Lübnan: Netanyahu’nun sözde "Büyük İsrail" açıklamaları Arap güvenliği için doğrudan tehdit oluşturuyor

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, ülkesinin Binyamin Netanyahu’nun sözde "Büyük İsrail" açıklamalarını reddettiğini belirterek, bu açıklamaların "Arap ulusal güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturduğunu" söyledi.

Lübnan: Netanyahu’nun sözde "Büyük İsrail" açıklamaları Arap güvenliği için doğrudan tehdit oluşturuyor

Lübnan Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Selam, Ürdün'e yaptığı ziyarette başkent Amman'da Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Hüseyin bin Abdullah ve Ürdün Başbakanı Cafer Hasan'ın da katıldığı görüşmede bir araya geldi.

Başbakan Selam, Netanyahu’nun sözde "Büyük İsrail" açıklamalarını reddettiğini belirterek, bu açıklamaların "Arap ulusal güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturduğunu" kaydetti.

Selam, "Lübnan'ın, Netanyahu’nun sözde ‘Büyük İsrail’ açıklamalarını diğer tüm Arap ve İslam ülkeleriyle birlikte tek safta yer alarak kesin bir şekilde reddettiğini" vurguladı.

Lübnan Başbakanı, "Netanyahu'nun açıklamalarının uluslararası hukukun açık bir ihlali niteliğinde olduğuna" işaret etti.

Lübnan Başbakanı, Gazze Şeridi’nde devam eden İşgalci İsrail’in zorla yerinden etme ve yayılmacı politikaları ile Filistinlilere yönelik katliamlarını kınayarak, "uluslararası toplumun Filistin halkını koruma ve bölgenin tamamında istikrarı tehdit eden İsrail politikalarına karşı sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğine" dikkati çekti.

Selam ayrıca, Ürdün hükümetine, “Lübnan ordusuna sağladığı ve Lübnan’a uluslararası platformlarda verdiği, özellikle İsrail’in hala işgal altında tuttuğu Lübnan topraklarından çekilmesi ve saldırılarını durdurması için yaptığı baskılarda” gösterdiği sürekli desteklerden dolayı teşekkür etti.

Ürdün Kraliyet Divanı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Selam ile görüşmesinde, ülkesinin Lübnan’ın güvenliğini güçlendirme ve egemenliğini koruma konusunda tam destek vereceğini vurgulamıştı.

Kral Abdullah, iki ülke arasında özellikle ekonomi başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğinin genişletilmesinin önemine dikkati çekerek, bölgesel istikrarın sağlanması için kardeş ve dost ülkelerle koordinasyonun sürdürülmesi çağrısında bulunmuştu.