'Hafter'in arkasında İsrail-BAE ekseni var'

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, 'Hafter'in arkasında BAE'nin liderlik ettiği bölgesel eksen var. Bu eksenin İsrail ile dış politika vizyonu açısından uyuştuğu görülmektedir' dedi.

'Hafter'in arkasında İsrail-BAE ekseni var'

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri General Halife Hafter'in Trablus'u ele geçirmek için düzenlediği askeri operasyonların başarıya ulaşamayacağını belirterek, "Batı bölgesindeki askeri güçler, tek bir emir komuta altında hareket ederlerse Hafter'in güçlerini çok rahat şekilde durdurabilir." dedi.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Kekilli, yaptığı açıklamada, Libya'da Misratalı güçlerin, Hafter'in saldırılarının ardından Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) talimatıyla Trablus ve batı bölgesini müdafaa için harekete geçtiğini söyledi.

Kekilli, şunları dile getirdi:

"Misratalı güçler, Libya'nın askeri olarak en güçlü birliklerini oluşturuyor. Saldırıların ardından UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac'ın talimatıyla onların da katılımıyla ortak operasyon odası oluşturuldu. Bunlara Zintan ve daha birçok kentten birçok birlik katıldı. Hafter'in Trablus'ta yaptığı askeri operasyonların başarıya ulaşması mümkün değil. Batı bölgesindeki askeri güçler, tek bir emir komuta altında hareket ederlerse Hafter'in güçlerini çok rahat şekilde durdurabilir."

Hafter'in şimdiye kadar operasyonlarda hava güçlerini kullandığına işaret eden Kekilli, "Uluslararası basına yansıyan bilgilerde, ülkenin doğusunda Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) bir askeri hava üssünün olduğu ve Hafter'in hava kuvvetlerinin BAE tarafından finanse edilen subaylarca eğitildiği yönünde haberler var ancak tam teyit edilmedi." ifadelerini kullandı.

Kekilli, Hafter’in birliklerinin, batı bölgesindeki askeri birlikleri elimine ederek Trablus'un kontrolünü ele geçirmesinin mümkün olmadığını savundu.

Son operasyon hariç, şu ana kadar Hafter'in hava operasyonlarında dış güçlerin desteğini arkasına aldığını hatırlatan Kekilli, "Ancak bu sefer karşısında doğrudan Birleşmiş Milletler'in (BM) yetkilendirdiği Başkanlık Konseyi olduğu için uluslararası ve bölgesel bazı aktörlerin hava desteği vermesi pek mümkün görünmüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kekilli, "BM konu bağlamında kilitlenirse Hafter'e askeri ve finansal destek devam ederse Libya'nın yerli ve milli aktörleri desteklenmezse Hafter'in Trablus'a orta ve uzun vadede ilerleme şansı var." görüşünü paylaştı.

"BM, Libya realitesini okumaktan çok uzak"

BM'nin öncülük ettiği müzakere sürecinde ortaya çıkan Libya Siyasi Anlaşması'nda Hafter'in muhatap kabul edilmediğini belirten Kekilli, "Hafter, 2014'ün Şubat ve Mayıs aylarında meşru ve seçilmiş iktidara karşı darbe girişiminde bulunmuş, Bingazi'nin yüzde 30'unu yıkmış ve ülkeyi bir iç savaşa sürüklemiş darbeci ve illegal bir aktördür." dedi.

Bununla birlikte Hafter'in 2011'de ilan edilen Libya Geçici Anayasası'na göre de "darbeci bir general" olduğunu vurgulayan Kekilli, "Aynı şekilde 2015 yılının sonunda Roma Konferansı'nda alınan kararlar çerçevesinde Hafter, illegal bir aktördür ve muhatap değildir." şeklinde konuştu.

Kekilli, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in uluslararası kararlar ve Libya'nın yargı makamlarının kararlarının illegal aktör olarak tanımladığı Halife Hafter ile Bingazi'de görüşmesinin trajikomik olduğunu söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

"Bu trajediyi trajikomik hale dönüştüren Guterres'in Libya'da siyasi çözüm gayesiyle gerçekleştirdiği ziyareti bitirmeden Hafter'in, BM'nin yetkilendirdiği bütün siyasi ve askeri yetkililere karşı operasyon başlatması, BM'nin Libya realitesini okumaktan çok uzak olduğu, Hafter'in BM ve uluslararası kararları hiçe saydığını açık şekilde ortaya koymuştur."

"Hafter'in arkasında İsrail-BAE ekseni var"

Hafter'in bazı küresel ve bölgesel aktörler tarafından korunduğunu iddia eden Kekilli, "Hafter'in arkasında BAE'nin liderlik ettiği bölgesel eksen var. Bu eksenin İsrail ile dış politika vizyonu açısından uyuştuğu görülmektedir." şeklinde konuştu.

Kekilli, İsrail-BAE ekseninin ise ABD tarafından desteklendiğini savunarak, şunları dile getirdi:

"BAE, gücünü İsrail'den, İsrail de gücünü ABD'den almaktadır. Daha başka bir ifadeyle İsrail'in planladığı, BAE'nin uyguladığı, ABD'nin himaye ettiği bir bölgesel eksen, Hafter'i Libya'da aktöre dönüştürmüştür ve o aktör BM başta olmak üzere bütün uluslararası toplumun aldığı kararları hiçe sayarak Trablus'a yürümek suretiyle ülkeyi iç savaşa sürüklemiştir."

Son 5 yılda ABD-İsrail-BAE ekseninin Hafter'i adım adım Libya'nın tamamını kontrol eden bir aktöre dönüştürdüğünü belirten Kekilli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"BM Genel Sekreteri'nin, Hafter'i ziyarete gitmesi, bu şahıs için çalışan küresel bir lobi olduğunu gösterir. Libya'ya silah ambargosu olduğu halde Hafter'e Libya-Mısır sınırından silah akışı sağlanıyor, bu durum Hafter'e ciddi bir silah ve lojistik destek olduğunu gösterir. Hafter, doğu ve güneyde birçok askeri ve siyasi aktörü kendi tarafına çekmek için ciddi finansal imkanlar kullanıyor. Bu, ona ciddi bir finansal destek olduğunu gösterir.

Bunun yanında birçok televizyon kanalı ve basın kuruluşu, Hafter lehine kamuoyu desteği sağlıyor. Bu da ona ciddi bir medya desteği olduğunu gösterir."

"Arap fonlarıyla desteklenen acımasız bir saldırı"

Dünya Müslüman Alimler Birliğince, Libya'da General Halife Hafter'e bağlı güçlerin, Trablus'u ele geçirmek için başlattığı askeri operasyonun, "Arap fonlarıyla desteklenen acımasız bir saldırı" olduğu belirtildi.
 
Birlikten yapılan yazılı açıklamada, Hafter güçlerinin geçen perşembe günü başlattığı başkent Trablus'a yönelik saldırı kınanarak, "Hafter'in Trablus'a yönelik askeri anlamda gerginliği tırmandırması, acımasız bir saldırı ve Arap fonlarıyla desteklenen bir komplo." değerlendirmesi yapıldı.
 
Açıklamada, "Kan dökmek, kaos meydana getirmek ve Libya halkını parçalamak için bazı Araplar tarafından maddi destek gören Hafter bugün de yönünü Trablus'a çeviriyor ve uluslararası arenada tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni (UMH) sona erdirmeye çalışıyor." ifadeleri kullanıldı. 
 
UMH'nin Arap Birliği, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanındığına dikkat çekilen açıklamada, buna rağmen söz konusu kurumların, paralı milis ordusu karşısında UMH'yi yalnız bıraktığı kaydedildi. 
 
Ülkede yıkıcı bir kaos yaratmayı hedefleyen bu komplo karşısında Libya halkının tüm kurum ve kuruluşlarıyla birlik, beraberlik içinde olması gerektiği aktarılan açıklamada, Arap ülkeleri ile BM'ye, bu haksız saldırının karşısında yer alma çağrısında bulunuldu. 
 
Libya'nın doğusundaki askeri güçlerin lideri General Halife Hafter, 4 Nisan'da Trablus'u ele geçirmek için saldırı başlattıklarını açıklamıştı.
 
UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac da "Başkomutan" sıfatıyla Genelkurmay Başkanlığına gönderdiği talimatta, sivillerin hayatına yönelik tehditlere karşı Hava Kuvvetleri Komutanlığını hava operasyonları düzenlemekle görevlendirmişti.
 
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonunun (UNSMIL), Libya’daki anlaşmazlığı çözmek için uluslararası yol haritasının parçası olarak 14-16 Nisan'da ülkenin güneyindeki Gadamis kentinde diyalog konferansı düzenlemesi bekleniyor. (A.A)