HÜDA PAR Milletvekili Dinç: Alkole yönelik ciddi tedbirler alınmalı
HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de yaptığı basın açıklamasında alkolün toplum üzerindeki olumsuz etkilerine değinerek, “Bugün çocuğa şiddetten tutun ailenin dağılmasına kadar, toplumu yozlaştırıcı ve ifsat edici pek çok meselenin altında alkol yatıyor. Alkole yönelik ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor.” dedi.

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de yaptığı basın açıklamasında alkole yönelik tedbirler, öğretmen atamaları, Kurmancî ve Zazakî öğretmenlerinin yetersizliği ve mecburi bedelli askerlik ücretlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Uyuşturucuyla mücadele gibi alkolle de mücadele edilmelidir”
Kadına şiddet uygulayanların çoğunun alkollü olduğuna dair istatistiklerin olduğuna dikkat çeken Dinç, “Her gün duyduğumuz suçların, şiddetin, tacizin, tecavüzün, trafik kazalarının, cinayetlerin ve intiharların çoğunun sebeplerinden biri alkol felaketidir. Alkol felaketi, sadece bir şahsı tehlikeye atmıyor, aileler için de bir tehdittir, toplum için de bir tehdit halini almıştır. Bugün çocuklara yönelik tacizlerden tutun kadına şiddete kadar çoğunun sebepleri arasında alkol var. Bir yıl içerisinde dünyada üç milyon kişi alkole bağlı sebeplerden dolayı hayatını kaybediyor.” dedi.
“Bu olaylardan geriye pişmanım diyen bir fail ve geri getirilemeyen bir kurban kalıyor”
Yakın zamanda ülkede alkol felaketi nedeniyle meydana gelen olayları hatırlatarak sözlerine devam eden Dinç, “İki arkadaş aynı eve gidiyorlar, geç saate kadar alkol tüketiyorlar ve alkol tüketimi sonucu biri, arkadaşını otuz iki defa bıçaklayarak katlediyor. İfadesinde alkol kullandığını, sebepsiz yere tartıştıklarını, ne yaptığını hatırlamadığını belirtiyor. Düşünebiliyor musunuz? Bu olaylardan geriye pişmanım diyen bir fail ve geri getirilemeyen bir kurban kalıyor. Bunlar sadece bununla bitmiyor. Başka bir ilimizin bir ilçesinde iki arkadaş bir araya geliyorlar, alkol kullanıyorlar ve bir süre sonra aralarında bir tartışma çıkıyor, bu tartışma sonucu arkadaşlardan biri kendi arkadaşını, dostunu baltayla öldürüyor.” şeklinde konuştu.
“Alkole yönelik ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor”
Kadına yönelik şiddetin de sebebinin alkol olduğuna vurgu yapan Dinç, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün çocuğa şiddetten, ailenin dağılmasından tutun toplumu yozlaştırıcı, ifsat edici meselelerin altında alkol yatıyor. Alkole yönelik ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor. Ne zamana kadar neslimizin, gençliğimizin, ailemizin gözlerimizin önünde ‘bütün kötülüklerin anası’ olan alkolden dolayı ölmesine, şiddete maruz kalmasına, istismara maruz kalmasına razı olacağız? Kaldı ki bizim ülkemiz de o duruma gelmiş ki artık her sokakta alkol var, alışveriş merkezlerinde alkol var, çok rahat bir şekilde ulaşılabilen bir durum söz konusu. Nasıl ki uyuşturucu tehlikeli ve yasaktır, bunun için önlemler alınıp mücadele ediliyorsa aynı şekilde alkol de aynı tehdidi barındırıyor.”
“Kardeşlerimizin gözlerimizin önünde alkole bağımlı bir şekilde hayatlarını kaybetmesine müsaade etmeyeceğiz”
“Biz burada alkol tüketen şahıslara düşmanlık yapmıyoruz, evlatlarımızı bizden alan alkole düşmanız.” diyen Dinç, “Her platformda alkolün tehlikeli olduğunu, en az uyuşturucu kadar bağımlılık yaptığını vurgulamak istiyoruz. Bakın çoğu ülkelerde alkole öyle rahat bir ulaşım yok. Bizim ülkemizde her mahallede, her sokakta rahat bir şekilde alkole ulaşılıyor. Şiddete maruz kalan hanımefendiye, şiddete maruz kalan masum çocuğa, yuvası dağılan aileye ve alkollü şahıslar tarafından hayatını kaybedenlerin yakınlarına diyoruz ki: HÜDA PAR’ın iktidarında hepinizi kurtaracağız. Alkolden dolayı hiçbir kardeşimiz hayatını kaybetmeyecek veya alkol bağımlılığıyla evine, çocuklarına şiddet uygulamayacak, kadınlar bu şiddetten kurtulacak, çocuklar bu istismardan, kurtulacak ve gençler intihar etmekten kurtulacaktır. Hem bu alkol felaketine bulaşanlar kurtulacak hem de bu alkol felaketinin mağdurları da inşallah HÜDA PAR’ın iktidarında kurtulacaklardır. Bu kardeşlerimizin gözlerimizin önünde alkole bağımlı bir şekilde hayatlarını kaybetmelerine müsaade etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Ücretli öğretmenlerin karın tokluğuna emekleri sömürülüyor”
Atanmayı bekleyen ciddi bir öğretmen sayısı bulunduğunu ifade eden Dinç, “Öğretmen alımlarıyla ilgili ciddi bir problem var. 2024'te KPSS ile atama bekleyen öğretmen sayısı 526 bin 947 olarak açıklandı. Peki, bu 2024'te KPSS'ye giren öğretmenlerden kaç alım yapılacak? 526 bin kişiden sadece 15 bin alım yapılacak. Bununla birlikte 2024-2025 eğitim öğretim yılında 100 bin açık kadro var. 86 bin 136 ücretli öğretmen var. Bunun diğer bir anlamı, en az 86 bin açık kadro var. Yani atanması gereken ciddi bir öğretmen kadrosu var. Şu an bu öğretmenler de karın tokluğuna emekleri sömürülüyor. Ucuz işgücü politikası yerine kalite merkezli bir anlayışla yeni öğretmen alımları yapılmalıdır. Dağılımların da ihtiyaca göre yapılması gerekiyor. Çünkü çok dengesiz şekilde bir dağılım var. Bu öğretmenlerin de açıkçası artık umutları tükeniyor. Buna yönelik de dengeli bir atama yapılması da gerekiyor. Öte yandan 2025 yılının eylül ayında akademide 10 bin öğretmen eğitim görecek. Eğitim gördükten sonra hemen atanması gerekirken bunların da 2027'de ataması sağlanıyor. Bundan dolayı çağrımız şudur: Öğretmen atama sayısı artırılmalıdır. Ücretli öğretmenlerin karın tokluğuna çalışması yerine emekleri göz önünde bulundurarak atanmaları sağlanmalıdır. Bununla birlikte akademide eğitim gören öğretmenlerin de uzun bir sürede değil, eğitimleri bittiği gibi hemen atanmaları sağlanmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Öğrencilerin ana dillerini öğrenmesinin önünde engeller var”
Kurmancî ve Zazakî derslerine yönelik önemli bir rağbet olmasına rağmen atamaların yetersiz olduğunu belirten Dinç, “Bu yıl 32 bin öğrencimiz ana dilleri olan Kurmancî ve Zazakî dersini seçmeli olarak seçtiler. 32 bin öğrenci, Kurmancî ve Zazakî ana dilini seçerken sadece 5 tane Kurmancî, bir tane de Zazakî öğretmen ataması yapıldı. Bu da ana dilini öğrenmeye çalışan öğrenciler için bir engeldir.” dedi.
“Mecburi bedelli askerlik ücreti mağduriyetlere yol açıyor”
Mecburi bedelli askerlik ücretlerinin yurtdışında çalışan vatandaşları mağdur ettiğini belirten Dinç, “Ülkemizin vatandaşı olup da 30 Ekim 1961'de Avrupa ile imzalanan iş gücü anlaşması sonucu vatandaşlarımızın bazıları da Almanya'ya veya farklı ülkelere gidip çalışıyorlar. 27 Haziran 2024'te çifte vatandaşlık kanunu çıktı; yani hem Almanya vatandaşı olabiliyorsunuz hem de Türkiye vatandaşı olabiliyorsunuz. Yeni nesil gençliğimiz orada çalışıyor, bizim ülkemize gelince onların önüne bir engel çıkıyor: Mecburi bedelli askerlik! Bu mecburi bedelli askerlik ücreti vatandaşları ciddi manada mağdur ediyor. 6 bin Euro gibi bir ödeme yapmaları gerekiyor. Eğer bu ödemeyi yaparlarsa çifte vatandaş olabiliyorlar. Şayet ödemezlerse iki ülkeden birini tercih etmek zorunda bırakılıyorlar ve maalesef gençlerimiz de bu parayı ödeyemediğinden veya ödemek istemediğinden ya da ücret çok yüksek olduğundan dolayı Almanya vatandaşlığını tercih edebiliyor. Bu konuda bizim bir çağrımız var; gençliğimizin köklerinden, kültürlerinden kopmaması adına bir seferliğine mahsus olacak şekilde 6 bin Euro yerine bin Euro olarak bu ücret belirlenmeli. Böylece vatandaşlarımız çifte vatandaş olacaklar.” diye konuştu.