Sömürge yaraları kapanmıyor: Fransa ile Afrika arasında kafatası krizi

Fransa, 1897’de öldürülen Kral Toera’nın da bulunduğu üç Madagaskar kafatasını iade etti. Ancak Paris’teki müzelerde hâlâ yüzlerce Cezayirli direnişçiye ait kafatası bulunuyor. Bu durum, Fransa’nın sömürge geçmişiyle yüzleşmede samimiyetini sorgulatıyor.

Sömürge yaraları kapanmıyor: Fransa ile Afrika arasında kafatası krizi

Fransa, Sakalava etnik grubuna mensup üç kişinin kafatasını 26 Ağustos Salı günü Madagaskar’a teslim etti. Bunlar arasında, 1897’de Fransız işgali sırasında idam edilen Kral Toera'ya ait olduğu düşünülen bir kafatası da yer aldı. Teslim töreni Paris’teki Kültür Bakanlığı’nda gerçekleştirildi.

Madagaskar Kültür Bakanı Volamérenty Dona Mara, töreni “ulusal hafıza açısından derin bir an” olarak nitelendirdi. “Bu kafatasları koleksiyon değil, geçmişle bugün arasında görünmez bağlardır” dedi.

 Yeni Yasa, Eski Hesaplar

Bu iade, 2023 yılında Fransa'da çıkarılan ve kamu koleksiyonlarındaki insan kalıntılarının iadesini kolaylaştıran yeni yasanın ilk somut uygulaması oldu. Ancak bu gelişme, Fransa’nın hâlâ elinde tuttuğu yüzlerce Afrikalı ve özellikle Cezayirli direnişçiye ait kafataslarını yeniden gündeme taşıdı.

Cezayir Hâlâ Bekliyor

2011 yılında Cezayirli tarihçi Ali Farid Belkadi, Paris’teki İnsan Müzesi'nde 500’den fazla Cezayirli direnişçiye ait kafatası bulunduğunu ortaya koymuştu.

Fransa, Temmuz 2020’de yalnızca 24 kafatasını Cezayir’e iade etti. Bunlar arasında Şerif Boubaghla ve Sidi Mokhtar gibi halk kahramanları da vardı. Ancak bu adım, çoğu kesim tarafından sembolik ve yetersiz olarak değerlendirildi.

"Bilimsel Malzeme mi, Sömürgeci Ganimet mi?

Fransız milletvekili Carlos Martens Bilongo, Cezayirli direnişçilere ait kafataslarının “bilimsel malzeme gibi” sergilenmesini kınayarak, “onurlu bir şekilde defnedilmeleri” çağrısında bulundu.

Fransa Kültür Bakanı Rachida Dati ise Madagaskar kafataslarının iadesiyle ilgili olarak, “İnsan onuruna aykırı koşullarda tutuluyorlardı” diyerek, bunun bir hafıza ve insanlık meselesi olduğunu söyledi. Ancak aynı duyarlılık Cezayir söz konusu olduğunda henüz görülmedi.

Yasalar Var, Takvim Yok

Fransa’da yürürlükteki yasa, artık bu tür iade süreçlerinde yasal engel kalmadığını gösteriyor. Ancak Paris yönetimi, Cezayir’e ait kafataslarının iadesi için hâlâ bir takvim açıklamış değil.

Bu durum, Fransa’nın hafıza siyasetine dair samimiyetini sorgulatıyor.

Sömürgeci Sergileme: Onursuzluk Mirası

Fransa’daki bazı müzelerde sergilenen insan kafatasları, bilimsel incelemeden çok sömürgeci zaferin birer hatırası olarak kalıyor. Bu da, sadece geçmişin değil, sömürge zihniyetinin bugüne sızan izlerini gösteriyor.

Bir yasa teklifinde bu kalıntıların artık “ulusal koleksiyonun parçası” sayılamayacağı belirtilerek, defnedilmeleri veya ülkelerine iade edilmeleri gerektiği ifade edildi.

Yüzleşme Gerçekten Başladı mı?

Madagaskar’a yapılan iade, geçmişle yüzleşmenin başlangıcı olarak görülebilir. Ancak Cezayir örneği, bu sürecin samimi olup olmadığını test edecek asıl dosya olarak öne çıkıyor.

Cezayir halkı için bu kafatasları sadece kemik değil; yarım kalan bir adaletin, bastırılmış bir onurun sembolü.

Fransa, sömürgecilikle hesaplaşmaya hazır mı, yoksa sadece seçici bir hafıza mı yaşıyor?