İhvan sızması gerekçesiyle: Fransa, İslam enstitüsüne kilit vurdu

Fransa'da Bakanlar Kurulu, Château-Chinon, Burgonya merkezli Avrupa İslamî Bilimler Enstitüsü’nün (IESH) kapatılmasına karar verdi. Kararı İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, sosyal medya platformu X üzerinden duyurdu. Retailleau, bu adımın Müslüman Kardeşler hareketinin sızmasını engelleme çabalarının bir parçası olduğunu belirtti.

Retailleau, enstitünün "silahlı cihadı meşrulaştırdığını ve kamu düzeni için tehdit oluşturduğunu" savundu. Bakan, devletin güvenlik birimlerinin Müslüman Kardeşler’in "İslamcı gündemini" yayma çabalarına karşı günlük mücadelesini övdü.

1990 yılında kurulan IESH, imamlar ve dinî liderler yetiştiren bir kurum olarak faaliyet gösteriyordu. Enstitüde İslamî ilimler, İslam hukuku, Arapça ve Kur’an dersleri veriliyordu. Saint-Denis (93), İngiltere ve Almanya’da da şubeleri bulunan IESH, Fransa’daki Müslüman topluluklar içinde güçlü bir itibara sahipti. Ancak verdiği diplomalar Fransa devleti tarafından tanınmıyordu.

Fransız hükümeti bu kararı, Mayıs ayı sonunda yayımlanan ve Müslüman Kardeşler’in Fransa'daki etkisini araştıran bir rapora dayandırdı. Raporda, ülkedeki 2.800 Müslüman ibadethaneden 139’unun bu hareketle bağlantılı olduğu belirtiliyor ve IESH, bu hareketin ideolojik bir taşıyıcısı olarak gösteriliyordu.

Daha önce, 16 Haziran’da İçişleri Bakanlığı, IESH ve iki yöneticisinin malvarlıklarını altı ay süreyle dondurmuştu. Bu adım, “İslamcı etkilenme kanallarını kurutma” amacıyla alınan çeşitli idari tedbirlerden biriydi.

IESH’ten Tepki

Enstitü, suçlamaları sert bir şekilde reddetti. Haziran ayında yayımlanan bir basın açıklamasında, "İslamcılık", "Müslüman Kardeşler" ve "sızma" suçlamalarının asılsız olduğunu belirterek, siyasi değil, tamamen dinî ve eğitsel bir misyon taşıdıklarını savundu.

IESH ayrıca içinde bulunulan gergin ortamda bazı çevrelerce karalama kampanyasına maruz kaldıklarını ifade etti: “Amacımız, radikal akımlara karşı bilinçli ve eğitimli din adamları yetiştirmektir.” Enstitü, şeffaflık ve Cumhuriyet değerlerine bağlılıkla faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceklerini, ayrıca uygulamalarının yasalara uygunluğunu değerlendirmek için bağımsız bir denetim önerdiklerini duyurdu.

Bu kapatma kararı, yeni İçişleri Bakanı Bruno Retailleau’nun daha geniş bir “İslamcı ayrılıkçılıkla mücadele” politikası çerçevesinde alındı. Uzun yıllar sağcı Cumhuriyetçiler partisinin Senato liderliğini yapan Retailleau, göreve geldiğinden bu yana "otoriteyi yeniden tesis etme" ve "ayrılıkçılıkla mücadele" söylemleriyle dikkat çekiyor. Ancak bu sert tutumu, bazı çevrelerce toplumu kutuplaştırmakla da eleştiriliyor.