İSİPAB 16. Konferansı İstanbul Deklarasyonu ilan edildi

TBMM Başkanı Şentop'un ev sahipliğinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkeleri Parlamento Birliği (İSİPAB) 16. Konferansının kapanışında, üye ülkelerin imzaladığı "İstanbul Deklarasyonu" ilan edildi.

İSİPAB 16. Konferansı İstanbul Deklarasyonu ilan edildi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop'un ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkeleri Parlamento Birliği (İSİPAB) 16. Konferansının kapanışında, üye ülkelerin imzaladığı "İstanbul Deklarasyonu" ilan edildi.

İSİPAB Türk Grubu Başkanı Orhan Atalay'ın okuduğu 22 maddelik deklarasyonda, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) kurucu ilkelerine, özellikle diğer devletlerin içişlerine karışmama, devletlerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı gösterme ve ihtilafların diyalogla barışçıl yollarla çözülmesi ilkelerine bağlılık yinelendi.

BM ve uzman kuruluşlarının, özellikle dünya barışının, bölgesel güvenliğin, insan haklarına ve devlet egemenliğine saygının tesis edilmesine yönelik çalışmalarının geliştirilmesine olumlu ve verimli katkıları sürdürme kararlılığının yeniden teyit edildiği deklarasyonda, insan haklarına saygı ve demokrasinin güçlendirilmesi, toplumların kalkınması, uyumu ve refahındaki asli rol yeniden teyit edildi, parlamentoların insan haklarına saygıyı, hoşgörüyü ve ayrımcılık yapmamayı ulusal ve uluslararası düzeyde teşvik etmedeki önemli rolü ve sorumluluğu hatırlatıldı.

Bölgesel ve küresel mesele, krizleri vicdan ve paylaşımı ön planda tutan İslami bir anlayışla çözme çabalarının yararlılık ve gerekliliğine inanıldığı vurgulanan deklarasyonda, uluslararası toplumun, Arap-İsrail çatışmasının çözümünde özellikle Filistin halkının tüm meşru haklarından yararlanması ve başkenti Kudüs-ü Şerif olan bağımsız bir devlet kurması, böylece Filistinli mültecilerin Birleşmiş Milletlerin ilgili kararlarına uygun olarak anavatanlarına geri dönüş koşullarını sağlamadaki sorumluluğu hatırlatıldı.

Deklarasyonda, Afganistan'daki kritik insani durumun yanı sıra devam eden terör tehdidi ve yüksek istikrarsızlık riskinden derin endişe duyulduğu, süregelen bölgesel ve küresel sığınmacı krizinin ağır sonuçlarının bilincinde olunduğu ve mültecilere insani yardım sağlamanın sadece ev sahibi ülkelerle bölgedeki ülkelere yüklenemeyecek kadar büyük bir külfet olduğunun akılda tutulduğu kaydedildi.

Yanlış bilgilendirme, dezenformasyon ve yalan haberlerin endişe verici oranda yayıldığı, özellikle sosyal medya platformları üzerinden yayılan dezenformasyon ve yalan haberlerin halkı yanlış yönlendirmek, kutuplaşma yaratmak, nefret suçları ile ayrımcılığı teşvik etmek için kullanıldığı belirtilen deklarasyonda İslamofobi, popülizm, ırkçılık ile yabancı karşıtlığının yükselişini artırdığını, İSİPAB'a üye olmayan ülkelerdeki Müslüman azınlıklara yönelik şiddeti kışkırtılmasından endişe duyulduğu ifade edildi.

İslamofobinin, ırkçılığın en yaygın biçimleri arasında yer almasından derin endişe duyulduğu aktarılan deklarasyonda, İSİPAB'a üye olmayan ülkelerdeki Müslüman azınlık toplulukların maruz kaldığı insan hakları ihlallerinin, İSİPAB gündemine daha fazla dahil edilmesine ve kurumsal izlemeye ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.