Mısır hapishanelerinde tutuklu bulunan çocukların çektiği acılar

Mısır'da, 3 Temmuz 2013'teki askeri darbeden itibaren yaklaşık 4000 çocuğun tutuklandığı ve bu çocukların, cezaevlerinde, toplumdan ve eğitimden tamamen yoksun bırakıldıkları rapor edilmiştir. Bu durum, Mısır'daki çocuk hakları ihlallerinin boyutunu gözler önüne sermektedir.

Mısır hapishanelerinde tutuklu bulunan çocukların çektiği acılar

Mısır'da, çocuklarının sadece hükümetin karşıtı ailelerin çocukları oldukları için haksız yere tutuklanmaları nedeniyle binlerce ailenin acı ve üzüntü içinde olduğu bir durum hakimdir. Özellikle Ramazan ayında, ailelerin bir araya geldiği bu dönemde kaybolan çocukları nedeniyle acıları daha da derinleşiyor.

3 Temmuz 2013'teki askeri darbeden sonra, Mısır'da binlerce çocuk, sadece yaşadıkları ortam nedeniyle suçsuz yere hapsedildiler veya yurt dışına kaçmak zorunda kaldılar. Çocukluklarından mahrum kalan bu çocuklar, eğitim haklarından yoksun kaldılar ve belirsiz bir geleceğe adım attılar. Hapishanelerdeki yöneticiler, eğitim haklarını engellediler ve çocukların haksız yere suçlanmalarına göz yumdular. İnsan hakları örgütlerine göre, çocuklar, büyüklerin suçlarıyla suçlanıp onlara benzer işkencelere tabi tutuldu.

Eski bir tutuklu olan Muhammed Said, 17 yaşında iken 2014'te tutuklandığını ve suçsuz yere suçlandığını, polis baskısı altında suçsuz itiraflarda bulunduğunu aktarmaktadır. Bir başka tutuklu olan Ahmed Ali, 13 yaşında iken tutuklanmış, özgürlüğünü kaybetmiş ve çok zor bir hayatla karşılaşmıştır. 2011'deki devrim sırasında, annesiyle birlikte Tahrir Meydanı'na giden ve hükümete karşı bir tutum geliştiren Ahmed, sonrasında tutuklanmış ve şiddetli bir şekilde işkenceye tabi tutulmuştur.

Çocukların karşılaştığı bu durum, onların hem psikolojik hem de fiziksel sağlıklarını olumsuz etkilemiştir. Birçok çocuk, bu işkencelere dayanamayarak yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştır. Bir kısmı eğitimlerini yurt dışında tamamlamayı başarmışken, diğerleri zor durumda kalmış ve çeşitli zorluklarla karşılaşmıştır.

Ahmed ve Muhammed gibi diğer eski tutukluların yaşadıkları, sadece bu kişilere özel değildir. Mısır'da binlerce çocuk, benzer acıları yaşamakta ve cezaevlerinden çıkanlar, yine benzer kaygılarla yaşamak zorunda kalmaktadır. Mısır'da tutuklanan çocuklar, genellikle yetişkinlerle aynı hücrelerde tutulmakta ve yaşadıkları acılar, onları toplumdan yabancılaştırmaktadır.

Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla bu durumu anlatan bazı medya mensupları, cezaevindeki çocukların durumuna dikkat çekmiş ve sistemin onlara karşı nasıl bir zulüm uyguladığını gözler önüne sermiştir. Cezaevlerinde, çocuklar, suçu olmayan bir şekilde, suçlularla birlikte yaşamak zorunda kalmaktadır.

Bunun yanı sıra, bir çocuğun cezaevine girdiğinde karşılaştığı zorluklar ve yaşadığı travmalar, onlara eğitim ve hayatlarını yeniden inşa etme fırsatı sunmamaktadır. Çocuklar, tutuklu oldukları yıllar boyunca yalnızca zorla çalıştırılmakta ve işkenceye maruz kalmaktadırlar. Bu durumun sonucunda, bazıları eğitimlerini tamamlayamadan ya da yaşamlarını kuramadan hapishanede geçirdikleri yılların ardından özgürlüğüne kavuşmuştur.

Buna ek olarak, çocukların hem eğitim hem de sağlık haklarına yönelik çok sayıda ihlal bulunmaktadır. Bu çocukların hem cezaevlerinde hem de sonrasında yaşadıkları, uluslararası çocuk hakları yasalarına aykırıdır. Çocukların tutuklanması, bir anlamda toplumun geleceği olan neslin yok edilmesi anlamına gelmektedir.

Mısır'daki çocuklar, gerek içeride gerekse dışarıda, uzun yıllar boyunca devletin baskı ve zulmüyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Uluslararası insan hakları kuruluşları, Mısır hükümetinin çocukları hedef almasını ve bu çocukların yaşadıkları mağduriyetleri dile getirmektedirler.

Mısır'da, 3 Temmuz 2013'teki askeri darbeden itibaren yaklaşık 4000 çocuğun tutuklandığı ve bu çocukların, cezaevlerinde, toplumdan ve eğitimden tamamen yoksun bırakıldıkları rapor edilmiştir. Bu durum, Mısır'daki çocuk hakları ihlallerinin boyutunu gözler önüne sermektedir.

Birçok çocuk, cezalandırılmak amacıyla, suçsuz yere hapis yatarken, hem psikolojik hem de fiziksel işkencelere tabi tutulmuşlardır. Çocukların hem eğitim hakkı hem de yaşam hakları, sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. Özetle, Mısır'daki çocuklar, büyük bir adaletsizliğe uğramış ve devletin zulmü altında yaşamak zorunda kalmışlardır.

Kaynak: Arabi21