Halid Meşal’den işgalci çeteye net mesaj: Savaştan sonra Gazze, onların istediği şekilde olmayacak

HAMAS yöneticisi Meşal, İstanbul'da düzenlenen ve telekonferans aracılığıyla katıldığı Uluslararası Müslüman Parlamenterler Forumu'nun açılışında konuştu.

Meşal, HAMAS'ın üst düzey komutanlarının işgalci terör rejimi saldırılarındaki durumuna dair şunları söyledi:

"Direniş iyi. Evet, savaşçılar, komutanlar, bazı askeri liderler arasında şehidler var ama ilk sıralarda olanlar yok. Bütün bunlara rağmen direniş iyi. Direnişin silahları, tünelleri ve yönetimi sağlam."

Halid Meşal, HAMAS'ın kendisini uzun bir savaşa hazırladığını da vurgulayarak "Kendimizi uzun bir savaşa hazırladık ama uzun süreceğini düşünmüyoruz. İnsani durum canımızı acıtıyor ama yürüyüşten caydırmıyor. Komutanlar da şehid oluyor, şehidler arasında onların yakınları da var." dedi.

işgalci terör rejimi'in hiçbir hedefine ulaşamadığını belirten HAMAS lideri, Filistinlilerin bazılarının Gazze Şeridi'nin kuzeyini terk etse de çoğunun hala yerlerinde kalmayı sürdürdüğünü belirtti.

Meşal, "işgalci terör rejimi'in tüm planlarının direnişçiler tarafından ayaklar altına alınacağını ve savaştan sonra Gazze'deki yönetimin onların istediği şekilde olmayacağını" vurguladı.

Gazze Şeridi'ndeki insani araya ilişkin ise Meşal, ilk günden beri esir alınan sivilleri serbest bırakmak istediklerini söylediklerini ve başlangıçta bir kısmını da serbest bıraktıklarını hatırlattı.

Meşal, insani aranın, "tutukluların serbest bırakılması, saldırıların sona ermesi ve yardımın girişi" olmak üzere üç şeyi gerçekleştirmek için verildiğini dile getirdi.

Meşal'in konuşmasında ayrıca şu mesajlar öne çıktı:

Mescid-i Aksa'da yaşananlar, yıkım planlarının hızlanması, aşırıcı bakanların Batı Şeria ve Kudüs'ü Yahudileştirmeyi tamamlayıp halkını yerinden etme planları 7 Ekim'in motivasyonuydu.

İşgal zindanlarında 5.000 binden fazla Filistinli tutsağın çektiği acılar, Gazze'nin 17 yıllık kuşatmanın ardından yavaş yavaş ölmesi, meselenin bir işgal ve yerleşim savaşı olduğu gerçeğine döndürülmesi, bunların hepsi oldu. Mescid-i Aksa'yı serbest bırakmaya karar verdiklerinde hareketin liderliğinde ve muzaffer tugaylarımızda hazır bulunduk.

Direniş çalışması, Gazze'de ayaklanma ve savaşlardan, Filistin'in kurtuluşuna giden uzun yolumuz üzerinde Mescid-i Aksa seli gibi büyük bir adım atmaya evrildi.

Kassam mücahitlerinin Gazze'ye giren kara kuvvetlerine karşı koymadaki etkileyici performansı, samimi inançlarının ve Kuran'a bağlılıklarının yanı sıra eğitimin kalitesini de gösteriyor.

Arap girişiminden son zirvelere kadar Arap liderliği Siyonist işgali karşısında çaresiz görünüyor.

Eğer Cezayirliler, Afganlar ve Vietnamlılar, teslim olmamızı talep eden bozgunculuk savunucularını dinleseydi, Cezayir, Afganistan ve Vietnam sömürgecilikten ve işgalden kurtarılamazdı.

Mescid-i Aksa tufanı psikolojik, askeri ve istihbarat açısından işgale zarar vermiştir ve bu yenilgi Allah'ın izniyle yakın zamanda tamamlanacaktır.

7 Ekim, terörist Siyonist işgalinin yenilgiye uğratılabileceğini kanıtlamış, Filistin meselesinin adaleti konusunda tüm dünyada farkındalık uyandırmıştır.

Hendek Savaşı'nda kuşatıldığında, Romalılar ve İran topraklarının fethini müjdeleyen yüce Elçimizin örneğini takip ediyoruz.

Kahraman savaşçılarımız, milyonlara mal olan ve son teknolojiyle donatılmış tankları, arka kapılarına küçük bir paket yapıştırıp içerideki korkakları öldürerek bir “saçmalığa” dönüştürdüler.