünleriyle doluydu.

  1. yüzyılda şehir, İslami bir öğrenim merkezi olarak gelişti; hâkimler, din adamları ve yazarların yaşadığı bir yer haline geldi. Ticaret merkezi olmasının yanında, Timbuktu aynı zamanda öğrenim şehri olarak da biliniyordu; nüfusunun 100.000’i aşkın olduğu bu şehirde birçok yazar ve alim bulunuyordu.

Hükümdar hanedanlar gelip geçti, fakat ülke konumunu korudu; Fransız sömürgeciler 18. yüzyılın sonlarında geldiğinde halk, Anquna lakaplı Muhammed Ali el-Ensari önderliğinde Fransız işgaline şiddetle direndi ve 1897’de şehit düştü.

Fransız işgali sırasında Timbuktu ve halkı, işgale karşı gösterdikleri direnç nedeniyle Fransız askerlerinin zulmüne maruz kaldı. Fransızlar, kütüphaneleri ve el yazmaları koleksiyonlarını hedef aldı, birçok İslami eseri çalarak Fransız kütüphanelerine götürdü.

Mali’deki Fransız işgali nedeniyle, ülkedeki eğitimli kesim çoğunlukla Fransızca öğrenmiş ve Arapçayı konuşmamıştı; bu yüzden el yazmaları büyük ölçüde göz ardı edildi. Ancak bazı aileler, el yazmalarını Fransızlardan saklayarak kaybolmalarını önledi. Mali, 1960’ta Fransız işgalinden kurtulduğunda, bu aileler el yazmalarını özel kütüphanelerde kamuya açabildi.

Bu kütüphanelerde yaklaşık 400.000 bilimsel ve dini el yazması bulunuyor; çoğu Arap harfleriyle yazılmış, bazıları yerel dillerdeydi.

Takip eden yıllarda Timbuktu, medya aracılığıyla Batı turizminde popülerleşti. Şehirdeki talep artınca, 1990’ların ortasında ilk havaalanı inşa edildi; modern oteller kuruldu ve el yazmalarının içeriği turizme katkı sağladı.

UNESCO, 1990 yılında Timbuktu’yu Afrika mimarisi ve bilimsel-entellektüel geçmişi nedeniyle Dünya Mirası ilan etti.

Güney Afrika-Mali El Yazmaları Projesi 2003’te resmen başladı ve en büyük başarılardan biri, Ocak 2009’da Timbuktu’da açılan yeni kütüphane binası oldu. Google, 40.000’in üzerinde Timbuktu el yazmasını dijital olarak arşivledi. Orijinalleri paha biçilemez bir hazine. Bazı el yazmaları, Timbuktu’daki en önemli kütüphanelerden biri olan İmam el-Suyuti Kütüphanesi’nde altınla yazılmıştır.

Kütüphane, 16. yüzyıldan kalma, saf altınla yazılmış nadir bir Kur’an nüshasını barındırıyor; en eski el yazmaları 12. yüzyıla ait. Ayrıca, tutulmalar ve Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşünü anlatan nadir astronomi el yazmaları, matematik, tarih, tıp ve felsefe alanlarında el yazmaları bulunuyor. Bu eserler, günlük yaşamdan hastalıkların tedavisine, iş yapma biçimlerinden felsefeye kadar geniş bir bilgi yelpazesi sunuyor.