Nobel Ödüllü avukat: BM barış ve güvenliği sağlamada başarısız
Nobel Barış Ödüllü Ukraynalı insan hakları avukatı Oleksandra Matviichuk, uluslararası barış ve güvenlik sisteminin insanları "otoriterliğe ve savaşlara karşı koruyamadığını" vurguladı. Matviichuk, "Çabalarımızı birleştirmeli, BM barış ve güvenlik sisteminde köklü reform başlatılmasını talep etmeliyiz çünkü bu sistem artık işe yaramıyor" dedi.
Ukraynalı insan hakları örgütü Sivil Özgürlükler Merkezi Başkanı ve Nobel Barış Ödülü'nü 2022'de kazanan Ukraynalı insan hakları avukatı Oleksandra Matviichuk, İngiltere'nin başkenti Londra'da, dünya genelinde savaş ve çatışma bölgelerindeki mültecilerin durumu, Birleşmiş Milletler'in (BM) barış ve güvenliği sağlamadaki rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Matviichuk, BM'nin mültecileri koruma konusundaki çabalarının yetersiz kaldığına işaret ederek, örgütün uluslararası sorumlulukları olduğunu ifade etti.
Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan Ukraynalıların pek çok ülkede hoş karşılandığını anlatan Matviichuk, buna karşın, aynı durumdaki farklı milletler için bunun söz konusu olmadığına dikkati çekti.
Bu duruma örnek olarak Suriyeli mültecileri gösteren Matviichuk, "Meslektaşlarımız ve dostlarımızla konuştuğumuzda, örneğin Suriye'den Suriyeli mültecilerin durumunu anlattıklarında, onlar çok daha savunmasız durumdalar." dedi.
Dünya genelinde bazı mültecilerin tüm hayatını kamplarda geçirdiğine işaret eden Matviichuk, mültecilerin bu kamplarda doğup hayatlarının sonuna kadar burada kaldıklarını söyledi.
Matviichuk, "Mültecilerin bu kamplarda sıkışıp kaldığını biliyoruz. Bu sadece gerçeküstü bir durum değil, bu gerçek bir dehşet. Elbette BM bu sorunu çözmek zorunda." diye konuştu.
"BM barış ve güvenlik sisteminde köklü reform başlatılmasını talep etmeliyiz"
Matviichuk, uluslararası barış ve güvenlik sisteminin işlevinin küresel çapta yetersiz olduğu eleştirisinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş, Ortadoğuda yaşanana savaş (işgalci terör rejiminin Gazze'de işlediği soykırım) Myanmar, Afganistan, Nikaragua ya da Sudan'da olup bitenler, uluslararası barış ve güvenlik sistemimizin insanları otoriterliğe ve savaşlara karşı koruyamadığının parlak bir yansımasıdır. Eğer dikkat çekmek için birbirimizle rekabet edersek, hepimiz başarısız oluruz. Çabalarımızı birleştirmeli, BM barış ve güvenlik sisteminde köklü reform başlatılmasını talep etmeliyiz çünkü bu sistem artık işe yaramıyor. Ortak çabalarımızla başarılı olamazsak, bu tür yangınlar dünyanın farklı yerlerinde daha sık bir araya gelecek demektir çünkü tüm uluslararası işbirliği kabloları arızalı ve her yerde kıvılcımlar saçıyor."
