Hindistan'da Müslümanlara yönelik baskılar artarak devam ediyor: Tek tip dayatmacısı onaylandı!
Hindistan, Müslüman toplumun birçok liderinin karşı çıktığı, dinler arasında medeni durum yasalarını birleştiren ve Müslümanları diğer inanışların yasalarına uymak zorunda bırakan tek tip yasayı onayladı.
Hindistan iktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi (BJP) tarafından yönetilen Uttarakhand eyaletindeki milletvekilleri, Hindistan'ın Müslüman azınlığının birçok liderinin karşı çıktığı, dinler arasında medeni durum yasalarını birleştiren dönüm noktası niteliğindeki tek tip yasayı onayladı.
Himalaya bölgesinde yer alan Uttarakhand, ülkede tek tip medeni kanunu kabul eden ve uygulayan ilk eyalet olacak. Hindistan'daki genel seçimlerden aylar önce kabul edilen bu yasa, iktidar partisinin tartışmalı bir vaadiydi.
Halihazırda Hindistan'daki Hindular, Müslümanlar, Hristiyanlar ve diğer azınlıklar evlilik, boşanma, evlat edinme ve miras konularında "kendi dini kanununu ve geleneklerini" ya da isteğe bağlı "laik bir kanunu" takip ediyordu.
Uttarakhand'ın İslami uygulamaları yasaklayan bu adımının, Hindistan'ın 200 milyonluk güçlü Müslüman toplumunun liderlerinin sert muhalefetine rağmen, iktidar partisi tarafından yönetilen diğer eyaletlerin de aynı yolu izlemesinin önünü açması bekleniyor.
Hindistan'ın laik anayasasından türetilen söz konusu yasa; din ile evlilik, boşanma, nafaka, miras, evlat edinme ve veraset konularını düzenleyen yasalar arasındaki ortaklığa son verip tek tip bir yasa dayatıyor.
1,4 milyarlık nüfusun yaklaşık 200 milyonuyla ülkenin en büyük topluluğu olan Hindistan'daki Müslümanlar, plana karşı çıkıyor çünkü bunun asırlık İslâmî uygulamalara müdahale ve Müslüman karşıtı olan siyasî partinin başka bir silahı olduğunu düşünüyor.
Müslümanlar, Modi'nin aşırı sağcı milliyetçi partisini Hindu yanlısı bir siyaset takip etmek ve İslami inançlarına aykırı yasaları doğrudan dayatmakla suçluyor.
Müslümanlar ayrıca Modi'nin göreve gelmesinden bu yana çok sayıda Müslüman'ın öldürüldüğü, mezhepsel şiddet olaylarının patlak vermesine yol açan tacizlerden ve Hindu tapınakları için "kutsal topraklar" olduğu iddiasıyla Müslümanlara ait tarihi camilere ve arazilere Hindular tarafından el konulmasına da tepki gösteriyor.
