Müslüman İspanyollar, Endülüs İslam döneminin yok edilen mirasını canlandırmaya çalışıyor

Granada İslam Kültür Merkezi Direktörü Abdülkadir Schaller, "Endülüs İslam döneminin tarihi bağlarını biraz olsun yeniden inşa etmeye, bir şekilde gündelik hayatımıza katmaya çalışıyoruz." dedi.

Müslüman İspanyollar, Endülüs İslam döneminin yok edilen mirasını canlandırmaya çalışıyor

İspanya'nın güneyindeki Endülüs bölgesinin önemli kentlerinden Granada'daki Ulu Cami'ye bağlı hizmet veren İslam Kültür Merkezi'nin direktörü Abdülkadir Schaller, bu topraklarda büyük izler bırakan Endülüs İslam döneminin (711-1492) mirasını canlandırmaya çalıştıklarını söyledi.

Schaller, AA muhabirine yaptığı açıklamaya "Merhaba" diyerek başlayıp ABD uyruklu babasının 1970'li yıllarda Konya'yı ziyareti sırasında Müslüman olduğunu, daha sonra ülkesine dönerek burada Müslüman Meksikalı annesiyle tanışıp evlendiğini ve 1980'de kendisinin de Müslüman olarak dünyaya geldiğini anlattı.

Henüz 9 yaşındayken ailesiyle Granada'ya yerleştiklerini, bir dönem İngiltere ve Arnavutluk'ta yaşadıklarını anlatan Schaller, son 4 yıldır da İslam Kültür Merkezi'nin direktörlüğünü yaptığını ifade etti.

Ulu Cami'nin karşısında yer alan ve Endülüs İslam döneminden kalan en önemli eserlerinden El Hamra Sarayı'na her seferinde hayranlıkla baktığını dile getiren Schaller, "Alışsam da El Hamra'yı her seferinde bir kez daha gözlemlemekten büyük bir haz alıyorum. Karşısına geçip bakmak size çok güzel duygular veriyor." dedi.

El Hamra'yı görür görmez ağlıyorlar

Granada'nın ve El Hamra'nın, burayı ziyarete gelen Müslümanlar üzerindeki etkisinin çok daha fazla olduğunu belirten Schaller, şöyle devam etti:

"Birçok kişi El Hamra'yı görür görmez ağlamaya başlıyor. Endülüs İslam Devleti'yle ilgili derin bir bilgiye sahip olmasalar da El Hamra gibi çok etkileyici, Endülüs İslam dönemiyle bağlantılı bir eseri gördüklerinde ve artık bu topraklarda bir İslam devleti olmadığını bildiklerinde bu, bir nostalji yaratıyor. Dünyanın neresinden olursa olsun buraya gelen tüm Müslümanlar için Granada'nın mimari yapısı hatta bazen gastronomisi herkeste aynı etkiyi bırakıyor. Onları kalplerinden vuruyor."

"El Hamra'nın tarihi mirası çok açık karşımızda ama bu, İspanyol toplumu içinde görülmüyor." diyen Schaller, yaklaşık 500 yıl önce dönemin Katolik Kralları'nın bu topraklarda İslam ile ilgili her şeyin "kökünü kuruttuğunu" söyledi.

Müslümanlara ait arşivler yok edildi

Schaller, "O dönemin (1492 yılı) otoriteleri, Granada'nın merkezindeki Virambla Meydanı'nda, aralarında Kur'an-ı Kerim'in de olduğu Müslümanlara ait mimari, sanatsal ya da tarımla ilgili tüm kitapları alıp yaktılar. Bu, tarihi bir andı. Bu olayla Granada'da yaşayan Müslümanlara ait arşivler de yok edildi. Ayrıca camiler yakılıp yıkıldı ya da üzerlerine kilise inşa edildi." dedi.

Endülüs topraklarında ve İspanya'da İslam'ın uzun bir dönem ortadan kaldırıldığını kaydeden Schaller, "Endülüs İslam döneminin tarihi bağlarını biraz olsun yeniden inşa etmeye, bir şekilde gündelik hayatımıza katmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Schaller, "Bizim gündelik hayatımız İspanyolların gündelik hayatına çok benzer olsa da bunu Müslüman olarak yapıyoruz. Müslüman İspanyollar olarak Granada'da tarihi bağlarımıza bağlı kalarak ama aynı zamanda günümüz şartlarına saygı göstererek, bu yakılan, ortadan kaldırılan gelenekleri bir şekilde yeniden bulup, gün yüzüne çıkarmak, burada yaşanılanların bilinmesine yardımcı olmaya çalışıyoruz." dedi.

Genç nesillere, mevcut toplum kültüründen farklı olarak İslam'ın ne olduğunu öğretmek gerekir

İspanya'daki Müslümanların çoğunun göçmen olduğunu ve ülkeye iş bulup para kazanmak için geldiğini aktaran Schaller, ikinci ya da üçüncü nesil Müslümanlar için ise en büyük sorununun genç nesillere, İslam'ın ne olduğunu öğretmek olduğunu söyledi.

Avrupa'daki diğer ülkelere nazaran İspanya'da, "Müslümanların entegrasyonunda ya da İslam'ın, devletin kurumları tarafından tanınmasında çok çok yavaş bir süreç izlendiğini" kaydeden Schaller, "Marjinalleşmeyi önlemek için İspanyol toplumunun genel yapısının yanında Müslümanların geleneklerini de öğretmek gerek. Bunun doğal bir şey olması için de ortak noktalar bulmak gerekiyor." dedi.

İslam'ın Endülüs'te üstü örtülen izlerinin çıkarılması kolay değil

Schaller, İspanya'nın, yemekten giyime, tarımdan sosyal aktivitelere kadar Endülüs'teki İslam'ı ve geleneklerini tamamen ortadan kaldırmaya yönelik politika izlediğini ve üstü örtülen bu izlerin çıkarılmasının kolay olmadığını belirtti.

Kendisinin ülkedeki ikinci nesil Müslüman olduğunu söyleyen Schaller, "Müslümanların Endülüs'ten çıkartılmalarından, engizisyon mahkemelerinden itibaren İspanya'da İslam ile ilgili her şeyin üzeri örtülmüş. Kitapları ve arşivleri yakmanın yanı sıra tüm camileri ya yakıp yıkmışlar ya da üzerlerine kilise inşa etmişler. Aynı şekilde Müslümanlara ait binaları ya da sosyal mekanizmaları da ortadan kaldırıp tamamen unutturmuşlar." ifadelerini kullandı.

Schaller, "İspanya'da hükümetler ve devlet kurumları, Müslümanların toplum tarafından kabul edilebilir olması için İslam'ın büyük bir değişime uğraması gerektiğini düşünüyor ama birçok şeyin değiştirilemez olduğunu bilmek lazım. Bu, görünmez gibi duran ama bilinen bir çatışma noktası." değerlendirmesini yaptı.

"İngiltere, Fransa ve Almanya'da olduğu gibi İspanya'da da İslam'ın daha doğal ve bütünleyici bir şekilde devletin kurumlarına, gündelik hayata gireceğine inanıyorum." diyen Schaller, bunun sadece zaman ve sabır gerektirdiğini kaydetti.

AA