'Şiddet olaylarının tek çözümü İslam ahlakıyla ahlaklanmaktır'

Toplumumuzda gün geçtikçe artan şiddet olaylarının geleceğimizi tehdit ettiğini belirten İslam âlimleri, tek çözümün Allah'ın yoluna geri dönmekten, İslam ahlakıyla ahlaklanmaktan geçtiğini belirttiler.

'Şiddet olaylarının tek çözümü İslam ahlakıyla ahlaklanmaktır'

Toplumumuzda son zamanlarda en ufak bir tartışmada, bir sıkıntıda silahların konuştuğunu, ölümlü olayların yaşandığını belirten alimler, bu durumun İslam ahlakından uzaklaşmaktan kaynaklandığını söylediler.

Şiddet olaylarının aile ve akraba fertleri arasında bile gittikçe yayıldığını ifade eden İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçarslan, toplumu sağduyu ve itidale çağırdı.

İslam'ın hoşgörü, merhamet ve sevgiye dayalı değerlerine dönülmedikçe bu tür üzücü olayların, toplumda yaygınlaşan şiddetin önüne geçilemeyeceğini vurgulayan Kılıçarslan, tek çarenin İslam'ın ahlakıyla ahlaklanmak olduğunu belirtti.

"İnsanların birlikte yaşamalarının hikmeti, birbirlerine yardımcı olmaları içindir"

Kılıçarslan, "Allah-u Teâlâ insanları birbirleriyle kaynaşmaları için toplum ve millet haline getirdi. Birlikte yaşamalarını sağladı ki, insanlar birbirlerine yardımcı olsunlar, destek olsunlar, birlikte daha rahat bir hayat sürdürebilsinler. İnsanların birlikte yaşamalarının hikmeti budur. Peygamber Efendimiz; insanların, özellikle Müslümanların birbirleri üzerinde hakları olduğunu, can, mal ve namuslarının haksız yere tecavüze uğramasının haram olduğunu belirtiyor." dedi.

"Allah'tan, İslam'dan uzaklaştığımız için bunca bela ve musibete uğradık"

Toplumumuzda haksız yere öldürme olaylarının korkutucu bir boyuta ulaştığını ifade eden Kılıçarslan, "Hâlbuki Peygamber Efendimiz haksız yere bir insanı öldürmenin bütün bir insanlığı öldürmüş gibi olacağını buyuruyor. Bir insan başka bir insanın namusuna, malına göz dikerse dinimize göre en az 40 gün o mütecaviz kişinin ibadeti kabul olmaz. Bu yüzden Peygamberimizin, dinimizin buyruklarını göz ardı etmemeliyiz. Peygamber Efendimiz bir toplumun Allah'tan uzaklaşması durumunda birçok bela ve musibetle karşılaşacağını söylüyor. Bugün toplum olarak içine düştüğümüz bunca sıkıntının, musibetlerin en önemli nedenlerinden biri de Allah'tan, İslam'dan, Peygamberin yolundan, İslam ahlakından uzaklaşmamızdır." diye konuştu.

"En ufak bir tartışma ölümlü kavgalarla sonuçlanıyor"

Dindarlığıyla, mütedeyyin kimliğiyle bilinen birçok şehirde bile en ufak bir tartışmanın öldürme olaylarıyla, yaralamalarla, büyük kavgalarla sonuçlandığını vurgulayan Kılıçarslan, şunları söyledi:

Küçük çocukların kavgasını, basit ticari meseleleri bahane ederek insanlar birbirlerini öldürüyorlar. Öldürmek basit bir olay değildir. Eğer aklımızı başımıza almazsak, Rabbimizin yoluna geri dönmezsek bu tür üzücü olaylar daha da artacak, huzurumuz, geleceğimiz çok daha büyük tehditler altına girecektir.

"İnsanlar artık birbirlerine güvenemiyor"

Bugün toplumda huzur ve rahatlığın kalmadığını, insanlar arasında güven sorunu yaşandığına dikkat çeken Kılıçarslan, "İnsanlar artık birbirlerine güvenemiyor, kimse kimseye borç vermiyor, borçlu borcunu ödemiyor. İnsanlar birbirlerine iyilik yapmaya korkar hale gelmişler. Bu sebeplerden ötürü her Allah'ın günü kavgalar, ölümlü olaylar, aileyi yıkan şiddet eylemleri yaşanıyor. Bu gidişata dur dememiz lazım. Mutluluğumuzun, saadetimizin, güvenliğimizin geri gelmesi için Allah'a dönelim. Peygamberin sünnetine sarılalım. O yüce insanın ahlakıyla ahlaklanalım. Bundan başka yol yok. Tek çare bu." ifadelerini kullandı.

"Peygamberimiz en çok güzel ahlak sahibi Müslümandan hoşlandığını buyurmaktadır"

Peygamberimizin Müslümanlara sürekli güzel ahlaklı olmayı tavsiye ettiğini söyleyen Kılıçarslan, "Peygamberimiz en çok güzel ahlak sahibi Müslümandan hoşlandığını buyurmaktadır. Ev halkıyla, komşularıyla, iş arkadaşlarıyla, toplumla ilişkilerinde güzel ahlaklı olmayı emreden Peygamberimiz bu vasıflara sahip Müslümanı örnek Müslüman olarak ilan ediyor. Peygamberimiz de insanların en güzel ahlaklısıydı. Mükemmel bir ahlaka sahipti. Ne yazık ki bugün bu Peygamberî ahlakı terk ettiğimiz için perişan bir durumdayız. Baba oğulla, kız anneyle, eşler birbirleriyle kavgalılar. Binlerce insan aralarındaki husumeti, sorunları çözmemiz için bize başvurmaktadırlar. Bu insanların çoğu yakın akrabadırlar." şeklinde konuştu.

"İslam düşmanlarının, zalimlerin peşinden gittiğimiz için bunca acı ve sıkıntıyı yaşıyoruz"

Bütün bu bela ve musibetlerin başımıza gelmesinin nedeninin İslam dışı bir yaşantıya sahip olmamızdan kaynaklandığına işaret eden Kılıçarslan, konuşmasına şöyle devam etti:

Allah'ı bıraktığımız, İslam'a sırtımızı döndüğümüz, İslam düşmanlarının, zalimlerin peşinden gittiğimiz için bunca acı ve sıkıntıyı yaşıyoruz. Allah ve Peygamber yerine onların düşmanlarını seviyoruz. Müslümanlarla kavgalı olan batıl ideolojilerin taraftarlarına muhabbet besliyoruz. Hâlbuki bir mümin ancak Allah'ı, Resulünü ve mümin kardeşlerini sevebilir. Sevgi sadece Allah için olmalı. Bizi kurtuluşa götürecek, cehennem azabından koruyacak, dünya ve ahiretimizi mamur edecek tek çıkar yol budur.

"Birbirimizin hakkına ve hukukuna riayet etmezsek huzur görmeyiz"

Müslümanların birbirleri üzerindeki haklarına riayet etmesi gerektiğini belirten Kılıçarslan, "Koca hanımının hakkına riayet etmeli. Kadın eşinin hakkına riayet etmeli. Anne ve baba çocuklarının, çocuklar anne ve babalarının haklarına riayet etmeli. Kardeşler, akrabalar, komşular birbirlerinin haklarına riayet etmeli. Eğer birbirimizin hakkına, hukukuna riayet etmezsek ne huzur görürüz, ne mutluluk ne de güzel bir gelecek… Dünyamız bizim için zindan olur. Ahiretimiz de tehlikeye girer. Mahcup bir yüzle Rabbimizin huzuruna gitmek zorunda kalırız." dedi.

"Kötülükte birbirimize yardımcı olmayalım"

Halka önemli tavsiyelerde bulunan Kılıçarslan, "Kötülükte birbirimize yardımcı olmayalım. Takvada birbirimize yardımcı olalım. Geleceğimizi tehdit eden aileler arası, akrabalar arası kavgalarda birbirimize destek olmayalım. Barış ve uzlaşma konusunda birbirimize yardımcı olalım. Hoşgörünün yaygınlaşması, affediciliğin ve anlayışın toplumda yerleşmesi için çaba sarf edelim. Ateşe körükle gitmeyelim. Kardeşimize yardımcı olmak istiyorsak onu kötü davranışlardan engellemeye çalışalım. Herkesin gördüğü gibi her geçen gün belalar, musibetler, doğal afetler sel gibi üzerimize geliyor. Artıkça artıyor. Allah'a dönmezsek bu bela ve musibetler daha da şiddetlenecek. Eğer aklımızı başımıza almazsak kalplerimiz; birbirimize karşı kin, nefret ve düşmanlık dolu olacak. Kardeş kardeşten, akraba akrabadan nefret eder hale gelecek. İnsanlar en yakınlarını basit sebeplerden ötürü öldürmekten çekinmeyecekler. O korkunç felaketler gelip kapımızı çalmadan Peygamberî ahlakla ahlaklanmalı, Yüce Allah'ın yoluna dönmeliyiz." diye konuştu.

İLKHA