Mısır’da polis cinayetleri ve sokak çeteleri: Sisi’nin suçları ve devletin çöküşü

Mısır’da polis bölümlerinde sistematik ölümler ve sokaklarda çetelerin şiddeti artıyor. Yetkililer olayları göz ardı ederken, uzmanlar bunun Sisi yönetiminin kontrol ve baskı politikasıyla bağlantılı olduğunu belirtiyor. Toplumsal kaos ve ekonomik kriz, halkı şiddet ve korku ortamına itiyor.

Mısır’da polis cinayetleri ve sokak çeteleri: Sisi’nin suçları ve devletin çöküşü

Mısır’da polis bölümlerinde yaşanan ölümler artık yetkililerin “bireysel olaylar” olarak nitelendirdiği durumların ötesine geçerek sistematik bir politika haline geldi. Bu, hukuktan yoksun bir rejimin aşırı baskı ile kontrol sağlaması ve şiddeti normalleştirmesi anlamına geliyor.

Aynı zamanda sokaklarda çetelerin etkisi artıyor; vatandaşlar bıçak ve silahlarla korkutulurken güvenlik güçleri ya yok, ya da bilinçli olarak müdahale etmiyor. Bu durum, Mısır devletinin içeriden ve dışarıdan şiddet ve cinayet için açık bir alan haline geldiğini gösteriyor.

Duvarlar Ardında Artan Cinayetler

Sadece birkaç gün içinde farklı polis merkezlerinde dört kişi hayatını kaybetti:

  • İskenderiye (El-Menshiya Bölgesi): Ramazan el-Said Hasan ve Muhammed Ahmed Saad yaşamını yitirdi. Hasan, kaçak kardeşi yerine tutuklanmış ve işkenceye maruz kalmıştı; Saad ise tıbbi ihmal nedeniyle öldü.

  • Kahire Kuzeyi, Şubra el-Heyme: Banka çalışanı Velid Ahmed Taha, komşusuyla yaşadığı anlaşmazlık sonrası tutuklandı ve sekiz gün sonra öldü. Kardeşi, polisin koruma amacıyla Taha’yı öldürdüğünü iddia etti.

  • Gize, El-Harem Bölgesi: Wael Yusuf Khairi tutuklandıktan bir hafta sonra öldü; İçişleri Bakanlığı bunun başka mahkûmlarla kavga sonucu olduğunu öne sürdü.

Bu ölümler izolasyonda değil; 2013’ten bu yana tutuklu yerlerde 1176’dan fazla ölüm rapor edildi. “Mısır İnsan Hakları Ağı” bu ölümleri sistematik bir politika olarak nitelendiriyor ve sorumluluğu doğrudan İçişleri Bakanı Mahmud Tewfik’e atıyor, Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi’nin koruması altında.

Faili Meçhul ve Ceza İhlali

Hukuk uzmanı Haitham Abu Khalil, 2013’te 37 tutuklunun öldüğü “Nakil Aracı” faciasını hatırlatıyor; sorumlu subay hafif bir ceza aldıktan sonra görevine döndü. Bu durum, polislerin “serbest el” ile hareket ettiğini gösteriyor. İçişleri Bakanlığı, suçluların öldüğünü duyurmak için isim vermeden “fiziksel tasfiye” politikasını sürdürüyor.

Gazeteci Gamal Sultan’a göre, Mısırlılar devletsiz, hukuksuz ve adaletsiz bir ortamda yaşıyor; bu durum toplumsal barış için ciddi bir tehlike oluşturuyor.

Sokaklarda Lisanslı Şiddet

Polis ve askerlerin kontrolü altında olan şiddet, sokaklarda meşrulaştırılmış durumda. Hızlı yollar, köyler ve kamusal alanlarda vatandaşlar bıçak ve silahlarla tehdit ediliyor, saldırılar kameralar önünde gerçekleşiyor. Kuzey Kahire’de açık alanlarda silah sallayan çeteler, Asvan’da bir vatandaşı öldürenler gibi vakalar sıradanlaştı.

Bu durum, gözlemcilere göre bilinçli bir politika; halkın kaosa bırakılması ve rejimin yalnızca baskıyla “kurtarıcı” olarak öne çıkması amaçlanıyor.

Sisi’nin Doğrudan Sorumluluğu

Bu suçlar, doğrudan Sisi yönetiminin zihniyetiyle bağlantılı. Göreve geldiği ilk günden itibaren polis ve askerleri sivil cinayetlerinden koruyan yasalar çıkardı. Aynı zamanda çeteleri ve özel güvenlik şirketlerini destekleyerek sokaklarda kaosun sürmesini sağladı.

Ekonomik Kriz ve Toplumsal Patlama

Güvenlik krizleri ekonomik ve politik krizden bağımsız değil. Milyonlarca Mısırlı yüksek yaşam maliyeti, para biriminin çöküşü ve azalan gelir ile mücadele ediyor. Devletin kamu alanlarını kapatması ve ifade özgürlüğünü kısıtlaması, şiddeti normalleştiriyor. Uyuşturucu ve sokak suçları yaygınlaşıyor; gençler arasında şiddet artıyor.

Korku ve Terör Üzerine Kurulu Sistem

Siyasi gözlemci Mamdouh Ismail, sistemin polis şiddeti ve sokak çetelerini entegre araçlar olarak kullandığını belirtiyor. İşkence ve cinayet mesaj verirken, sokaklarda çetelerin varlığı halkı korkutuyor ve protestoların önünü kesiyor.

Sonuç: Mısır Kan ve Şiddet Esiri

Mısır’da yaşananlar geçici sapma değil; polis ve hapishanelerde sistematik cinayetler ile sokaklarda lisanslı şiddet üzerinden yürütülen bir yönetim modelini ortaya koyuyor. Sisi rejimi, güvenliği gerekçe göstererek vatandaşların yaşamını tehdit ediyor ve toplumu kaosla baş başa bırakıyor.

Uzmanlar, bu politikaların toplumsal patlamaya yol açabileceğini, Mısır devletinin uzun vadede bu şekilde sürdürülemeyeceğini vurguluyor.