Sert sözler, had bildirmeler / Ahmet Öncel

Kim olduklarını söylemeyeceğim, siz okuyucular feraset ve aklı selim sahibi olmanızdan dolayı, onları hemen tanıyacak kim ve ne olduklarını bileceksiniz. Kendilerince had bildirmekten, ders vermekten, sert sözler söylemekten başka yaptıkları yoktur, tribünlere oynarlar, kendileri dünyanın merkezi sanırlar.

Amelleri söylediklerini tekzip eder. Onlara güvenen aldanır. Seninle yürüdüklerini zan edersin, hal o ki hedefleri bambaşkadır.

Sana uzağı yakın gösterirler, serapları sana su dolu vaha diye süslerler. Gerçekte ise çöllerde kaybolmanı, susuzluktan ölmeni gözetlerler.

Gök gürültüsü gibi gürlediğinde yağmur dolu bulut zan edersin, halbuki içleri bomboştur. Bilenler, artık çok iyi biliyorlar, onlardan bir damla yağmur yağmayacağını.

En son Filistin-Gazze soykırımında yine gördük. Onlardan bir şey bekleyenlerin sonu hayal kırıklığıdır.

Yok onlarda sadra şifa bir şey yoktur. Batılı emperyalistlerin öncü uşağıdırlar. Ortamı onlara hazır ederler Suriye'de olduğu gibi.

Yaptıkları ile Emperyalist ülkelere zarar veren Direniş hareketlerini  zayıflatırlar. Emperyalistlerin yararına sınırları yol geçen hanı gibi idi.

Emperyalist ülkeler ve siyonistlere karşı mert konuşmaya başladıkları zaman muhakkak bunun ardından bir hinlik, örtmeye çalıştıkları bir kötülük vardır.

Son iki gündür yine kuru sıkı atışlar, sert sözler, had bildirmeler başladı insan bunun ardında ne var diye düşünmekten kendini alamıyor.

Yaptıkları tüm kuru sıkı atışlara, kendilerince verdikleri derslere, had bildirmelere rağmen el altından ve el üstünden Siyonistler ve Emperyalistler ile ilişkileri ve ticaretleri tıkırındadır. Hatta sert sözler artıkça yapılan ticaretin miktarı artmaktadır.

Ülkeleri ise siyonistler ve emperyalist ülke vatandaşları için en güvenli ülkelerdendir.

Direniş hareketleri ile direniş hareketlerine yardım eden bir kaç istisnai ülkenin arasını bozmak için mercek ile haber ararlar. Kendilerinin yapmadığı yardımı başkasının yapmasına da tahammül etmezler. Batılı ajansların yalan haberlerine mal bulmuş Moğol gibi sarılırlar.

Kendileri emperyalist ülkelerin uşağı oldukları halde, başkalarını danışıklı dövüş ile suçlarlar.

Ukalalık başını alıp gitmiştir. İblis denen melundan siyonistlerin miras aldığı kendini üstün görme hastalığı sanki onlara da sirayet etmiştir.

Siyonist terör elebaşlarına seslenişleri sanki ülkedeki muhalefet liderlerine seslenmeleri gibidir. Boş ve meşhur deyimle gaz almaya, tepkileri sıfıra indirmeye yöneliktir.

Ülkenin vatandaşlarından bir kısmı insanlıktan çıkmış, insani bütün vasıflarını yitirmiştir. Putlarını ilah derekesine çıkarmış, kendileri de putperest olup helak olmuşlardır.

Aslında böyle bir zamanda, böyle bir yazı yazmak istemezdim. Gördüklerim, duyduklarım ve okuduklarım beni klavyenin başına geçmeye mecbur bıraktı.

Boş teneke olduğunuzu, kursu sıkı atışların, had bildirmelerin, sert tepkilerin artık alay konusu olduğunu, kimsenin bunları yutmadığını bilmenizi isterim.

Gidici dedikleriniz ile birlikte sizde gidicisiniz. Güvenilirliğini kaybeden herkes gidicidir ve artık her çıkışınız alay konusu olmaktadır. Herkes görüyor ki icraatlarınız sert çıkışlarınızı, had bildirmelerinizi ve ders vermelerinizi yalanlamaktadır.

Yarın obür gün Herzog denen terörist başı, alo deyip bir ricada bulunsa elinizden geleni yapacağınıza şüphem yok gibidir.

Kim olduklarını zaten bildiniz, başka söze ne hacet.

Allah hiç kimseyi kör etmesin, şeytanın düştüğü hataya, kendini başkalarından üstün görme hastalığına düçar etmesin.

Emaneti Xwedê bın/Allaha emanet olun