Mısır'da 60 ülkeden alimler toplandı: İletişim araçlarının İslâmî davet alanında akılcı kullanımı çağrısında bulunuldu
Siber Uzay ve Dinî Söylemin Modern Araçları Konferansı Mısır'ın ev sahipliğinde 60 ülkeden bakan ve din adamlarının katılımıyla gerçekleşti
Mısır'da düzenlenen ve 60 ülkeden bakan, din adamı ve müftünün katıldığı dini konferansta ‘iletişim araçlarının İslâmî davet alanında akılcı kullanımı’ çağrısında bulunuldu. Konferansta, “Teknolojinin, dini söylemin hizmetinde güvenli bir biçimde kullanımı için gelişmiş yasal sistem geliştirilmesi” talep edildi.
Kahire'de bir otelde, iki gün sürecek olan ‘Siber Uzay ve Dinî Söylemin Modern Araçları’ başlıklı, Evkaf Bakanlığı İslam İşleri Yüksek Konseyi'nin otuz dördüncü konferansı başladı.
Mısır Evkaf Bakanı Muhammad Muhtar Cuma
Mısır Evkaf Bakanı Muhammed Muhtar Cuma, konferansta yaptığı konuşmada, siber uzayı entelektüel olarak kontrol etmenin bilimsel olarak kontrol etmekten daha az önemli olmadığını vurgulayarak “Elektronik iletişim araçları, yapay zekâ ve diğer modern teknolojilerin bilime, İslami söyleme ve insanlığa hizmet eden her şeyde kullanılabileceğini” ifade etti.
Dünya İslam Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Abdurrahman bin Abdullah ez-Zeyd
Dünya İslam Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Abdurrahman bin Abdullah ez-Zeyd konferansta yaptığı konuşmada, “Günümüz dünyasının yirmi yılı aşmayan bir süre içinde hızlı bir teknik ilerlemeye tanık olduğunu, bu süre zarfında teknolojinin sadece birkaç yıl içinde küçük bir cihaz olan bilgisayar aracılığıyla bilgiye erişim imkânı yarattığını, bir neslin aklının yerini alarak farklı alanlardaki davranışlarında onlara galip geldiğini” ifade etti. Yeni elektronik alanın, fikirlerin ve felsefelerin yayılması için verimli bir zemin haline geldiği uyarısında bulunan Zeyd, “Dini kurumların çağa ve onun verilerine ayak uydurma sorumluluğunun aydınlanmış düşünceyi pekiştirmek ve olumsuz düşünceye karşı duran bir fikir ortaya koymak olduğunu” doğruladı. Zeyd ayrıca, “Uzaktan eğitim ve dijital teknolojiden yararlanmanın, hızlı ve kolay bir çözüm içerdiğini, dini kurumların çalışmalarının modernleşmesi ve sürdürülebilir kalkınması için önemli bir dayanak olduğunu” belirtti.
Arap Parlamentosu Başkanı Adil bin Abdurrahman el-Usumi
Arap Parlamentosu Başkanı Adil bin Abdurrahman el-Usumi, “Gerçek İslam dininin sabiteleri ve ilkeleri korunmalıdır. Bunun için Arap ve İslam toplumlarının hususiyetleri ve bu toplumlarda hâkim olan değerler sistemiyle tutarlı olacak şekilde, modern teknolojiyi dini söylemin hizmetinde güvenli bir şekilde kullanmak amacıyla gelişmiş ve modern bir yasama sistemi üretilmelidir” dedi.
“Teknolojinin zararlı etkileri arasında çok sayıda yıkıcı fikrin yayılması da yer almaktadır.”
Moritanya İslam İşler ve Milli Eğitim Bakanlığı Genel Sekreteri Beytullah Ahmed
Moritanya İslam İşler ve Mili Eğitim Bakanlığı Genel Sekreteri Beytullah Ahmed, büyük miktarda yıkıcı fikrin yayılması, korsanların sızması, kurumların ve ülkelerin veri tabanlarının ele geçirilmesi maddeleriyle özetlenebilecek teknolojik araçların zararlarına dikkat çekti.
“Siber uzay bize yeni platformlar sunuyor. Yöntemlerimizi geliştirmeli ve gençleri etkili bir şekilde hedef almalıyız.”
Ürdün Evkaf, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanı Muhammed Ahmed el-Halayile
Ürdün Evkaf, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanı Muhammed Ahmed el-Halayile ise şunları söyledi: “Siber uzay bize yeni platformlar sunuyor. Eğitim, üretim ve hayatımızı yönetmeye dayalı Dördüncü Sanayi Devrimi dünyasına ayak uydurmak için yöntemlerimizi geliştirmeli ve gençlere etkili bir şekilde hitap etmeliyiz. Biz bu dünyanın bir parçasıyız. Onunla başa çıkmalı, ılımlı ve sorumlu bir diyaloğa girmeliyiz.”
“İslam hakkında bilgisizce konuşanlar ona hakaret eder. Böylece dine zarar veren kaos ve yanlış fikirler yayılır.”
Ukrayna Müftüsü Ahmed Tamim
Ukrayna Müftüsü Ahmed Tamim de İslam hakkında bilgi sahibi olmadan konuşanların İslam'a hakaret ettiğini, kaosun ve dine zarar veren yanlış fikirlerin yayıldığını belirterek, “Şu anda siber alanda tebliğ güvenliğine acil ihtiyaç duyulduğunu, özellikle de bu alanın inanç özgürlüğü bahanesiyle herkesçe istismar edildiğini ve bunun da kontrol edilmesi zor şeylerden biri olduğunu” ifade etti.
