HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu: Faize dayalı ekonomik sistem tamamen terk edilmelidir

Yapıcıoğlu, faize dayalı ekonomik sistemine karşı 'İslam iktisat modeli' çağrısını yineledi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu: Faize dayalı ekonomik sistem tamamen terk edilmelidir

Avrupa'da yayın yapan Vahdet Radyo'nun konuğu olan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, faize dayalı ekonomik sistemine karşı 'İslam iktisat modeli' çağrısını yineledi

Kapitalizmin menfaati putlaştırdığının altını çizen Yapıcıoğlu, "Türkiye'deki ekonominin yapısal sorunları var. Batı dünyasında kapitalist ekonomik teorisi revaçtayken, doğuda farklı ekonomik modelleri vardı. Doğu blokunun çöküşünden sonra artık bir tek ekonomik model bütün dünyada hâkim hale geldi. O da kapitalizmdir. Kapitalizm; menfaati putlaştıran, kişisel çıkarı ilahlaştıran, vahşi bir kültürün ürünüdür. Bugün dünyanın hemen hemen her ülkesinde birkaç istisnası var. Türkiye'de de kapitalist ekonomik sistem uygulanıyor. Bu sistem insanlığı açlığa mahkûm etmiştir. Dünyanın en büyük ekonomisi Amerika'dadır ve orada milyonlarca insan halen bugün sokaklarda yatıyor ve pandemi döneminde yeterince parası olmayan insanlar, hasta halleriyle ölüme terk edildi. Bazı yerlerde morglar cesetleri kaldırmaz hale geldi. Bazı binaların bodrum katlarında cesetler defnedilmeyi beklediler." ifadelerini kullandı.

"Bizim inancımızda para alıp satılacak bir araç değildir"

Kapitalizmin sömürdüğü ülkelerden birinin de Türkiye olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu,

"Türkiye gibi ülkeler, yani batının biraz tepeden bakıp, 'Gelişmekte olan' ya da 'Gelişmesini henüz tamamlayamamış ülkeler' kategorisinde değerlendirdiği ülkeler de ciddi bir sömürü alanı. Nasıl sömürüyorlar? Kapitalizmin en temel kanunu kıtlık kanunudur. Kıtlık kanunu diyor ki, 'İhtiyaçlar sınırsızdır ama imkânlar kıttır.' Yani o hırsızlıklarına önce zemin hazırlıyorlar. Diyorlar ki, 'Genel anlamda ülkenin ekonomisi herkese yetmiyorsa, birilerinin fazla pay aldığı için değildir. Kaynakların kıt olmasındandır.' Hâlbuki kıt olan onların insafıdır, sınırsız olan kaynaklar değildir. Sınırsız olan onların ihtiraslarıdır. Bu ihtiraslarıyla bütün dünyayı sömürüyorlar. Türkiye de sömürdükleri ülkelerden bir tanesidir. Peki, nasıl sömürüyorlar? Kapitalizm kanunlarından bir tanesi de paradan para kazanmadır. Sermaye bir yerde birikmişse, aslolan sermayedir. Sermayeye sahip olan, her şeyin sahibi olarak kendini görüyor, hatta ilahlaştırılıyor. Hatta o mala sahip olmayan kişiler, yer yer insan bile kabul edilmiyor. Eğer onun elinde maddi bir imkân yoksa, o da servet sahiplerinin kölesi konumda bile değildir. Aksine üretim araçlarından bir araç olarak görülüyor veya o şekilde onun sırtından daha fazla para kazanacak bir üretim aracı olarak kullanıyor. Parayı biriktirenler, paradan para kazananlar, sistemin asıl kar aracı olduğu için bu parayı bir yerde satacak. Bizim inancımızda para alıp satılacak bir araç değildir. Kapitalizmde para alınıp satılır ve buradan kâr elde edilir." ifadelerini kullandı

"Türkiye'den her sene milyarlarca dolar faiz alınmaktadır"

Türkiye'nin dış borcuyla faize mahkûm edildiğine vurgu yapan Yapıcıoğlu, 2021 yılı bütçesinde 179 milyar TL faiz için para ayrıldığını hatırlattı.

Yapıcıoğlu, "Türkiye'nin borcu 500 milyar dolara ulaşmış. Bunun hepsi kamu borcu değil, özel sektörün borcu da buna dâhildir. Bu borç karşılığında Türkiye'den her sene milyarlarca dolar faiz alınmaktadır. Sadece geçen yıl bu zamanlarda yapılan ve 2021 yılı bütçesinde 179 milyar TL faiz için para ayrılmıştır. Önümüzdeki 2022 yılı için faize ayrılan para 240 milyar TL ve 2023 yılının tahmini bütçesinde faize ayrılacak para 290 milyar TL olarak tahmin edilmektedir. Böyle bir memlekette paranın gittikçe değer kaybetmesi, fakirleşmesi kaçınılmazdır. Birilerinin lehine veya aleyhine olacak şekilde paranın değeri düşüyor ya da faiz yoluyla herhangi bir emek vermeden, herhangi bir mal karşılığı olmadan, insanlar birilerinin malını alıyor ya da emeğini sömürüyor. Faizin haram kılınmasının en önemli nedenlerinden biri, bunun bir sömürü aracı olması ve insanların emeğinin bu şekilde sömürülmesidir." diye konuştu.

"Faize dayalı ekonomik sistem tamamen terk edilmelidir"

Türkiye'de emeğin sömürüldüğünün altını çizen Yapıcıoğlu, "Türkiye'de emek sömürülüyor. Kapitalizmin temel kanunu sömürüdür. Sömürü üzerine dönen bir çark var. Bu sömürü sadece kapitalist dünyanın küresel sermayedarların Türkiye'nin kanını emmesi değildir. Aynı zamanda ülke içerisinde bazı para babaları var. Onlar da memleket içerisinde fakirin, garibanın emeğini, alın terini sömürüyor. Sıkıntılar olduğunda da yine bunun ceremesini dar gelirli çekiyor. Normal zamanlarda kâr ederler ama kriz zamanlarında daha çok kâr ederler. Normal zamanlarda gariban insanlar sömürülürler ama kriz dönmelerinde daha çok sömürülürler ve onlardan daha fazla kemer sıkmaları istenir. Türkiye'de olan da budur ve bu kapitalist ekonomi modeli terkedilmediği sürece, buradan çıkış yok gibi görülüyor. HÜDA PAR olarak diyoruz ki, faize dayalı ekonomik sistem tamamen terk edilmelidir. Bu sistem terk edilirken, İslam iktisatçılarına çok fazla vazife düşüyor. Onlar; bütün dünyaya, sömürülenlere ve bu sistemden çıkmak isteyen insanlara bir alternatif ortaya koyması gerekiyor. Nedir bu alternatif? Bizim 'Fıkhı İktisat Modeli' dediğimiz ya da buna 'İslam iktisat modeli' diyelim. Bu ihtisas modelinin küresel çapta uygulanabileceğini, bununla ancak sömürüyü kaldırabileceğini herkesi ikna edebilecek şekilde bir çalışma ortaya koyması gerekir." dedi.

Dogruhaber