İngiltere'de bir yoğun bakım doktoru: Burası gerçeküstü bir dünya

Londra'daki bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde çalışan asistan doktor Shaan Sahota, Guardian gazetesine Covid-19 koğuşunda bir gününün nasıl geçtiğini anlatan bir mektup yazdı.

Sahota, çalıştığı hastanedeki "Covid bölgesi" olarak düzenlenen alanı, "hastaların sessizce yattığı, az sayıdaki sağlık personelinin ise devasa görevler üstlendiği gerçeküstü bir dünya" olarak tanımlıyor.

Sürekli koronavirüsten söz edilen bu dönemde, hastalarla yüz yüze gelen bir doktor olarak kendisinin büyük resmi anlamlandırmakta güçlük çektiğini belirten Sahota, tek tek hastalar bazında yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

Fiziki bir iş

Genişletilmiş yoğun bakım servisi gerçeküstü bir dünya. "Covid bölgesine" girmek için kat kat koruyucu ekipmana bürünüyorum... Bilinci yerinde olmayan hastalarla dolu koğuşa giriyorum. Kimseden çıt çıkmıyor, sadece monitörlerin bip sesleri, hastalara basınçla hava pompalamasının ritmik sesleri duyuluyor.

Genellikle fiziki bir iş bu. Hastaların anestezi serumlarını düzenliyor, vücut sıvılarını dengelemek için saat başı idrarlarını kontrol ediyorum. Hareketsiz bir halde yatarlarken bedenlerinde kalıcı bir hasar oluşmasın diye yatağa basınç yapan noktalara yastık yerleştiriyorum. Ağız ve nefes borusunda toplanan salgıları pompayla temizliyorum.

Sınırlı kaynak?

Benim bulunduğum yer bakımından en sınırlı kaynak solunum cihazları değil, işgücü. Hastanenin düzenli personelinin yarıya yakını hastalık, izolasyon veya korku nedeniyle çalışamıyor. Etrafıma baktığımda iş arkadaşlarımın devasa çabalarını görmek beni duygulandırıyor.

Hastanedeki herkes bu hastaları iyileştirmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Uzman hekimlerin yoğun bakımda nezaretçiler gibi çalıştığını, diş hekimlerinin ve fizyoterapistlerin hastalarda yatak yarası oluşmasın diye onları çevirmeye çalıştıklarını görüyorum.

Ağır Covid+ hastalarının bakımı sanıldığı gibi değil. Onlara öyle yakınım ki örneğin kapalı gözleri kurumasın diye geceleri gözlerine damla damlatıyorum. Onlarla belki hiç tanışmayacağım bile ama nefeslerini sürekli kontrol ediyor, yardıma ihtiyaçları var mı diye bakıyorum. Yataklarındaki çarşafı değiştiriyorum.

Hastalarım onlar için yaptığımız her şeyden haberdar değil, aileleri onları ziyaret edemiyor, kimse yaptığımız işi görmüyor, ama elimizden geleni yapıyoruz. (…)

BBC