İşgalci İsrail yardımı silaha dönüştürdü: Gazze’de infaz gibi dağıtım

Gazze Şeridi’nde gün geçtikçe derinleşen açlık krizi, İsrail-ABD güdümlü Gazze İnsani Yardım Vakfı üzerinden 27 Mayıs'ta başlatılan yeni yardım dağıtım sistemiyle birlikte insani felakete dönüştü.

İşgalci İsrail yardımı silaha dönüştürdü: Gazze’de infaz gibi dağıtım

Yardım noktalarında yaşanan izdiham, İşgalci İsrail ordusunun açtığı ateş ve sistemsizlik, sivillerin ölüme, aşağılanmaya ve umutsuzluğa sürüklendiğini ortaya koydu.

Sahada uygulanmaya başlayan sistem, hem yerel hem uluslararası çevrelerden sert eleştiriler aldı.

İşgalci İsrail 20 aydır Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere yönelik soykırımın yanı sıra son 3 aydır da sistematik bir aç bırakma politikası yürütmeye başladı ve tüm uluslararası kuruluşların yardım ulaştırmasını engelledi.

Yoğun uluslararası baskılar ve ısrarlı talepler üzerine Tel Aviv, yardımların ulaştırılması için Gazze İnsani Yardım Vakfını devreye soktuğunu öne sürdü.

İsviçre’de kayıtlı olan Gazze İnsani Yardım Vakfının ise internette herhangi bir platformda web sitesi bulunmuyor.

Yardım sistemi insani kriterleri taşımıyor

Sistem, Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi dışında kurgulanması ve yardım noktalarının sivil güvenliğini hiçe sayması nedeniyle tepki çekiyor.

Gazze'deki Filistin hükümeti ve Filistinli grupların yanı sıra bazı uluslararası kuruluşlar tarafından da söz konusu oluşum, insani kriterleri taşımamakla suçlanıyor.

İşgalci İsrail ordusu, bu sistem kapsamında Gazze Şeridi’nin güneyinde 3 ve orta kesimindeki Netzarim bölgesinde 1 olmak üzere toplam 4 yardım noktası belirledi.

Ancak bu noktalara giden Filistinliler, yardım beklerken rastgele açılan ateşe maruz kalıyor.

Yardım noktalarına ulaşan siviller, açlık nedeniyle hayatta kalmak için yola çıktıklarını ancak Siyonist İsrail askerlerinin rastgele ateş açması sonucu bazı kişilerin öldüğünü, çok sayıda kişinin de yaralandığını belirtiyor.

“Ya açlıktan ya kurşunla ölüyoruz”

Basına konuşan Filistinliler, saatlerce beklemelerine rağmen çoğu zaman yardım alamadan aşağılanarak geri döndüklerini dile getirdi.

Filistinli Muhammed Ebu Tavile, Gazze kentinden Refah’a yürüyerek ulaştığını ve saatlerce bekledikten sonra hiçbir yardım alamadan geri döndüğünü belirtti.

Ebu Tavile, “İşgalci İsrail'e ait insansız hava araçları, binlerce kişinin üzerine rastgele ateş açtı. Birçok kişi öldü ya da yaralandı. Eve elim boş, aç ve umutsuz döndüm". diye konuştu.

Filistinli kadın Havle İsmail de yorgun bir ses tonuyla, birçok Filistinlinin saatlerce yardım kuyruğunda beklediğini ancak kendisi dahil olmak üzere çoğu kişinin hiçbir gıda kolisi alamadan geri döndüğünü aktardı.

İsmail, yardım alma sürecinde aşağılandıklarını ifade ederek şunları kaydetti:

“Yardım almak için saatlerce bekledik ama elimiz boş döndük. Bu süreç aşağılayıcıydı. Askerler, gözümün önünde bir genci infaz etti.

Üzerimize doğrudan ateş açıldı. Bu bir kabus, çünkü elimizde iki seçenek var. Ya açlıktan öleceğiz ya da işgalcinin kurşunuyla."

Yardım noktaları ölüm tuzağına dönüştü

Görgü tanıkları, yardım noktalarının yaşamdan izole, düzensiz, tel örgülerle çevrili ve tehlikeli bölgelerde kurulduğunu ifade ediyor.

Aç kalan kişilerin izdihamla yardıma yönelmesi sonucu oluşan kaos, İşgalci İsrail askerlerinin ateşiyle daha da ölümcül hale geliyor.

En az 10 şehit, 62 yaralı

Gazze'deki Filistin hükümetinin Medya Ofisine göre, sadece iki gün içinde yardım noktalarına yönlendirilen sivillere ateş açılması sonucu 10 kişi şehit oldu, 62 kişi yaralandı.

Refah’ta oluşturulan yardım merkezine akın eden sivillerin de üzerine ateş açıldı.

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütünün (Euro-Med) açıklamasına göre, 28 Mayıs'ta Refah’ın kuzeyinde yardım noktasına ulaşmaya çalışan 6 sivil, aralarında bir kadın ve aynı aileden üç kişi olmak üzere İşgalci İsrail ordusu tarafından katledildi, 15 kişi yaralandı.

“Yardım, silaha dönüştü”

Euro-Med, söz konusu yardım sistemiyle ilgili bir başka açıklamasında, İşgalci İsrail ordusunun "Filistinlileri tehlikeli bölgelerde uygun rehberlik olmaksızın yardım toplamaya yönlendirdiğini, ardından onları kurşun ve top atışlarıyla hedef aldığını, açken öldürdüğünü" belirtmişti.

Yardım sisteminin en temel insani kriterlerden yoksun olduğu ve yardım noktalarının ölüm tuzağına dönüştüğü vurgulanan açıklamada, “Bu mekanizma, sivil halk için bir tür infaz yöntemi haline geldi.” ifadesine yer verilmişti.