Prof bir babanın oğlu ve Arap Birliğinin İlk Genel Sekreteri'nin yeğeni: Eymen ez-Zevahiri

Saygın ve eğitim seviyesi oldukça yüksek bir aileden gelen Zevahiri'nin dedesi Rabia Zevahiri, El-Ezher'in önde gelen imamlarından biriyken, amcalarından biri ise "Arap Birliğinin İlk Genel Sekreteri" olarak görev yaptı.

Prof bir babanın oğlu ve Arap Birliğinin İlk Genel Sekreteri'nin yeğeni: Eymen ez-Zevahiri

ABD Başkanı Joe Biden, Zevahiri’nin Kabil’de ailesi ile saklandığının tespit edildiğini ve kendisinin onayıyla 31 Temmuz'da İHA ile operasyon düzenlendiğini duyurmuştu.

1998'de Kenya ve Tanzanya'daki ABD büyükelçiliklerine yapılan eylemlerden ve ABD'deki 11 Eylül 2001'deki saldırılar rol üstlendiği iddia edilen 71 yaşındaki Mısırlı göz doktoru Zevahiri, 19 Haziran 1951'de Mısır'ın başkenti Kahire'de doğdu.

Saygın ve eğitim seviyesi oldukça yüksek bir aileden gelen Zevahiri'nin dedesi Rabia Zevahiri, El-Ezher'in önde gelen imamlarından biriyken, amcalarından biri ise "Arap Birliğinin İlk Genel Sekreteri" olarak görev yaptı.

Kahire Üniversitesinde tıp okuduktan sonra göz doktoru olarak çalışmaya başlayan Zevahiri'nin 1995'te hayatını kaybeden babası Muhammed Zevahiri de aynı üniversitede farmakoloji bölümünde profesör olarak görev yapıyordu.

Mısır İslami Cihad hareketinin liderliğini yaptı

İslami hareketlere ilgisi genç yaşlarda başlayan Zevahiri, 1973'te kurulan Mısır İslami Cihad hareketine katıldı.

1981'de Kahire'deki bir askeri geçit töreni sırasında hareketin, İşgalci İsrail ile barış anlaşması imzalayan Enver Sedat'a suikast düzenlemesinin ardından Zevahiri de diğer şüphelilerle tutuklandı.

Zevahiri, Sedat suikastına karışmaktan aklandı ancak yasa dışı silah bulundurmak gerekçesiyle 3 yıl hapis yattı.

Mısır'da hapis yattığı dönemde çeşitli işkencelere maruz kaldığı bilinen Zevahiri, 1985'te serbest bırakılmasının ardından Suudi Arabistan'a gitti. Bir süre sonra ise önce Pakistan'a ardından da Sovyet işgalinin devam ettiği Afganistan'a geçerek doktor olarak çalıştı.

"Doktor" lakaplı Zevahiri'nın adı, 1993'te Mısır İslami Cihad grubunun liderliğini devraldıktan sonra dönemin Mısır Başbakanı Atıf Sıdkı dahil pek çok bakana yönelik saldırılarda sıkça anıldı.

1999'da Mısır'da askeri mahkemeler, İslami Cihadın faaliyetleri nedeniyle Zevahiri'ye ölüm cezası verdi.

Bin Ladin'in sağ kolu olarak görüldü

1990'larda sığınak ve finansman kaynakları aramak için dünyayı dolaştığı düşünülen Zevahiri'nin Bulgaristan, Danimarka ve İsviçre'de yaşadığına ve Avusturya, Yemen, Irak, İran ve Filipinler'e gitmek için sahte pasaportlar kullandığına inanılıyor.

Aralık 1996'da Çeçenistan'da vizesi olmadan yakalanan Zevahiri, Rusya'da 6 ay hapis yattı.

Zevahiri'nin 1997'de El-Kaide lideri Usame Bin Ladin'in kaldığına inanılan Afganistan'ın Celalabad şehrine taşındığı düşünülüyor.

Mısır İslami Cihad Hareketi, bu süreçte "Yahudilere ve Haçlılara karşı cihat" için El-Kaide'nin içinde olduğu direniş cephesine katıldı.

1998'de El-Kaide'nin öncülük ettiği ABD'nin Kenya ve Tanzanya'daki büyükelçiliklerine yönelik eylemlerde 223 kişi öldü. Bu süreçten sonra Bin Ladin'in sağ kolu olarak öne çıkan Zevahiri'nin, hem büyükelçiliklere hem de ABD'deki 11 Eylül 2001 eylemlerini planlayan isimlerden biri olduğu tahmin ediliyor.

ABD'nin 2001'de açıkladığı "en çok aranan 22 militan" listesinde Bin Ladin'den sonra gelen Zevahiri'nin başına 25 milyon dolar ödül konmuştu.

Ocak 2006'da Pakistan'ın Afganistan sınırına yakın bir ABD füze saldırısında, 4 El-Kaide üyesi katledilirken sağ kurtulan Zevahiri, bir süre sonra ABD Başkanı George W Bush'u tehdit ettiği videoyla gündeme gelmişti.

Zevahiri, Mayıs 2011'de ABD güçlerince Usame Bin Ladin'in katledilmesinin ardından El-Kaide'nin liderliğini devraldı.

El-Kaide ve Zevahiri'nin adı, 2011'de Orta Doğu'da pek çok ülkede meydana gelen Arap ayaklanmaları ve özellikle de 2014-2019 döneminde DEAŞ'ın yükselişi nedeniyle kısmen geri planda kaldı.