Geçmiş hayatında yıktığı caminin yerine tam 90 camii inşa ettirdi

Hindistan’da Müslüman karşıtı radikal gösterilerin en önünde yürüyenlerden biri olan Balbir Singh, Müslüman olup Muhammed Amir ismini aldı ve bir yıktığını bin yaptığıyla yaşatmaya başladı.

Geçmiş hayatında yıktığı caminin yerine tam 90 camii inşa ettirdi

Şu dünyada hidayetin kime, nerede, ne surette geleceği hiç belli olmuyor. Bazen ölesiye düşmanı olduğun bir inancın zaman geçtikçe müntesibi dahi olabiliyor insan. Bu haberimiz de bunun bir göstergesi olsa gerek.

Hindistan’da Müslüman karşıtı radikal gösterilerin en önünde yürüyenlerden biri olan Balbir Singh, Müslüman olup Muhammed Amir ismini aldı ve bir yıktığını bin yaptığıyla yaşatmaya başladı.

Yıkımdan İnşaya Yolculuk

1992 yılında Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletinde İslam karşıtı Hindular tarafından yıkılan Babri Camisi’nin yıkım anında etkin bir rol üstlenen ve olayın ardından 6 ay geçtikten sonra İslam ile şereflenip Müslüman olan Balbir Singh (Muhammed Amir), Babri Camisi’nin yıkımında bulunanlardan biri olduğu için büyük pişmanlık duyduğunu dile getirdi.

Olayın ardından çevresinden ve ailesinden büyük ölçüde tepki aldığını ve içine çekilip kendisini sorguladığını belirten Amir, kendisine huzur vermesi için İslam dinini seçtiğini ve o andan itibaren iyi hissetmeye başladığını söylüyor.

Amir, yaşanan yıkım anında on binlerce Hindu’nun büyük bir şevkle ve caminin bulunduğu o bölgede güvenliğin zayıf olmasını fırsat bilerek camiye yöneldikleri bir ortamda, kendisi ve grubunun bu olayın öncü ekiplerinden olduğunu ve kendisine, yıkımdan sonra o araziye Tanrı Rama Tapınağı inşa edeceğine dair söz verdiğini söyledi.

Müslümanlığı, o bölgede İslami bir öğretim merkezi işleten Mevlana Kalim Sıddıki’nin, kendisini sağlam bir ruhi temele sahip inanca yönlendirmesi sayesinde seçtiğini söyledi. İslam’a girmemişken verdiği tapınak inşası sözünün tersine İslam’ın nuruyla nurlandıktan sonra 100 cami inşa sözü vermiş olup halihazırda 27 yılda 90 cami inşa veya restorasyon ettirdiğini belirtiyor ve Haydarabad’da İslam’ı yaymak için bir okul işlettiğini söylüyor.

Filler ve Ebabiller

En azılı düşmanların dahi ruh arayışlarında çıkış yolunu İslam’da bulduğunu ve bulacağını gösteren bu tablo bizlere, solmaz, pörsümez, her daim yeni, ruhları en iyi doyurucu ve hak olan tek inanç sistemi İslam’ın, asıl yıkılmış olanın mabedler değil, o mabedleri yıkanların ruhları olduğunu ve çıkışın kendisine teslim olmaktan geçtiği gerçeğini bizlere kanıtlıyor.

Ebrehe’nin fillerinin Kabe’yi yıkmaya gücü yetmediği gibi inanıyoruz ki camilerimiz de kıyamete dek var olacak, 1 tanesi yıkılsa 100 tanesi inşa edilecek, 1.6 milyarlık İslam nüfusu çoğalarak kıyamete dek devam edecek.Düşmanlar ya ebabillerin taşlarından dipsiz kuyulara düşecek ya da İslam’ın nuruyla nurlanacak.

İslam dininin yıkım değil yapım olduğu gerçeği gözler önündeyken ruhları çürümüş ve yıkılmış diğer tüm dinlerin ve ideolojilerin tek ruh düzeltebileceği adres, reçete, haber yalnızca İslam’dadır.

Bidunyahaber