Mısır dikta rejimi insan hakları konusunda Batı'yı test mi ediyor?

Mısır dikta rejiminin polisleri geçen kasım ayında Mısırlı iki insan hakları savunucusu aktivisti gözaltına almasının ardından, batı ülkeleri ilk kez Sisi yönetimini hedef almaya başladı.

Mısır dikta rejimi insan hakları konusunda Batı'yı test mi ediyor?

Mısır'da faaliyet gösteren Kişisel Haklar Girişimi'nin (EIPR) Genel Direktörü Casir Abdurrezzak'ın da diğer arkadaşları gibi gözaltına alınmasının ardından tepkilerin dozu daha yükseldi. 

Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Af Örgütü, ABD, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İrlanda ve İsveç’in yanı sıra Mısır içi ve dışında faaliyet gösteren Mısırlılar tarafından kurulmuş olan bütün insan hakları örgütleri, söz konusu üç aktivistin gözaltı nedeniyle açıklamalar yaptı.

İnsan hakları savunucularının gözaltına alınmasının gerekçesi

Kişisel Haklar Girişimi (EIPR) yetkilileri 3 Kasım’da düzenledikleri bir forumda Almanya, Danimarka, İspanya, İtalya, Belçika, İsviçre, Fransa, Finlandiya ve Hollanda büyükelçilerinin yanı sıra Kanada, İsveç ve Norveç maslahatgüzarları ile İngiltere’nın Mısır büyükelçisi yardımcısı ile de bir araya geldi.

Görüşmelerde yabancı misyon şefleri, Mısır’daki insan hakları ihlallerinden duydukları "endişeyi" dile getirerek, Mısır yönetiminin kendileri tarafından yapılan bu konudaki uyarılarını dikkate almadığını vurguladı.

Bazı büyükelçiler Mısır’da insan hakları konusunda yaşananları "baskı", "yıldırma" ve "korkutma" gibi terimlerle nitelendirirken, bazıları söz konusu uygulamaları “kınamaya” kadar vardırdı.

Tanınmış ABD'li Demokratların yanı sıra Joe Biden'ın Dışişleri Bakanı olarak belirlediği Antony Blinken de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda endişesini ifade etmesi de dikkati çekti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı bütün bu tepkiler karşısında 21 Kasım’da bir açıklama yapmak durumunda kaldı. Avrupa ülkelerini Mısır’ın egemenliğine saygı göstermeye çağıran Mısır Dışişleri, ülkelerin açıklamalarını iç işlerine karşıma olarak yorumlayarak, "soruşturmayı etkileme girişimi" olarak nitelendirdi.

Mısır dikta rejimi için deneme balonu

Mısırlı hukukçu Ahmed Mufrih, EIPR meselesinin Sisi yönetimi için bir “deneme balonu” niteliğinde olduğunu söyledi.

“Mısır yönetimi Avrupa ülkelerinin insan hakları konusundaki baskılarının nereye kadar varacağını test ederek bu meseleyi deneme balonu gibi görüyor.” diyen Mufrih, “Sisi yönetimi ABD’deki değişimin ardından Avrupa ülkelerinin Mısır konusundaki tenkitlerinin üst sınırını görmeyi umuyor.” ifadelerini kullandı.

Halen Cenevre’de yaşayan Mısırlı hukukçu Mufrih, Mısır yönetiminin ülke kamuoyuna da “insan hakları savunucularını gözaltına alarak dahi olsa ülkede kontrolü elinde tuttuğu” mesajı vermeyi hedeflediğini düşünüyor.

Mufrih Mısır yönetiminin önümüzdeki süreçte 3 ayrı senaryoyu hayata geçirebileceğini öngörüyor.

Mısır yönetiminin “baskı ve şiddeti daha da artırabileceği” ihtimalinin olduğuna işaret eden Mufrih, Kahire’nin “daha akıllı politikalar izleyerek” ülke içinde gerilimi azaltmasının da mümkün olduğunu kaydetti.

Ancak Mısırlı hukukçuya göre, Sisi yönetiminin Biden döneminde insan hakları konusunda “olumlu adımlar atarak bazı tutukluları serbest bırakması ve buna karşılık batıdan ekonomik destek istemesi” ihtimali en güçlü senaryo olarak öne çıkıyor.

Kahire’ye insan hakları konusundaki çağrılar durmayacak

Mısırlı insan hakları savunucularından Selma Eşref, Mısır yönetiminin, insan hakları ihlallerini “hukuk kurallarını gerekçe göstererek yaptığını” ifade ederek, bunun uluslararası eleştirilere neden olduğunu vurguladı.

Mısır yönetiminin insan hakları konusundaki politikalarının Biden döneminde kabul görmeyeceğini öngören Eşref, “Tutukluların serbest bırakılması için Mısır yönetimine yapılan çağrılar durmayacak.” dedi.

Mısırlı hukukçu Mufrih’in dediği gibi “Mısır yönetimi insan hakları konusunda batı ülkelerini test mi ediyor?" sorusunun cevabının önümüzdeki dönemde daha net anlaşılacağı değerlendiriliyor.

Öte yandan bazı siyaset bilimciler, Mısırlı muhaliflerin Biden yönetiminden Mısır konusunda fazla beklenti içine girmenin de “fazla iyimserlik olacağının” altını çiziyor.

AA